Olay, geçen 10 Nisan'da Bayraklı ilçesi Postacılar Mahallesi'nde meydana geldi. Ramazan Bayramı'nın ilk günü, saat 07.00 sıralarında ayakkabı toptancılığı ve inşaat işiyle uğraşan Mehmet Akgül, kamyonetinin direksiyonu başında kanlar içinde hareketsiz bulundu. Aracın sol camının kırık olduğu ve başından tabancayla vurulduğu anlaşılan evli, 1 çocuk babası Akgül, ambulansla kaldırıldığı özel hastanede kurtarılamadı. 4'ü kız 10 kardeş olan Akgül'ün, kardeşlerinin 33 yıldır İngiltere'de çalıştığı, gelirlerini Türkiye'ye kendisine gönderdiği belirtildi. Mehmet Akgül'ün birikimlerle Türkiye'de ayakkabı üretim ve inşaat işiyle uğraştığı, iddiaya göre aldatıldığını öğrenince olaydan 20 gün önce boşanacağını eşine ilettiği öğrenildi.
Mehmet Akgül
30'DAN FAZLA GÜVENLİK KAMERASI İZLENDİ
Başlatılan soruşturma kapsamında polis, Mehmet Akgül'ün dükkanı ve evinin bulunduğu sokakta öldürüldüğünü belirledi. Bölgedeki 30'dan fazla güvenlik kamerasının onlarca saatlik görüntülerini izleyen ekipler, Akgül'ün kamyonetle saat 05.00 sıralarında mahalleye girdiği belirlendi. Mehmet Akgül'ün mahalleye giriş ve olay yerinde bulunduğu saatler arasındaki görüntülerden, mahalleye giren otomobildeki İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde işçi olarak çalışan Rojhat Kızılban ve Gültekin Uslu üzerinde yoğunlaşıldı ve 2 şüpheli gözaltına alındı. Çelişkili tavırlar sergileyen Anıl Akgül de gözaltına alındı. Kızılban ve Uslu, poliste suçlamaları kabul etmezken; Anıl Akgül cinayeti itiraf etti. Akgül, ifadesinde, Mehmet Akgül'ün kendisiyle ilgilenmediğini, Rojhat Kızılban ile bu süreçte gönül ilişkisinin başladığını, cinayeti Kızılban'ın 500 bin TL karşılığında tetikçi olarak tuttuğu Gültekin Uslu'ya işlettiğini de söyledi. Uslu'ya anlaşılan paranın ödenmediği öğrenildi. Polisteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından mahkemeye sevk edilen Rojhat Kızılban ve Gültekin Uslu tutuklandı, Anıl Akgül ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Savcılığın yeni değerlendirmeleri sonucu Akgül, bir sonraki gün tekrar gözaltına alındı. İşlemlerinin ardından Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen Anıl Akgül de tutuklandı.
2017'DEN BERİ GÖNÜL İLİŞKİLERİ VARMIŞ
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı ve iddianame hazırlandı. İddianamede, öldürülen Mehmet Akgül ile Anıl Akgül'ün 20 yıllık evli olduğu ancak aralarının bir süredir bozuk olduğuna vurgu yapıldı. Akgül'ün 2017 yılından itibaren Rojhat Kızılban ile arkadaşlığının başladığı ve son yıllarda dostluğun gönül ilişkisine dönüştüğü belirtildi.
BU GECE TAKİPTEYİZ
Sanıkların ifadeleri de iddianamede yer aldı. Anıl Akgül'ün ifadesinde, "Eşim bana ve çocuğuma iyi bakmıyordu. Bir arkadaşım 7 yıl önce Rojhat'la tanıştırdı. Rojhat, Mehmet'i öldüreceğinden bahsetti, mesajlar attı. Bunu kabul etmedim. Gültekin ile beni Rojhat tanıştırdı. Olaydan bir gün önce Rojhat, WhatsApp üzerinden 'Ben zaten kendisini Gültekin'e takip ettiriyorum, bu gece de takipteyiz' yazdı. Buna karşılık vermedim. Gültekin'in, Mehmet'i öldüreceğinden haberdar değildim" dediği belirtildi.
ALKOLLÜYDÜM
Sanık Kızılban'ın ise "Olay günü Gültekin ile otomobille dışarı çıktık. Otomobili yol kenarına park ettik. Gültekin araçtan çıkarak gitti. Ben de sabaha kadar uyudum" ifadeleri iddianamede yer aldı. Sanık Gültekin Uslu ise ifadesinde "Rojhat'ın arabayı park etmesi üzerine araçtan indim. Alkollüydüm. Araçtan inip alkol almayı sürdürdüm. Maktulün bulunduğu yere gittiğimde Mehmet hayattaydı. Mehmet'e şaka yapmak amacı ile üzerimde taşıdığım silahı, Mehmet'in içerisinde bulunduğu aracın camına vurdum. Sonra oradan ayrıldım. Bir süre sonra silah sesi duydum" dediği belirtildi.
