Hacı hacı olmaz gitmekle Mekke`ye, dede dede olmaz gitmekle tekkeye.
Bir işte esas olan, iyi niyet, samimiyet ve içtenliktir. Bunlar yoksa, işi sadece görünüşte veya formalite gereği yapmak, o işi gerçekten tamamlamak anlamına gelmez. Bu şekilde yapılan çalışmalar, beklenen sonucu vermez ve amaca ulaşmayı sağlayamaz.
Haddini bilmeyene bildirirler.
Toplumda herkesin belli bir konumu, sınırı ve yetki alanı vardır. Kendi sınırlarını aşan ve bulunduğu mevkiyi söz veya davranışlarıyla zorlayan kişiler, genellikle sert tepkilerle karşılaşır, uyarılır veya cezalandırılır; böylece doğru yola yönlendirilirler.
Hak deyince akan sular durur.
Bir anlaşmazlıkta adalet, tarafsızlık ve hakkaniyet ön plana çıktığında, kimse itiraz edemez, söylenecek söz kalmaz.
Hak yerini bulur.
Gerçek, haksızlığı eninde sonunda gün yüzüne çıkarır.
Hamala semeri yük olmaz.
İnsana kendi işi ağır gelmez.
Hamama giren terler.
Bir işe başlayan kişi, o işin getireceği zorlukları ve masrafları da kabul etmelidir.
Hangi rüzgâr attı?
Uzun zamandır uğranmayan bir yere, beklenmedik bir anda gelenlere söylenen sitem dolu bir söz.
Hastaya bakmaktan hasta olması yeğdir.
Ağır hastalığı olan birine bakmak öylesine zordur ki, bazen hasta olmanın kendisi bundan daha kolay gelir gibi görünür.
Hastaya döşek sorulmaz.
Birine, onsuz yapamayacağı açık olan bir işin gerekli olup olmadığı asla sorulmaz.
Hatasız kul olmaz.
İnsan ne kadar dikkatli olursa olsun, yine de yanılmaktan kurtulamaz.
Hayır dile komşuna, hayır gele başına.
Kim başkaları için iyi niyet besler, iyilik dilerse, başkaları da onun için aynı şeyleri düşünür.
Hayvanı yardan (uçurumdan) düşüren bir tutam ottur.
Açgözlülük kişinin zararına yol açar. Bkz: Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.
Hekimden sorma, çekenden sor.
Bir sıkıntının ağırlığını yalnızca onu yaşayan anlayabilir.
Her ağacın meyvesi olmaz.
Dışarıdan verimli görünen herkes aslında verimli değildir.
Her ağaçtan kaşık olmaz.
Özel bir yetenek gerektiren bir iş için sıradan biri uygun değildir.
Her çok azdan olur.
Çoğun temelinde az yatar. Bu bakımdan az olan önemsiz görülmemeli, birike birike çoğalması için sabırlı olunmalıdır.
Her gün baklava börek yense bıkılır.
Sürekli aynı işle meşgul olmak, insana yorgunluk ve bıkkınlık getirir.
Her horoz kendi çöplüğünde öter.
Kişi, yalnızca kendi çevresinde değer görür ve etkili olabilir.
Her inişin bir yokuşu (çıkışı) vardır.
Her inişin bir çıkışı olduğu gibi, bozulan işin düzelmesi, düşmenin de kalkması vardır.
Her işte bir hayır vardır.
İnsan, karamsarlığa düşmemek için her olayın iyi bir yönü olduğunu düşünmelidir.
Her kaşığın kısmeti bir olmaz.
Her insanın talihi, kaderi bir değildir. Herkes kısmeti kadarını alır.
Her koyun kendi bacağından asılır.
Her kişi kendi davranışlarından sorumludur ve hatasının sonuçlarını kendisi üstlenir. Başkalarının hatalarından dolayı kimse hesap vermez.
Her kuşun eti yenmez.
Hiç kimse zorbalığa sessiz kalmaz; ona karşı duracak cesur insanlar da her zaman bulunur.
Her şeyin yenisi, dostun eskisi.
Her şeyin yenisi iyi olur, ama dostluk öyle değildir, dostluk eskidikçe güçlenir ve değer kazanır.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
Her kişinin kendine has bir çalışma yöntemi ve iş yapma tarzı vardır.
Her yiğidin gönlünde bir arslan yatar.
Her insanın kendine göre ulaşmak istediği yüce bir amacı vardır. Sevdiği, arzuladığı bu hedefi sürekli gönlünde taşır ve onun özlemiyle yaşar.
Her zaman gemicinin istediği rüzgâr esmez.
Gerçekleştirmek istediğiniz bir işi her zaman istediğiniz koşullarda yapmak mümkün değildir; çünkü olaylar bizim dileğimize göre şekillenmez. Bu yüzden fırsat ayağımıza geldiğinde onu hemen değerlendirmeliyiz.
Her ziyan bir öğüttür.
Kişi, bilerek ya da bilmeyerek uğradığı her zarardan ders çıkarır. Kendini bu duruma düşüren hatayı fark eder ve aynı yanlışı tekrarlamayarak ileride olabilecek başka zararları önler.
Herkes aklını pazara çıkarmış, yine kendi aklını almış.
İnsanlar, genellikle kendi akıllarını başkalarınınkinden üstün görürler.
Herkes bildiğini okur.
Başkalarının ne dediğine bakılmaksızın, herkes işlerini kendi anlayışına göre yapar.
