Doğanın en ilginç türlerinden biri olan mantarlar, aynı zamanda tüketildiğinde birbirinden farklı etkilerle ortaya çıkıyor. Öncelikle insan sağlığının yaşla birlikte bozulan bazı sorunlarına karşı mücadele edebileceğini gösteren bilimsel veriler, etkili sonuçlar ortaya çıkarabileceğini gösteriyor.
Fakat bazı araştırmalar; bir tür mantar tüketiminin yaşam süresini uzattığını ortaya koydu.
Hastalıklardan uzun vadede kaçınmaya çalışmak, uzun ömürlü bir yaşamın da kilit noktası. Fakat vücut, yaşlandıkça hastalıklara karşı daha savunmasız bir hale gelerek çevresel etkenler veya kronik rahatsızlıklardan daha fazla etkilenir.
Çalışmalar, beslenme sistemine mantar eklemesi yapmanın, protein desteğinin sunmasının yanı sıra; hafıza kaybı, beyin hacminin küçülmesi, nötron hücresinin ölümünü de engelleyebileceğini, ayrıca düşük kan akışına karşı da koruyabileceğini gösteriyor.
2021'de Nutrition Journal'da yayınlanan bir araştırmanın, tıbbi mantarların birkaç önemli faydasını ortaya koydu.
Yaklaşık 20 yıl boyunca takip edilen 15.000 kişilik bir grup üzerinde yapılan bu araştırma, mantar tüketenlerin ölüm riskinin %16 daha az olduğunu keşfetti.
Elde edilen veriler, işlenmiş et (salam, sosis vs.) değiştirilen bir porsiyon mantar tüketiminin, tüm nedenlerle ilişkili ölüm riskini %35 azalttığını gösterdi.
Mantar yemenin başlıca faydalarından biri, çeşitli mantar türlerinde bulunan ve bir çeşit amino asit L-ergothioneine'dir.
Yapılan gözlemsel çalışmalar, amino asidin, sağlıklı yaşlanma için kritik bir nokta olduğunu, bunun sebebinin, yüksek miktarlarda tüketen ülkelerde ortalama ömür süresinin daha yüksek olarak gözlemlenmesi olduğunu gösteriyor.
Cordyceps, chaga veya aslan yelesi mantarının, özellikle bu üç türünün, yaşa bağlı hastalık riskinin azalması ve uzun ömürlülükle ilişkili olduğu tespit edilmiştir.
Mantarların işlevsel kullanımı yönüyle ilgilenen Matt Kelly, Chaga mantarının aynı zamanda bağışıklık mantarı olarak bilindiğini, çünkü çok sayıda çalışmanın bağışıklık sistemini harekete geçirme, zararlı bakterilerle savaşma ve virüslerin büyümesini engellemedeki rolünün belirlendiğini belirtti.
Antioksidanlar açısından zengin olan ve güçlü antioksidan seviyesi sayesinde, bu mantarın vücuttaki iltihabı bastırmaya yardımcı olduğu tespit edildi.
Kelly, bir diğer popüler işlevsel mantarın, sinir gelişimini uyarması ve hafızayı, odaklanmayı ve netliği geliştirme yeteneği nedeniyle "beyin mantarı" olarak da bilinen aslan yelesi olduğunu belirtti.
Birçok çalışmada, aslan yelesi mantarı tüketiminin ardından hastaların bilişsel işlev ölçeğinin arttığı tespit edildi.
Bazı klinik öncesi çalışmalar, aslan yelesi mantarının alzheimer hastalığının önlenmesinde bir rolü olduğuna dair veriler kaydetti.
Bunun sebebi; sinir hücresi süreçlerinin uzunluğunu artıran bir protein olan sinir büyüme faktörünün salınımını artırarak başarabilmesi olarak belirlendi.
Bir diğer mantar türü olan kordiseps mantarı ise; antioksidan aktivitelerinden dolayı, beyin fonksiyonlarına da fayda sağlayabiliyor.
Kelly, bu mantarın "enerji mantarı" olarak da adlandırdığını ve vücudun adenozin trifosfat adı verilen ve vücutta kan akışını, dayanıklılığı ve enerjiyi artırma yeteneğini artırdığı bilinen maddenin seviyelerini yükselttiğini belirtti.
Özellikle egzersiz sırasında vücudun oksijeni kullanma şeklini geliştirilebileceği söyleyen Kelly, kaslara enerji iletmeye ve fiziksel dayanıklılığı artırmaya yardımcı olabileceğini dile getirdi.
Doğadaki birçok besin gibi mantarların da sağlığa olumlu etkileri biliniyor ve daha fazlasının keşfedilmesi için çalışmalar devam ediyor.
TÜM BU FAYDALARINA RAĞMEN, BU BESİNLERİ TÜKETMEDEN ÖNCE MUTLAKA DOKTORUNUZA BAŞVURMANIZ VE DOKTORUNUZDAN TEYİT ALMADAN BU BESİNLERİ TÜKETMEMENİZ GEREKTİĞİNİ DE BELİRTMEK GEREKİYOR.