SEVGİLİSİNE KOCACIĞIM DİYE HİTAP EDİYORMUŞ
Anıl Akgül'ün cep telefonunda Rojhat Kızılban'ın 'Güneşim' diye kayıtlı olduğu, aralarındaki konuşmalarda Akgül'ün Kızılban'a 'Kocacığım' diye hitap ettiği, Rojhat Kızılban'ın ise Anıl Akgül'e 'Ruhum' diye karşılık verdiği de iddianamede yer buldu. Sanık Akgül'ün 'Boşanma davası açılmadan eşinin mallarına tedbir koydurmak', 'Boşanma davasında mallara tedbir konulması dilekçesi' ve 'İhtiyati tedbir talebi' internet aramaları da iddianameye girdi. Anıl Akgül'ün olaydan 5 gün önce Kızılban ile WhatsApp'taki yazışmasında, "Sen avukatını ara net bir bilgi al. Ne zaman hesaba para yatırılır ona göre dedektif tutayım ben. Saç başa girdiğim b. aynı ortamda bulunmak istemiyorum. Hakkım olanı almak, haklıyken haksız pozisyona düşmemek adına tutmam lazım. Başka alternatif yok" dediği, Kızılban'ın ise "Ruhum, her zaman söylüyorum sonuna kadar haklısın. Buradaki tek suçlu benim. Senin aklını, yaşamını karmakarışık ettim. İnan ki elimden geleni yaptım, yapıyorum ama bu hafta orada kalın siz pazartesiye kadar. İnceldiği yerden kopacak artık. Bana ve bize ait her şeyi telefonundan sil ruhum" yanıtını verdiği de iddianamede yer aldı.
Rojhat Kızılban
'HALLET ŞU İŞİ GERİSİ KARDEŞİNDE'
Rojhat Kızılban'ın, Gültekin Uslu ile WhatsApp üzerinden gerçekleşen ve silinen mesajlaşmasında, "Neredeydin, gözünü seveyim? Boş işlere koşma, kardeşini bekle halledelim işleri. Sonra kafana göre" yazdığı, Gültekin'in ise "Sözüm söz bedeli ne olursa olsun" yanıtını verdiğin iddianameye girdi. Konuşmasının devamında Kızılban'ın, "Eyvallah abim. Benim de sözüm sana. Hallet şu isi gerisi kardeşinde" dediği ve akabinde 7,65 mm çapında bir tabanca üzerine konuştukları da iddianamede yer aldı.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPSİ İSTENDİ
Alınan ifadeler ve toplanan deliller ışığında Anıl Akgül hakkında 'Eşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Gültekin Uslu ve Rojhat Kızılban hakkında ise 'Kasten öldürme' suçundan ayrı ayrı müebbet hapis ile 'Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma' suçundan ise 3'er yıla kadar hapis talep edildi.
'EN AĞIR CEZANIN VERİLMESİNİ İSTİYORUZ'
Sanıkların en ağır cezayı almasını isteyen Mehmet Akgül'ün ağabeyi Hasan Akgül (54), "Malımıza çökmek için kardeşimi katlettiler. Kardeşim iyi bir insandı. İşinde gücündeydi. En azından 130 daire kardeşimin üzerineydi. Bütün arsalarımız yine kardeşimin üzerineydi. Tüm ailenin mal varlığı kardeşimin üzerineydi. Biz yurt dışında çalışıyorduk, yatırımlarımızı Türkiye'de yapıyorduk. Aralarında şebeke kurup, mal dağıtmışlar. Olayı duyunca şok olduk. Tüm mala çökmek için plan yapmışlar. Kardeşimi öldürdükten sonra mal bize kalır, 3-5 yıl sonra da evleniriz gibi düşünmüşler. İddianame hazırlandı. Ağırlaştırılmış müebbet istediler. Yargının bunlara en ağır cezayı vermesini istiyoruz. Örnek bir karar çıksın ki kimse böyle bir şey yapmasın. Sağ olsun Cinayet Büro Amirliği kısa sürede olayı çözdü. Polisimizden Allah razı olsun. Şimdi olay mahkemede. İnşallah hak ettikleri cezanın karşılığını bulurlar" diye konuştu. Öldürülen Akgül'ün amcasının oğlu Ahmet Akgül (48) de adalete güvendiklerini söyledi.
