Çakar: G.Saray Schalke'ye teslim oldu

Drogba'lı, Sneijder'li Galatasaray, Türk Telekom Arena'da Schalke 04 ile 1-1 berabere kaldı ve çeyrek final umutlarını 12 Mart'taki rövanşa taşıdı. Özellikle Şampiyonlar Ligi maçları için alınan Drogba sahada çok çalışırken; Sneijder tam bir hayal kırıklığı yarattı. G.Saray'ın teknik kapasitesi yüksek oyuncuları, TT Arena'nın adeta patates tarlasına benzeyen zemininde top yapmakta çok zorlandılar. Burak Yılmaz, Şampiyonlar Ligi'ndeki gol sayısını 7'ye çıkardı ve krallıktaki iddiasını sürdürdü.

İŞTE YAZAR YORUMLARI

LEVENT TÜZEMEN: Terim'in kaderi!..

Galatasaray'ın Schalke önünde oynayacağı futbol içine doğmuş olacak ki; maç öncesi Fatih Terim, "Bundan önceki büyük ve kritik maçlarda gerçekçi ve dikkatli bir oyun sergiledik. Aklımızla ve sabrımızla oynamamız gerekir. Schalke agresif savunma yapıp çok çabuk açılan bir takım" uyarısını yapmıştı.
Gerçek şu ki; Schalke G.Saray'dan bir gömlek üstün bir takım. Rövanşta rakip hata yapmaz, olağanüstü kötü oynamazsa ya da Terim'in öğrencileri ekstra bir performans göstererek oynamazsa Galatasaray turu geçemez. Alman ekibi savunmada hatasız oynuyor, Fizik olarak da Galatasaray'ın çok önündeler. Selçuk-Melo ikilisi topla buluştuklarında yedikleri baskıdan dolayı rakip kaleye yüzlerini dönemediler. G.Saray'ın Burak'ın bireysel becerisiyle attığı erken golden sonra oyuna hakim olacağını düşündük ama yanıldık. Çünkü Galatasaray'ın pas kalitesi Schalke'nin dikkatli ve dirençli savunma anlayışı karşısında işlemedi. Bu yüzden Galatasaray hızlı hücuma çıkamadı. Drogba sırtı dönük oynarken vücudunu öyle büyütüyor ki; topu kaybetmiyor ama yalnız kalıyor ve pas alış-verişi yapacak partnerini bulamıyor.
Özellikle Drogba'nın, Burak'a, Amrabat'a indirdiği topları birileri Drogba'ya indirseydi kesin gol olurdu. Devler liginde kaç tane pozisyon bulacaksın? Burak iki tane, Hamit de bir pozisyonda gol olacak vuruşları yapamadı. Önce hantallaşan Hamit'in, sonra da sakar Dany'nin dikkatsizce yaptığı hatalar Galatasaray'ın golü yemesine neden oldu. Hamit yıllardır Avrupa'da oynuyor. Tecrübeli. Dev ekranda dakikaları görüyor. Kenarda rakibi geçmeye çalışacağına öldürmeyi düşünse devre bitecek Galatasaray soyunma odasına önde girecek. Bunu akıl edememek insanı şaşırtıyor. Kader mi bilemiyorum; Altıntop kardeşler Terim'in kaderi oldu. Terim Milli Takım'dayken, Estonya'da Halil boş kaleye inanılmaz golleri kaçırmıştı. Hamit de dün direğe nişanladı.
Not: Sneijder solda oynarsa verimi düşer. Drogba'ya yakın oynarsa paslaşmaları rahat yapar.

ÖMER ÜRÜNDÜL: İki lig arasındaki fark

İlk devrenin başından sonuna kadar oyunun kontrolü tamamen Schalke'nin elindeydi. Bunun en önemli nedeni kollektif futbol oynamalarıydı. Organize ve etkili hücum girişimlerinde bulundular.
G.Saray, ilk ciddi atağında Burak'ın mükemmel golüyle sıkıntılı bir ortamda hem erken skor avantajı yakaladı hem de moral kazandı. Ancak rakibin atakları yine aynı şekilde devam etti. Önemli pozisyonlar buluyorlar her duran topları da tehlike yaratıyordu. Ofansif girişimlerinin odak noktası sağ kulvardı. Sniejder, Riera'ya gerekli yardımı yapamıyordu. Bu kulvarda yapılan değişik varyasyonlar ve Farfan'ın bitirici driplingleri çok tehlikeli oluyordu. Galatasaray bir türlü rakibin temposunu bozacak topa sahip olma ilkesini sahaya yansıtamadı. Bütün olumsuzluklara rağmen skor avantajı ile devre arasına girmek çok önemliydi. Çünkü yapılacak oyuncu değişikliği ve taktik tedbirlerle kötü giden işler biraz olsun yola girebilirdi. Ama devre biterken yenilen gol, işleri iyice zora soktu.
İkinci devrede G.Saray, Farfan'ın kulvarını mümkün olduğunca kapattı. İlk yarıya oranla Schalke biraz daha kontrolü elinde tutsa da daha dengeli bir oyun sahne aldı. Devrenin ortasından sonra da G.Saray karşı alanda yerleşmeye başladı. Rakibin kontrolünde giden maç doğal olarak seyirciyi de etkiledi. Onlar da son bölümde tekrar canlandılar. Burak bir pozisyonda düşünce eksikliği ile ofsaytta kalarak çok önemli bir pozisyonu harcadı. Yine Drogba'nın bir asistinde de yaptığı vuruş kaleyi bulmadı. Schalke'nin de birkaç tehlikeli atağı oldu. Sonuçta; maç beraberlikle noktalandı. Tabii ki avantaj Schalke'de. Ama ne olursa olsun G.Saray da tur şansını devam ettiyor. Fatih Terim'in daha iyi analiziyle rövanş daha dişli bir havada oynanabilir. En çok maç eksiğine rağmen Melo'yu beğendim. Maç öncesi analizimde Schalke'nin formsuz bir dönem geçirse de önemli bir Bundesliga takımı olduğunu vurgulamıştım. Dünkü maçtaki saha içi görüntüsü iki lig arasındaki farkın açık şekilde ortaya çıkışıydı.

