Ne diyor tıraş bıçağı reklamındaki dış ses? "Derbi sevgidir, derbi saygıdır, diğeri yoksa yarım kalmaktır. Derbi, kendine ve karşındakine özen göstermektir..."Son derbi maçı, bu reklamı fena halde taca çıkardı!
Liglerin başlamasına kısa bir süre kala ciddi bir uyarıydı Süper Kupa finali... Futbolun giderek çoraklaştığı coğrafyamızda, sportif rekabetin adı ne yazık ki küfür, şiddet ve hakaret oldu...
Bir derbi düşünün ki, Türkiye'nin en büyük iki kulübünün başkanı, 'cezalı' oldukları için tribünde yok... Maç için seçilen saha, adeta patates tarlası gibi... Tribünlerden sahaya meşaleler, taşlar, çakmaklar, paralar, su şişeleri yağıyor. Kaleciler top kurtarmaktan değil, su şişesi toplamaktan bitap... Futbolcular; hem birbirlerine, hem de hakeme karşı kötü niyetli ve acımasız. Her fırsatta birbirlerini ve tribünleri tahrik etmek için fırsat kolluyorlar.
Maç sonrası, maçtan daha kötü... Fenerbahçe kalecisi Volkan, 'Pittbull' lakaplı rakibi Melo'yu kastederek "Belediye, gereksiz sokak köpeklerini zehirlesin. Yoksa olmayacak, bana kalacak bu iş... Ben de ceza alırım diye korkuyorum" diyor. Hakaretin ağırlığına mı şaşırayım, sokak köpeklerini 'katli vacip mahluklar' olarak gören zihniyete mi yanayım, bilemiyorum. Bu sözlerin elle tutulacak tarafı yok. Ama Volkan'a ateş püsküren Galatasaray yönetimine de sormak gerekiyor: 'Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın ortasına işeyen Pitbull' pozu için futbolcunuz Melo'ya o gün herhangi bir ceza verdiniz mi? Bunun için bir özür mesajı yayınladınız mı? Penaltı atışı öncesi şişirdiği sakızı, Volkan'ın yüzünde patlatmaya çalıştığı için futbolcunuzun kulağını çektiniz mi?
Utanılacak sahneler bununla da bitmiyor. Fenerbahçe takımı, seyircisiyle galibiyet coşkusunu paylaşmak için tribünlerin önüne geliyor ve içinde rakipleri için 'Alkışlayın ulan i.neler' sözünün geçtiği o rezil tezahüratı yapmaya başlıyor...
İşin en dramatik yanına gelince... Bütün bu rezaletlerin yaşandığı karşılaşma, 'Soma'da yaşamını yitiren madencilerimizin ailelerine yardım' adına oynanıyor. Ben, Manisa 19 Mayıs Stadı'nın tribünlerindeki şehit analarından, bacılarından bu görüntüler için özür diliyorum. Peki, haftalardır bu maçı bekleyen, gönül verdiği Fenerbahçe'sini izlemek, onunla gururlanmak için 2.5 saat boyunca ekran başından ayrılmayan 80 yaşındaki annemden kim özür dileyecek?
