Adalet Bakanı Tunç, AK Parti Grup Toplantısı öncesi basın mensuplarının sorularını cevapladı. DEM Parti İmralı heyeti ile görüşmesinin ertelenmesi hakkında konuşan Tunç, "Dün şehit cenazesine gittiğimiz için görüşmeyi erteledik. DEM İmralı heyeti ile önümüzdeki hafta görüşmemiz olacak. Gün ve saatini kararlaştıracağız. Ben de Niğde'de cenazeye katıldım. O nedenle görüşme mümkün olmadı" dedi.
İstanbul'un Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın avukatlarının tahliye talebinde bulunmasına ilişkin soru üzerine Tunç, "Hükümlü ve tutukluların sağlık şartları önemli. Hükümlü ve tutuklular can güvenliği bakımından devletimizin bir emaneti. Dolayısıyla onların en uygun koşullarda barındırılması önemli. İşledikleri iddia edilen suçlarla ve savunmalarla ilgili kararları mahkemeler takdir edecek. Özellikle sağlık şartları ile ilgili yapılacaklar belli. Sağlık süreçlerinin takip edilmesi lazım. Eğer raporlarla ilgili bir itiraz süreci olursa yeniden değerlendirmede olabilir" cevabını verdi.
"Duruşmanın canlı yayınlanabilmesi ve fotoğraf çekimi noktasında kanunumuzda engel söz konusu"
MHP lideri Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Özel'in duruşmaların canlı yayınlanması çağrısı hakkında Tunç, "Biz masumiyet karinesine önem veriyoruz. Özellikle bizim dönemimizde soruşturmaya yer olmadığına dair karar verme imkanını mevzuatımıza ekledik. Dolayısıyla kuvvetli suç şüphesini gösteren suç delillerinin varlığı halinde tutuklama gerçekleştirilebiliyor. Bunlar yargı kararları ile gerçekleştirilen hususlar. Davaların hızlı bir şekilde sonuçlanması hem de tutuklama süreçlerinin etkin ve hızlı bir şekilde tamamlanması ile ilgili hepimiz görüş birliği içerisindeyiz. Cumhuriyet Başsavcılıklarımız hızlı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar. Yargı süreçlerinin uzamadan kamuoyundaki endişeleri ortadan kaldıracak hususları bir an önce hayata geçirmek önemli. Duruşmaların canlı olarak yayınlanması ile ilgili olarak Ceza Mahkemesi Kanunumuza göre yürütülüyor. Ceza Mahkemesi Kanunumuza göre duruşmalar açıktır. Gerekirse sanık ve bilirkişiler görüntülü sistemlerle bağlantı yapılarak dinlenebilir. Duruşmanın canlı yayınlanabilmesi ile ilgili olarak Kanun'un 183. maddesi fotoğraf çekimi ve canlı yayınlamak noktasında engel söz konusu. Eğer bu konuda bir görüş birliği olursa bu mevzuat değişikliğinin sağlanabilmesi Meclisin takdirindedir" dedi.
"Yapay zekayla ilgili özel hükümler içeren bir mevzuat düzenlemesine de ihtiyaç var"
Sosyal mecra X'te yapay zeka aracı olarak kullanılan Grok'un kullanıcıların yönlendirmesi üzerine belirli kişi ve şahıslara küfretmesi üzerine sorulan soruya cevap veren Bakan Tunç, yapay zekanın internet ortamında kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek, buna ilişkin kanun maddesi olduğunu hatırlattı. Yapay zekanın işlediği suçlarda içerik sağlayıcı ve yer sağlayıcıların sorumluluk sahibi olduğunu bildiren Bakan Tunç, "Grok'la ilgili paylaşımlarla alakalı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bir soruşturma başlatmış bulunuyor. 56 ve 51 Sayılı İnternet Kanunumuzda içerik sağlayıcılar ve yer sağlayıcıların sorumlulukları belirlenmiştir. Eğer bir yapay zeka paylaşımı barındıran bir yer sağlayıcı varsa, ki internette biliyorsunuz X, YouTube gibi platformlar var, bunlar bu içeriği barındırıyorsa bunun yapay zekadan geldiği şeklinde bir kanuna muafiyeti söz konusu olmaz. Dolayısıyla içerik sağlayıcıların ve yer sağlayıcıların sorumluluğu vardır. Erişim engellenmesiyle ilgili prosedürler işletilir. Bu kapsamda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı böyle bir prosedürü işletmiştir. Tabii yapay zekayla ilgili Meclisimizde bir komisyon kuruldu. Bu komisyonun ulaştığı sonuçlar da var. Her ne kadar internet kanunumuz bu şekilde suç teşkil eden paylaşımları ortadan kaldırmaya yönelik ve sorumluluklar bakımından hükümler içeriyorsa da yapay zekayla ilgili özel hükümler içeren bir mevzuat düzenlemesine de ihtiyaç var. Bu konuyu tartışmak gerekir" ifadelerini kullandı.
"Terörsüz Türkiye en önemli hedefimiz"
Bir basın mensubunun 'terörsüz Türkiye' sürecine ilişkin sorusuna cevap veren Bakan Tunç, "Terörsüz Türkiye en önemli hedefimiz. Tarihi bir dönüm noktasındayız. 40 yıldan bu yana ülkemizi sıkıntıya sokan, milletimizi huzursuz eden, binlerce şehit vermemize neden olan terör örgütünün tasviyesi söz konusu. Fesih kararı açıklandı. Şimdi bu fesih sonrası silahların bırakılması, teslim edilmesi, gömülmesi ile ilgili bir süreç devam ediyor. Hassas bir süreç. Bu süreç içerisinde devletimizin ilgili kurumları tam koordinasyon içerisinde süreci büyük bir hassasiyete takip ediyorlar. Burada milletimizin hassasiyetleri çok önemli. Kılı kırk yararak bir çalışma yapılıyor. Bu anlamda devletimizin ilgili kurumları hangi yetkiyi kullanması gerekiyorsa, elindeki hangi araçları kullanarak bu olumlu sonuca ulaşılabiliyorsa bunun gayreti içerisinde ve bu çerçevede terörsüz bir Türkiye'ye adım atmak. Dün 12 şehidimiz vardı. Niğde'de Enver Yaman şehidimizin cenazesindeydim. Ailelerimizin acısını dindirmek mümkün değil. Bundan sonra bu acıların yaşanmaması ülkemiz açıcından çok önemli. Odaklanmamız gereken husus önümüzde silahların teslim edilmesi, silahların bırakılması söz konusu. Bu konuda Milli İstihbarat Teşkilatımız, Milli Savunma Bakanlığımız ve devletimizin ilgili kurumları tam koordinasyon içerisinde süreci titizlikle ve hassasiyetle yürütüyorlar. Burada milletimizi rahatsız edecek, rencide edecek, şehit aileleri ve gazilerimizi üzecek herhangi bir tablonun oluşmaması bakımından da büyük bir hassasiyet gösteriyoruz" şeklinde konuştu.
