500.000 kişi üzerinde yapılan oldukça kapsamlı araştırmalardan biri, her gün tükettiğimiz gıdalardan birinin daha erken ölüme sebep olduğunu ortaya çıkardı. İnsanların ortalama ömür süreleri ve bu süreyi etkileyen faktörleri inceleyen bilim insanları, uzun zamandır bu durumla ilgili verileri ortaya koyuyor. Fakat yapılan bu son çalışmada; her gün tükettiğimiz bir besinin ömrümüzden onlarca yıl çaldığını gösterdi.
Araştırmacılar, her zaman yemeklere tuz eklemenin erkeklerdeki yaşam beklentisini iki yıldan daha fazla, kadınlarda ise bir buçuk yıldan fazla azalttığını keşfetti. Fakat, pişirme işlemi sırasında tuzdan vazgeçilemez olduğu göz önünden bulundurulduğunda bu durum, toplum sağlığı için büyük önem taşıyor.
Çalışma, genel olarak daha az sağlıklı bir yaşam tarzı için tuz tüketimi gibi diğer faktörleri baz almadan ilerlemedi. Ancak çalışmanın arkasındaki ekip, kanıtların, insanların yemeklerine daha fazla tuz dömekten kaçınmayı düşünmesi gerektiğini söyledi.
Çalışmayı yöneten New Orleans'taki Tulane Üniversitesi Halk Sağlığı ve Tropikal Tıp Okulu'ndan Prof Lu Qi, çalışmanın gıdalara tuz eklenmesi ile erken ölüm arasındaki ilişkiyi değerlendiren ilk çalışma olduğunu belirtti.
2006-2010 yılları arasında araştırmaya katılanlara dokunmatik ekranlı bir anket aracılığıyla yiyeceklerine tuz ekleyip eklemedikleri ve ne sıklıkla yaptıkları sorulmuştur.
Tuz alımını doğru bir şekilde takip etmek zordur, çünkü birçok işlenmiş gıda yüksek düzeyde tuz içerir ve idrar testleri ile doğrudan ölçüm, toplam alımın göstergesi olan bir anlık görüntü sağlamayabilir.
Batı toplumlarında sodyum alımının yaklaşık %70'i işlenmiş ve hazırlanmış gıdalardan gelirken, %8-20'si sofraya eklenen tuzdan kaynaklanmaktadır.
50 yaşında, her zaman tuz ekleyen erkeklerin ve kadınların yaşam beklentisi sırasıyla 2,3 yıl ve 1,5 yıl daha kısaydı.
Yaş, cinsiyet, etnik köken, vücut kitle indeksi, sigara içme, alkol alımı, fiziksel aktivite, diyet ve diyabet, kanser ve kalp hastalığı gibi tıbbi durumlar gibi sonuçları etkileyebilecek diğer faktörler de bu çalışmanın etkileyen başlıkları arasında yer aldı.
Araştırmaya dahil olmayan Göteborg Üniversitesi Sahlgrenska Akademisi'nde kıdemli bir araştırmacı olan Profesör Annika Rosengren, bazı sağlık tavsiyelerinin basit olmasına rağmen tuz için optimal bir seviye olduğunu söyledi. Bunun anlamı; tuzun hayatımızdan tamamen çıkmaması gerektiğini belirtmesiydi.
Tuz oranını azaltmanın en doğru yolu; işlenmiş gıdalarda bulunan yoğun tuz ve sağlıksız yağ içeriklerinden uzak durmaktır. Bu nedenle doktorunuzun önerdiği oranda ihtiyaç duyulan tuz oranını almak, bedeninizin ihtiyaç duyduğu etkileri göstermesini sağlamasının yanı sıra erken ölüm riskinizi de büyük oranda düşürmeyi mümkün kılacaktır.