Çoğunluğun savunduğu 'yapamazsın' algısı, kimi zaman gerçeklik ihtimalinden değil, modern zaman illüzyonundan kaynaklıdır. Öyle ki toplumsal cinsiyetçi bakış açıları sırf bu sebepten her geçen gün artıyor. Bir süredir devam eden 'Futbol kadın oyunu değildir' tartışması, ne mutlu ki gündeme cinsiyet ayrımının azaltılmasına yönelik çalışmaları getiriyor. Buna en iyi örnek ve takdir edilmesi gereken Ruffles... Çünkü Migros'la birlikte hayata geçirdiği yeni proje sayesinde Kızlar Sahada iş birliğiyle kadın futbolunu destekleyecek. PepsiCo'nun yiyecek grubu markalarından Ruffles'ın bu konuda öncü olması, dilerim diğer markaları da harekete geçirir.
Projenin en büyük destekçisi Ruffles'ın marka yüzü, milli futbolcumuz Cengiz Ünder. Kendisiyle zoom üzerinden bir görüşme gerçekleştirdik. Cinsiyetçi bakış açılarına karşı alkışlanması gereken öyle güzel yorumlarda bulundu ki, İtalya Kupası çeyrek final maçında Juventus'a attığı muhteşem gol gibi bol sevinçli bir zoom buluşması oldu. "Kadınların futbolda da güçlenmesi benim için oldukça önemli. İyi ve adil bir futbolun yaratılmasında bu tip iş birlikleri çok fazla önem arz ediyor" dedi. Kadınların sadece yeşil sahada değil, her alanda desteklenmesi gerektiğini, bağlantısı yer yer kopsa da birkaç kez tekrarladı. Yaşa Cengiz Ünder, unutulmaz gollerin daim olsun.
'KALIPLAR KIRILMALI'
Kızlar Sahada kurucularından Melis Abacıoğlu, yıllardır kadınların sahada da var olduklarını başarıyla göstermeye devam ediyor. Zoom buluşmamızda, 'yapamazsın' diye kodlanan toplumsal cinsiyet kalıplarını kırmak ve kadınların futbol yoluyla güçlenmesini sağlamak için futbol okulları açtıklarından, turnuvalar düzenlediklerinden ve sosyal gelişim kampları ile kadınlara eğitim imkanı sunduklarından bahsetti. 20 Ağustos-20 Eylül tarihleri arasında Migros'tan alınan her Ruffles paketi, Kızlar Sahada iş birliğiyle kadın futboluna desteğe dönüşecek. Bu güzel proje için bir tebriği de PepsiCo Patates Cipsi Pazarlama Müdürü Yaprak Ağca Sevindik hak ediyor, çünkü bu projeyle hem kadın futbolunu güçlendirecek, hem de toplumsal cinsiyet eşitliği için bir adım daha atmış olacaklar.
YÜZYILLIK ZEYTİN AĞAÇLI MODERN KÖY
Antik çağdan bu yana kutsal olarak görülmüş bir hayat ağacıdır zeytin. Bilge ağaçtır, yüzyıllık yaşanmışlıklar barındırır. Ağaçların hikayelerini merak eden kaç kişiyiz bilmiyorum ama Cennet Koyu'nun tepesindeki modern köy Bodrum Loft'taki gövdesi köklerine, kökleri gövdesine karışmış, eğri büğrü ama sıkı sıkı toprağa tutunan zeytin ağaçları, görenlere çok başka duygular yaşatıyor. 'Sanat eseri bu ağaçlar' diyorum, 'Asıl gerçek sanat eserlerine bak' diyorlar. Bodrum Loft'ta, Deniz Çağlar ve Zeynep Utku'nun kurucuları olduğu Globart iş birliğiyle 15 sanatçıya ait eserler de sergileniyor. Sanat eserlerinden Leyla Emadi'nin barın girişinde olan eseri ilk görüşte aşk resmen. Keza Nilay Özanbay ve Cengiz Yatağan'ın işleri de öyle. Eserlerin hikayelerinden Emadi'ninki ilgimi çekiyor. Betonla yaptığı işlerinin çıkış noktası, çocukluk ve genç kızlık dönemlerinde öncelikle çekirdek ailesinde, daha sonra da toplumun farklı gruplarında, biz çocuklara yüklenen değer yargılarıymış. Leyla Emadi, kendi adına geçmişle bir hesaplaşmaya girerek, bu kalıpları tek tek ele almaya ve ona artık hizmet etmeyenleri ondan çıkarma çabasına girişmiş.
Loft'un Maçakızı'nın desteğine ihtiyacı var mı?
Loft Elia, sadece zeytin ağaçları ve sanat eserleriyle değil, her hafta değişen menüsü, atmosferi, çalışanların şahaneliğiyle de dikkat çekiyor. Şu sıralar ise işletmesinin Maçakızı'na geçip geçmediğiyle gündemde. Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, daha temeli atılmadan 'köy'ün işletmesi için Sahir Erozan ile ortaklık yapmış ve hatta köyün adını Maçakızı Loft olarak değiştirmişti. Anlaşmazlığın ne olduğunun pek önemi yok aslında, sadece şu anki Bodrum Loft her şeyiyle eşsiz ve Maçakızı işletmesinden destek almaya hiç mi hiç ihtiyacı yok. Loft Elia, Karaköy'ün müdavim mekanlarından Mürver Restaurant ile tanınan şef Yılmaz Öztürk'ün günlük olarak değişen menüsünde yerel tatlar, doğal ürünlerle hayat buluyor. Bu güzellikler dilerim önümüzdeki yaz Maçakızı'nın saçma hesap polemikleriyle gündemde olmaz.
