Türkiye'den 29 Nisan'dan itibaren kutsal topraklara giden hacı adaylarının hac yolculuğu devam ediyor. Zilhicce ayının 4'üncü gününe gelen 31 Mayıs akşamına kadar kutsal topraklara girişlerin devam edeceği Suudi Arabistan'a bu tarihlerden sonra hac vazifesi için giriş yapılamayacak. Türk hacı kafileleri de bu kapsamda en son bu tarihe kadar kutsal topraklara giriş yapacak. Bu yıl yaklaşık 85 bin Türk hac vazifesini tamamlayacak.
TAVAF ALANINA KARTLI GİRİŞ
Suudi Arabistan yönetimi de haccın tüm Müslümanlar için daha elverişli ve konforlu geçmesi amacıyla daha önce aldığı tedbirlere yenilerini ekledi. Geçen yıl kısmen uygulamaya alınan Nusuk uygulaması ve filigranlı kart oluşturulması bu yılki hac organizasyonunda tamamen devreye alındı. Hacı adaylarına özellikle Kâbe'yi ziyaretlerinde yanlarında Nusuk kartlarının bulundurulması zorunluluğu getirilirken yanında kartı bulunmayanlar Beytullah'a alınmadı. Bunun yanı sıra 29 Nisan itibarıyla sadece hac vizesi sahiplerinin Mekke'ye girişine izin verilirken diğer vize türleriyle Mekke'ye giriş ve konaklama yasaklandı. Hac görevlerini ifa etmek amacıyla kutsal topraklarda bulunan Türk hacı adayları da duygularını SABAH'a anlattı:
'ALLAH HERKESE NASİP ETSİN'
Timur Zafer Bilgiç (63): Umre tavafımızı yaptık, ihramdan çıktık. Şimdi hacı olmayı bekliyoruz. Günlerimizi Beytullah'ı ziyaret ederek, Kuran okuyup namaz kılarak ibadetle geçirme gayretindeyiz. Hac için hazırlıklarda bulunuyoruz. Burada insan duygularını saklayamıyor, ağlıyor, içi huzur ve neşeyle doluyor. Tarifi mümkün olmayan bir güzellik var. Burası tabii meşakkatli, hareket önemli, kondisyonlu olmak gerekiyor. Ama çok şükür Diyanet İşleri Başkanlığı ekipleri çok koordine bir şekilde hareket ediyor. Herhangi bir sıkıntıda hemen ilgileniyorlar, yalnız bırakmıyorlar. Ben imkânı olan her Müslüman'ın burayı görmesini isterim. Buranın atmosferi çok farklı, herkesin gelip görmesini isterim. Allah gelmek isteyen herkese nasip etsin inşallah.
Ali Ünal (85): Çorum Alaca'dan geldim. Önce Medine'ye gittik. Orada Peygamber Efendimizin Ravza-i Mutahhara'sını ziyaret ettik. Daha sonrada Mekke'ye geldik. Umremizi, tavafımızı yaptık. Burada gerçekten çok farklı bir hava var, insana sevinç geliyor, huzur geliyor. Peygamber Efendimizin doğduğu, gezdiği, mücadele verdiği topraklarda yürümek, onun ayak izlerini takip etmek çok anlamlı, çok duygu yüklü. İmkânı olan herkes gelsin görsün, Peygamber Efendimizin gezdiği, meleklerin oluk oluk indiği bu toprakları. Ama gençken gelmek daha iyi. Ben 85 yaşında geldim, zorlanıyorum. Klimadan etkilenip hastalandım. Ama sağ olsunlar Diyanet İşleri Başkanlığı personeli çok ilgilendiler toparladım.
