Uzman Psikolog ve Terapist Aile Danışmanı Serpil Sare Emek, 5 Şubat'ta yüksek ateş ve nefes darlığı şikayetiyle Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Acil Servisi'ne başvurdu. 16 gün serviste süren tedavisi süresince kan değerlerinde düzelme olmadı ve yoğun bakım ünitesinde 6 gün boyunca yaşama tutunmaya çalıştı. Romatizmaya bağlı durumunda kötüleşme yaşandı.
Enfeksiyonun kontrol altına alınamaması nedeniyle entübe edilen genç kadın 8 gün sonra vefat etti. İki doz aşıya rağmen yaşamını yitiren Serpil Sare Emek'in cenazesi Göktürk Mahmud Esad Coşan Camisi'nde kılınan namazın ardından Göktürk Mezarlığı'na defnedildi.
26 yıl boyunca aynı yastığa başkoyduğu eşini kaybetmenin acısını yaşayan Ziraat Katılım Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Esfa Emek, eşinin binlerce çocuğun ve ailenin yaşamına dokunduğunu kaydetti.
Eşinin, ikiz, üçüz, dördüz çocukların toplumsal farkındalığını dile getirme amacıyla 2011 yılında Çoğul Çocuklar Platformu'nu kurduğunu hatırlatan Mahmut Esfa Emek, "30'un üzerinde sertifikası vardı. Yüksek lisans bitirdi. Çok çalışkan, hâlâ doktorasını sürdüren, hayatını çoğul çocuklara vakfeden biriydi. İlgili bakanlıklarla görüştü ve çoğul çocuklara yardımlar için ön ayak oldu. Belediyelerle iletişim kurarark bu çocukların yardımlar almasını sağladı. 8-9 bin ailenin ve dolayısıyla binlerce çocuğun hayatına dokundu." dedi. Eşinin vefatının ardından ABD'den, İsviçre'den, dünyanın pekçok ülkesinden taziye için arayan aileler olduğunu ifade eden Mahmut Esfa Emek, "Bu kadar insanın yaşamına dokunduğunu biz bile bilmiyorduk" ifadesini kullandı.
2001 doğumlu üçüzler Nimetullah Emre, Hikmetullah Efe ve Kudretullah Eren'in ve 2004 doğumlu Kısmet Rana'nın annesi olan merhum Serpil Sare Emek, İstanbul'da düzenlenen "Türkiye'de Çoğul Çocuklar Farkındalığı" adlı konferansta şu ifadeleri kullanmıştı: "Çoğullar dediğimiz zaman ikiz, üçüz, dördüz ve beşizleri kapsıyor. TÜİK verilerine göre, Türkiye'de 1.5 milyon ikiz ailesinin olduğunu biliyoruz. Akabinde 10 bin 200 üçüz ailemizin var olduğunu biliyoruz. Bu aileler bizlere ulaşabiliyorlar. Amacımız bu ailelerle etkileşim halinde kalabilmek, birbirimizden haberdar olabilmek, birbirimizin sıkıntılarına değinebilmek."
