kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
HAKAN ERGİN
Türkiye'nin koşulları yordu, ama artık rahatız
Krizde market markalarıyla tanıştık
Maaşımızı müşteri ödüyor

Türkiye'nin koşulları yordu, ama artık rahatız

Türkiye'de organize perakendenin oluşum sürecinde çok zorluk çektik, koşullar bizi yordu; ancak artık düzensizlik sona eriyor. Yeni oluşan düzende verimlilik ve müşteri temel alınıyor.

Türkiye'de perakendenin tarihi çok uzun bir geçmişe sahip. Anadolu, dünyada ticaretin temellerinin ilk atıldığı yerlerden biridir. Belki de bu yüzden, çağdaş perakendeciliğin gelmesi ve gelişmesi de çok uzun zaman aldı Gerçek uluslararası seviyede zincir mağazacılığın Türkiye'de Metro Grosmarket ile başladığını söyleyebiliriz. 1990 yılında "Metro Cash and Carry"nin kuruluşu ile ilgili ilk haberler Türkiye'de duyulmaya başlandığında yapılan tüm değerlendirmeler Metro'nun Türkiye'de hiç ama hiç başarı şansının olmadığı doğrultusundaydı. Çok çeşitli nedenler sıralandıktan sonra "Hele şehrin dışında Güneşli'ye kim gider ki(?)" düşüncesi de yorumlardaki son can alıcı nokta oluyordu. Bu arada Metro hazırlıklarına devam ediyor; "barkod" gibi Türkiye'nin fiili olarak görmediği uygulamaları koşul olarak ortaya koyuyordu. O güne kadar marketler fiyatlarını ambalajın üzerine yapıştırır veya kasiyer birçoğunu aklında tutardı. Tedarikçi tarafından barkod için hazırlıklar yapıldı; ambalajın üzerinde yer açıldı ve barkod yerleştirildi. Depolardaki ürünler için ise "sticker" ile çözüm bulunmaya çalışıldı.

ZORAKI BiRLİKTELİK YAŞADIK
Metro C&C Satınalma Bölümü'ne o zamanlar bir kez ziyarete gelmiştim. Satın alma görevlileri o zamanlar iskonto değil tedarikçilerin açıkça koşul olarak koyduğu satış fiyatının yüksekliğinden memnun değiller ve fiyatı düşürmek istiyorlardı. Bu da alışılan düşünce yapısından ve uygulamalardan çok farklı olduğundan rahatsızlık yaratıyordu. Bu koşullarda bazı büyük tedarikçiler Metro'ya mal veremeyeceklerini bildiriyorlardı. Ancak Metro'nun tüm bunlara rağmen çok hızlı başlangıç yapması kafaları karıştırmış ve bazı büyükler Metro'ya daha yakın olmak zorunda olmuşlardı. Bu dönemde Türkiye'de tedarikçi yapısı oligopolistikti; yani birkaç üretici piyasayı kontrol ediyordu. (Bu yapı çok az değişse de bugün ne yazık ki devam etmektedir) Bunun anlamı üretici hem miktarı hem de fiyatı kontrol edebiliyordu. Metro ise hem fiyat hem de miktar konusunda kendisinin belirleyici olmasını istiyordu. Ancak, bunlara rağmen Metro'da bulunmak her tedarikçi için önemli idi. Bu nedenle birliktelik biraz zoraki oluyordu.

PİYASA ISINMAYA BAŞLADI
Türkiye'de Metro ile bir sektör uyandı ve hızla ilerlemeye başladı. Bu arada yerli zincir mağazaların dışında yabancılar da gelmeye başladı. Ardından da yerel zincirler ciddi seviyelere gelmeye başladılar. Piyasa artık ısınmaya başlamıştı. Bu arada ülkemizin koşulları da hayatı zorlaştırıyordu. Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye çağdaş zincirlere her açıdan büyük direnç gösteriyor zorluk çıkarıyordu. Bunun en büyük nedenleri ülkemizdeki kayıtdışı kesim, hukuki uygulamalardaki standartların eksikliği, oligopolistik tedarikçi yapısı, düzensiz ekonomik altyapı (krizler ve yüksek enflasyon), çok katmanlı (ancak verimsiz) dağıtım kanalının yüzyıllardır köklü ve güçlü bir şekilde mevcut bulunmasıdır. Bunların üstüne arazi fiyatlarının inanılmaz yüksekliği ve mağaza izinlerinin zorluğu gelişmeyi daha da zor hale getirdi. Büyük ölçekli tüm mağazalar bu dönemde çok zorlandılar. Küçük ölçekli zincirler ise daha kolay ilerlediler.

ÇOK GÜÇLÜK ÇEKTİK
Bu değişim dönemlerinde Metro C&C olarak aynı güçlükleri çektik. Çoğu zaman, müşteri olmamıza rağmen tedarikçileri ikna etmek için bizler dil dökdük. Satış yapan değil spottan mal toplayan durumuna geçtik. Sokaklarda her türlü kayıtdışı işlemler takipsiz bırakılırken Metro gibi büyük çaplı zincirler her zaman sorgulandı. Hukuki olarak her zaman sorgu altında olan biz olduk. Ticaretimizde taraf olan her kesim Metro'dan daha fazlasını istedi. Arazi sahipleri Metro ismini duyunca fiyatlarını değiştirdi. Ne yazık ki, 2001 krizi ülkemizde değişimi tetikledi. Türkiye artık geçici çözümlerle ayakta kalamıyordu. Kalıcı, yapısal reformlar yapılmak zorundaydı. Bunlar da Türkiye'deki ticaretin kurallarını değiştiriyordu. İstikrar geleneksel oyuncuların çok iyi kullandıkları faiz gelirlerinin önemsiz hale gelmesini sağladı. Artık Türkiye'de sağlıklı rekabetin varolması için Rekabet Kurumu vardı. Kısaca Türkiye'nin her açıdan iskeleti değişmeye başladı.