EMRAH KAYALIOĞLU: Dimyat'a giderken...

İki ayaklı eleminasyon maçlarında ilk 90 dakikada ev sahibi için iki öncelik var: kazanmak ve gol yememek... Şampiyonlar Ligi'nde ikinci grup kalktıktan sonraki 9 yılda ikinci turdaki 72 eşleşmede ilk maçı içerde oynayan ikinciler 24, liderlerse 48 kez turu geçmiş; her sene en az bir ikinci çeyrek final alma vizesi başarmış. Bu yıl neden bunların arasına Galatasaray da girmesin diyerek tutmuştu sarı-kırmızılılar TT Arena'nın yolunu... Kura da uygundu. Rakip krizdeki Schalke idi.
Alman ekibi İstanbul'a eksiklerini önemli ölçüde gidermiş olarak gelmişti. Farfan-Huntelaar-Bastos, tehditkar bir üçlüydü. Fatih Terim'in buna yanıtı Burak-Drogba-Sneijder üçlüsü ile başlamaktı.
Galatasaray'ın sol kanadı maçın hemen başında kırmızı alarm verirken, TT Arena 12'de Burak'ın Cl'deki 7. golüyle ayağa kalktı. Golde Sneijder'in topu çalışı, hemen Drogba'ya oynayışı, onun Selçuk'a ve Selçuk'un da Burak'a pası güzeldi ama en önemlisi Burak'ın topuk hareketiyle Höwedes'i ekarte edişiydi. Galatasaray kalan sürede böyle bir pozitif hareketler zincirini bir daha oluşturamadı.
Galatasaray, oyunu dengelediği, hatta ikinci gol için defansı göz ardı ettiği devrenin sonlarında golü yiyiverdi. Zincirleme hatalarla Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan da oldu Cimbom. Hamit'ten başlayan hatada Dany'nin hem kendisini hem Melo'yu oyundan düşürmesiyle Schalke çok değerli bir gol buldu. Devrede Hamit sahada kalırken, Sneijder'in çıkıp Amrabat'ın girmesi ilginçti. Bu hamle ile Drogba sahada en iyi anlaştığı arkadaşını kaybetmiş oldu. Fildişili'nin Nordin Amrabat ve Burak Yılmaz'a gollük paslarını da bu iki isim değerlendiremeyince sarı-kırmızılılar 1-1'e razı oldu.
Hakem Collum'un kart isteyen Muslera'ya çıkardığı sarı kart tribünlerin tepkisini çekti. İskoç'un kopya pozisyonda Jones'a çıkardığı sarı kartla bu futbolcuyu cezalı duruma düşürmesi bizimkilere 'standart' dersiydi.

AHMET ÇAKAR: Üflesen yıkılır!

G.Saray'ın yapması gereken ikinci devrede oynadığı gibi oynamaktı. İlk devre iki takım da adeta birbirlerini kopartmaya gittiler. Korkunç tempo vardı. İlk golü Burak'la G.Saray buldu ama sonra ilk devrenin sonuna kadar Schalke'ye teslim oldular. Bunun en önemli nedeni G.Saray'ın böyle bir maça hem ofansif bir kadroyla çıkmış olması, hem de fizik olarak hazır olmayan oyuncularla başlaması.
İlk yarıya bakıyoruz top bir türlü G.Saray adına ilerde kalamıyor. Hamit ve Sneijder, beklerine yardım edemediği için Schalke hem sağ hem sol kanadı çok iyi kullanmaya başlıyor ve korkunç temposuyla ilk yarıda oyunun mutlak hakimi oluyordu. Şimdi G.Saraylılar diyebilir ki; Hamit'in vurduğu top direk yerine gol olsa ne olurdu? Ama aynı dakikalarda Huntelaar'ın direk dibinde vuramadığı bir top var. Aslında G.Saray ilk yarıda kötü oynasa bile, devre arasına önde girseydi farklı olurdu. Ama ilk devrenin son dakikasında Dany topu kaptırdı, Farfan müthiş çıktı ve Schalke'nin golü geldi.
Terim "Gol yemeyelim" demişti. Ama maalesef yediler. Bu gol bütün dengeyi Schalke'nin lehine değiştiriverdi.
İkinci yarı Schalke pek hücumu düşünmedi. G.Saray'da özellikle Selçuk ve Melo müthiş oynadılar. Ama dedik ya fizik olarak eksik bazı oyuncular tüm dengeyi özellikle ilk yarıda değiştiriverdiler. Ama kim ne derse desin G.Saray için hiçbir şey bitmedi. Rövanş G.Saray için kolay olmasa bile ben bu G.Saray'ın Schalke'yi eleyebileceğini düşünüyorum. Özellikle Burak Yılmaz'ın performansı göz kamaştırıcı. O maça kadar Drogba ve Sneijder'in fizik olarak daha iyi hale geldiklerini düşünürsek G.Saray için turu geçmek hayal değil. Zira Schalke bir Alman takımı ama defansif olarak üflesen yıkılacak bir görüntü sergiliyorlar. G.Saray dün bundan yararlanamadı.
İskoç hakem bu tür maçlar için çok deneyimsiz. Çok büyük bir hata yapmasa da verdiği kararlar ve vücut diliyle 'ben bu maçların hakemi olabilirim' diyemiyor.