WhatsApp yöneticileri Türkiye'de hiç böyle büyük tepkiyle karşılaşacaklarını düşünmediler herhalde. Siyasetçisinden öğrencisine, 7'den 70'e milyonlarca insan, WhatsApp'ın ikiyüzlü 'gizlilik sözleşmesi' dayatması karşısında diğer mesajlaşma uygulamalarına neredeyse kavimler göçü başlattı.
★
WhatsApp ve verileri paylaşacağı şirketlerin başındaki Facebook'tan üst üste açıklamalar geldi. Panikledikleri kesin. WhatsApp'tan "Bir şey diyelim bari" demek için yapılmış bir açıklama geldi. Açıklamada Türkiye'ye uygulanan 'yeni gizlilik sözleşmesi' Avrupa Birliği ülkelerine neden uygulanmıyor sorusuna yanıt yok. Oysa halkımızı en çok öfkelendiren bu çifte standart!
★
WhatsApp yöneticileri Türk halkını ikinci sınıf görüyorsa "Ne sözleşme sunarsam bunlar kabul eder" diye düşünüyorlarsa boykotu da hak ediyorlar demektir. Zaten boykot da artarak devam ediyor. Ayrıca Rekabet Kurulu da söz konusu haksız uygulama için soruşturma başlattı.
★
Temsilci atamayı son anda kabul eden sosyal medya uygulamaları gibi WhatsApp da eğer boykotta milletçe kararlı olursak geri adım atacaktır.
WhatsApp veri toplama işinin en önemli sacayağı. Bu uygulama telefon rehberine erişerek kişilerin sosyal çevresini saptıyor, alışkanlıklar ile konum bilgisini diğer uygulamalarla paylaşıyor ve en önemlisi kişisel görüntülerle belgelerin işlenip uzun süre saklanmasını sağlıyor. Sonra bu verileri başka şirketlere satıyorlar.
★
Bu veriler Facebook ve Google'daki verilerle birleşince ABD'li teknoloji ve internet şirketleri muazzam bir bilgi hazinesine sahip oluyorlar.
★
'Eminönü'nde baklava izdihamı' fotoğrafını paylaşan cahillerin verilerini alsalar ne olur diye paylaşım yapanlar asıl cahil aslında. Bir yapay zeka yazılımı için bir profesörle bir ilkokul mezununun verileri aynı değerdedir. Hatta okumamış insanların verileri kestirilemediği için daha önemli.
WhatsApp, Facebook, Google gibi şirketlerin elde ettiği bilgiler gelişmiş algoritmalara sahip yapay zeka programlarında yorumlanarak alışkanlıklarımız, tercihlerimiz, yönelimlerimiz, karakter özelliklerimiz ortaya çıkarılıyor. Her bireysel veri daha geniş, daha doğru bir Türkiye tablosu ortaya çıkarıyor.
★
Bu önemli verilerle gelecekte daha gelişmiş algoritmalar kullanılıp insanların belli hedeflere yönlendirilmesi planlanıyor. Örneğin seçim döneminde internette dolaştığınızda vereceğiniz oyu değiştirmeye yönelik haberler çıkıyor karşınıza. ABD'li internet şirketleri seçmene yön veren yalan haberlere zemin oluşturdukları için Donald Trump bir önceki seçimi kazanmıştı.
★
Çağımızda bilgi en büyük güç. WhatsApp boykotu aslında memleket meselesi! WhatsApp boykotu daha ilk raunt, asıl mücadele istediği siyasi lideri susturan (bkz. Donald Trump) bölüm sonu canavarı Twitter ile!
***
TÜRK TELEKOM'UN NEDEN YOK?
Vatandaş yerli mesajlaşma uygulamalarına yönelince sadece 'BiP' ve 'Dedi' uygulamasıyla karşılaştı.
Turkcell mühendislerince 2013'ten bu yana geliştirilen BiP'i sadece son 3 günde 4.6 milyonu aşkın yeni kullanıcı indirdi. Ee teknolojiye yatırım yaparsan bir gün mutlaka kazanırsın!
Keşke daha çok yerli uygulamamız olsaydı. Örneğin Türk Telekom'un da 'BiP' gibi bir uygulaması olsaydı, WhatsApp'a karşı elimiz daha güçlü olurdu.
Umarım Türk Telekom, WhatsApp krizine hazırlıksız yakalanmayı özeleştiri fırsatı olarak görür!
***
YİNE SKANDAL AÇIKLAMA
En son organ ve uyuşturucu mafyasından vergi alınmasını isteyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, skandal açıklamalarına bir yenisini ekledi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Sözde Cumhurbaşkanı" dedi!
10 yılda 10 seçim kaybeden Kılıçdaroğlu'na ne demeli? Kılıçdaroğlu'nu CHP'li seçmenler bile Cumhurbaşkanı adayları arasında görmek istemiyor.
Türk halkını temsil eden Cumhurbaşkanımıza 'sözde' sıfatıyla hitap etmek, en başta Cumhurbaşkanını seçen milyonlarca insanın iradesini yok saymaktır.
***
İYİ Kİ 2020'Yİ KAZANMADIK
Japon halkı, Covid-19 yüzünden 2020'de yapılamayıp bir yıl ertelenen Olimpiyat Oyunları'nın bu yaz düzenlenmesine sıcak bakmıyor. Ülke genelinde yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre katılımcıların yüzde 80'i koronavirüs vakalarındaki rekor artış nedeniyle oyunların ertelenmesini ya da iptal edilmesini istedi.
Tokyo Olimpiyatları'nın 1 yıl ertelenmesinin zararı şimdiden 6 milyar doları buldu. Bu yıl da ertelenirse zarar artacak.
2020 Olimpiyatları İstanbul'un hakkıydı, bizim bazı tanıtım hatalarımız vardı ama asıl belirleyici olan lobi oyunları olmuştu. Tokyo hak etmediği halde ikinci kez olimpiyatları düzenleme şansını elde etmişti.
İyi ki İstanbul kazanmamış, 19 milyar dolar harcayıp zarar edecektik. Seyirci sayısı kısıtlı tutulacağı için ülke tanıtımını da iyi yapamayacaktık. Verilmiş sadakamız varmış!
HAMSİ BİTERSE...
Bir akademisyen yunusların sayısının giderek arttığını, yetişkin bir yunusun günde 70 kilo hamsi yediğini ve bu yüzden yunusların kontrollü avlanması gerektiğini söyledi.
Denizin dibini tarayarak canlıların yuvalarını bozan trol ağları ve devasa gırgır ağaları günde ne kadar hamsi topluyorlar acaba?
Yavru hamsileri tonlarca avlayan balıkçılar değil de yunuslar mı suçlu yani?
Hamsiyi bitirirsek onlarla beslenen büyük balıkları da bitiririz.
Hamsinin çoğu balık unu, balık yağı ve kültür balıkçıların yem ihtiyacı karşılanmak üzere tutuluyor aslında. Beslenecek hamsi bulamadıkları için denizdeki büyük balıkların sayısı azalıyor. Sonra biz balıkçıdan kültür balığının iki katı fiyatına deniz balığı alıyoruz. Ne yaman bir kısır döngü değil mi?
