Brent petrol 2025 yılının son aylarında değerli metallerin gölgesinde kaldı. Petrol üreticisi ülkelerde yaşanan gelişmelere bağlı olarak petrol fiyatları takip edildi. Venezuela ve ABD arasındaki gerilim petrolün dünyadaki dolaşımı açısından büyük önem taşıyor. Haritanın farklı bir bölgesinde yaşanan Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında artan gerilim de siyah altının fiyatlarının yükselmesine neden olacak.

YENİ HAFTADA YÜKSELDİ
Küresel risklerin tırmandığı bu dönemde petrol fiyatları yüzde 2 yükselerek salı gününe varil başına 61,56 dolardan başladı. Rusya Devlet Başkanı Putin'in konutunu saldırıları iddiaları Ukrayna savaşının seyrine yönelik beklentileri üzerinde olumsuz bir havaya neden oldu. Gelişmeler belirsizleri artırırken yine de Ukrayna-Rusya arasında bir ilerleme kaydedildiği ifade edildi.

YIL BOYU YÜZDE 2 DEĞER KAYBETTİ
Öte yandan geçtiğimiz haftalarda ABD Venezuela'nın petrol tankerlerine el koydu. Venezuela ise kısa süre önce ABD ablukası altındaki petrol zengini önemli bir bölgede kuyuları kapatmaya başladığını duyurdu. Karakas, ABD'nin Venezuela'daki bir yükleme tesisine saldırdığını açıkladı. Trump, ablukaya alınan Venezuela'dan bahsederek "Gemilerin geldiği büyük bir tesis vardı. İki gece önce orayı mahvettik" ifadelerini kullandı.Tüm bunlara karşılık arzın bollaşacağına yönelik beklentilerle petrol, yıl boyunca yüzde 20 değer kaybederken bu oran 2020'den bu yana en sert kayıp olarak açıklandı.

MUKALLA LİMANINA SALDIRI
Diğer yandan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki vekalet savaşı Yemen'in güneyinde hava saldırıları ile devam ediyor. Riyad, BAE bağlantılı kanalların güneydeki ayrılıkçılara silah sağladığını iddia etti. Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki sorunların petrol piyasalarını olumsuz etkileyeceğine dair beklentiler güçleniyor.
Suudi Arabistan Birleşik Arap Emirlikleri tarafından desteklenen 1990 öncesi sınırlara bağlı bağımsız bir Güney Yemen'i yeniden kurmayı amaçlayan Güney Geçiş Konseyi (STC) ile bağlantılı silah depolarını hedef aldı. Suudi Arabistanlı yetkililer BAE'deki Fujairah limanından iki gemiyle silah teslim alındığını iddia etti. Bu gelişme operasyonun fitilini ateşledi.
Arap Koalisyonu Sözcüsü, söz konusu operasyonun Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi'nin, Hadramevt ve Mehre illerinde sivillerin korunması için koalisyon güçlerinden gerekli tüm askeri tedbirlerin alınmasını talep etmesi üzerine gerçekleştirildiğini belirtti. Maliki, iki geminin Arap Koalisyonu Komutanlığı'ndan resmi izin alınmadan Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) Fucayra Limanı'ndan Mukalla Limanı'na geldiğini kaydetti.
Konuya ilişkin BAE'den ise henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri'ni Yemen'in talebi doğrultusunda Yemen'deki askerlerini 24 saat içinde ülkeden çekmeye ve silahlı gruplara desteğini kesmeye çağırdı.

TEDARİK ZİNCİRİNİN EN KRİTİK NOKTASI
Operasyon Yemen'in doğusundaki Hadramout vilayetinde bulunan Mukalla limanına yapıldı. Bölge ülkelerin Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki nüfus mücadelesi ile daha fazla önem kazandı. Yapılan son operasyon Suudi Arabistan'ın artık Yemen topraklarında vekalet savaşları yoluyla da olsa BAE mücadele etmeye kararlı olduğunu gösterdi.
Birleşik Arap Emirlikleri güneydeki milislerle ve liman altyapısıyla ilişkilerini güçlendirirken Suudi Arabistan güney sınırındaki toprak bütünlüğüne öncelik veriyor. Yemen'deki parçalanma bölgeyi istikrarsızlığa sürükler.
İki ülke arasında gerilimin petrol fiyatları üzerinde de etkili olabilir. Riyad ve Abu Dabi küresel petrol tedarik zincirlerinin adeta kalbinde yer alıyor. Körfez ülkeleri arasında gerilim artması jeopolitik risk primlerini dolayısıyla da petrol piyasalarındaki gelişmeleri özellikle dağıtım bağlamında etkiyor.