Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu INCRA'nın kurucusu merkezi Almanya'da bulunan Bertelsmann Foundation'ın Direktörü Annette Heuser, şu ana kadar ABD, Fransa, Almanya, Brezilya, İtalya ve Japonya ekonomilerini notlandırdıklarını belirterek, "Henüz son kararımızı vermedik, fakat Türkiye'yi derecelendirmeyi düşünüyoruz" dedi.
Heuser, tüm dünyayı etkisi altına alan 2008 finans krizinin ardından Almanya merkezli düşünce kuruluşu Bertelsmann Foundation tarafından kurulan INCRA'nın üç büyük kredi derecelendirme kuruluşuna alternatif olarak ortaya çıktığını anlattı.
Diğer uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları gibi ülkelerin değerlendirilmesi için hazinelerle anlaşma yapmadıklarını ve herhangi bir ücret talep etmediklerini vurgulayan Heuser, "Bu zamana kadar notlarını yayınladığımız ülkelerle anlaşma yapmadık. INCRA'nın derecelendirmeleri talep edilmemiş (unsolicited) şekilde yapılıyor. Biz bazı hükümetlerin üst düzey yetkilileri ile görüşmeler yaptık. Fakat reyting sürecimize ilişkin onlara danışmadık" dedi.
Heuser, INCRA'nın derecelendirmesinin kamuya açık olan makro ekonomik veriler üzerinden, ekonomist ve politik analistlerin görüşleriyle yapıldığını söyledi.
Kar amacı gütmeyen bir kredi derecelendirme kuruluşu olduklarını belirten Heuser, "Biz kar amacı gütmeyen uluslararası bir kredi derecelendirme kuruluşunun, reytinglerin şeffaflığını, hesap verilebilirliğini, kalitesini ortaya koyma konusunda en iyi model olduğuna inanıyoruz. Kar amacı gütmüyor olmamız bizi diğer reyting kuruluşlarından farklı kılıyor. Kredi derecelendirme sektöründe çözüm bulmak için statükoya meydan okunmalı" ifadelerini kullandı.
"KREDİ DERECELENDİRMESİ GÜVENİLİR OLMALI"
Yaklaşık iki sene önce 400 milyon dolarlık ortak bir katkı fonu kurarak faaliyet göstermeye başlayan INCRA'ya hükümetler, şirketler, kişisel bağımsız derecelendirmenin yapılması için finansal katkıda bulunabiliyor.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarına alternatif modellemelerle ekonomik analizler yaptıklarının altını çizen Heuser, "Bizim kar amacı güden kredi derecelendirme kuruluşlarının var olan modellerini yerini almak gibi bir amacımız yok. Kredi derecelendirmesi yatırımcılar için güvenilir olmalı, değerlendirme yapılan ülkedeki yatırımların güvenliğini doğru bir şekilde yansıtmalı. Sonuçta reytingler son derece öznel fikirlerden oluşuyor ve reytinglere bunu düşünerek yaklaşmak gerek" değerlendirmesini yaptı.
Üç büyük reyting kuruluşu 2008 krizi öncesinde ve sonrasında verdiği kredi notları konusunda piyasa aktörleri ve finans kuruluşları tarafından sıklıkla eleştiriyor.
Son olarak geçen yıl ABD yönetimi kredi derecelendirme kuruluşu S&P'ye 2007 yılında yaptığı mortgage kağıtları derecelendirmeleri ile bağlantılı olarak dava açacağını duyurmuştu. Bazı mortgage kredileri için çıkarılan kağıtlara hak etmediği yüksek kredi notunu verdiği, şirkete karşı getirilen eleştiriler arasında bulunuyor.
İtalya da, S&P'yi ülkenin tarihi ve kültürel zenginliklerini hesaba katmadan notunu düşürdüğü için mahkemeye vermeye hazırlanıyor.
İtalya'daki Sayıştay, S&P'nin ülkenin tarihi ve kültürel özellikleri yok sayılarak kredi notunun düşürülmesiyle piyasaların negatif etkilendiğini ve bu şekilde İtalya'nın 234 milyar avro seviyesinde zarara uğradığını iddia etmişti.