DÜZENSİZLİK DÜZENE DÖNÜŞTÜ
Düzensizlik yok olmaya, düzen oturmaya başladı. Metro C&C gibi sistemli kuruluşlar, düzenin ve istikrarın olmadığı ortamda çok zorlanırken, düzenli ortamda daha kolay başarılı olmaya başlar. Buna karşın sistemi ve konsepti olmayan kuruluşlar ise düzensiz ve istikrarsız ortamda gerilla taktikleri ile daha başarılı olurlar. Mağazalarda etkin olarak uyguladığımız raf yönetim sisteminin önümüzdeki dönemde başarısı daha da artacak. Ürün yelpazesini belirlemede kullandığımız strateji çok önemli hale gelmektedir. Mağazalarımız, yenilemeler sonucu Metro C&C dünyasındaki son uygulamaları başarılı bir şekilde sunar hale gelmiştir. Temel tanıtım aracımız olan Metro Post bu yıl etkinlik konusunda sıçrama yapmaktadır. Ülkemizde uyguladığımız 'Müşteri Öneri Takip Sistemi', Metro C&C dünyasında iyi uygulama olarak görülmektedir. Taze ürünlerdeki sistemli yapılanmamızın meyvelerini son dönemde almaya başladık. Ülkemizde tarım sektörünün sorunları çözüldükçe daha da iyi duruma geleceğimiz kesin. Kuru gıda alanında bazı gruplarda hakim tedarikçi yapısı, bazı gruplarda ciddi bir kayıtdışı olmasına rağmen önümüz açık gözükmektedir. Bilgi İşlem ve lojistik yapımız gelecekteki başarımızın en önemli belirleyicilerinden biri olacaktır. EDI uygulamamız başlamıştır. Elektronik Arşiv'in kısa zamanda devreye girmesi sistemlerimizde yeni verimlilik imkanları sağlayacaktır. Bütün bu verimlilik arayışları ve oligopolistik pazarların yıkılması ile artan rekabet aynı zamanda fiyatların geri gitmesine neden olmaktadır. Bütün bunlara rağmen ne yazık ki ülkemizde birçok kategoride fiyatlar Avrupa Birliği seviyesinin üstündedir. Zincirler, Anadolu'nun çeşitli yerlerindeki küçük ve orta boyutlu kuruluşlara destek olarak rekabeti artırmaktadır. Türkiye çağdaşlaşma yolunda ilerlerken kararlarımızı, tercihlerimizi belirleyen müşteri, çalışan ve hissedar üçgeni daha net olarak ortaya çıkacaktır. Bütün bu altyapı, sistem değişimlerinin sadece müşterimize daha kaliteli hizmeti daha ucuza vermek için olduğunu da hiç aklımızdan çıkarmıyoruz.

1 2 3 4 5
 
DİĞER HABERLERİ
 Bakkal amcadan hipermarkete
 2005'te iki büyük evlilik!
 Gıda harcaması 2.7 kat arttı
 Rekabet sarhoş etti
 Güvenlik krizi tadımızı kaçırdı
 Zorlandık ama inancımızı yitirmedik
 Yavaşlamak düşmek demektir
 Organizenin payı halâ çok düşük
 50 yıldır buradayız, en hızlı büyüyenler arasındayız
 AB'ye hazırız, artık ihracata yükleneceğiz
 Kahve tiryakisi oldular
 Gıda denetimi için yeterli eleman yok
 60 yaşımızı tamamladık ama hâlâ genç bir grubuz
 Gıda mühendislerinin iş sorunu olmayacak
 Kiler her şehirde olacak
 Artık teknoloji emrimizde
 Bisküvi ve çikolatayla başladık 100 ülkeye ihracat yapıyoruz
 Ambalajlı ürün payı arttı gıdada ürünler çeşitlendi
 Bir alışveriş merkezi yılda 18 bin ziyaretçi ağırlıyor
 Küçüğüm, onun için ucuzum
 Alkollü içeceklerde önce evrim, sonra devrim oldu
 Çayda radyasyon, gıdada hormonu tartıştık
 Pasta büyüdü devler gıdaya yöneldi
 Tüketici yine kazanacak
 Hem gıdada hem perakendede büyüdü
 Onlar hastalandı, biz korktuk
 Yeni kategorilerle atağa kalktı
 Sadece üretmek yetmez, pazarı büyütmek gerek
 Ülker Holding
 Kooperatif döneminden modern mağazacılığa geçtik
 3.9 trilyon $'lık sektörde Türkiye'nin önemi artıyor
 AB, sofralarımızı değiştirecek
 Tansaş 20, Gima 49'unda devlerle evlendi
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu