Dünya çapında bunama rahatsızlığına yaklaşım oldukça değişti. Geçmişte yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçası olarak görülürken, günümüzde önlenebilir bir sağlık sorunu olarak görülüyor.
Bilim insanları 20. yüzyılın ikinci yarısında bunamanın bir hastalık olduğunu keşfettiler. Bu, demans gibi tedavi edilebilen ve iyileştirilebilen diğer hastalıkların olduğunu gösterdi.
Yeni tedaviler zorlu olsa da önemli veriler elde edildi. Bu nedenle, beyinde meydana gelen bozulmalara doğru önlemler alındığında, demans veya bunama, önemli ölçüde önlenebilir.
Bilim insanları, bu istatistikleri kullanarak yeni bir tedavi geliştirmeye çalışıyorlar ve ayrıca bir kişinin bunama riskini artıran ve azaltan faktörleri anlamaya çalışıyorlar.
BMJ (British Medical Journal) tarafından yayınlanan bir rapora göre, kandaki folat eksikliği ile bunama olasılığı arasında bir ilişki olabilir.
B9 vitamini olarak da bilinen folat, vücudun sağlıklı kırmızı kan hücreleri üretmesini sağlar ve bu da doğum kusurları riskini azaltır.
Folat eksikliği beyindeki bilişsel işlevi ve sinir sinyallerini bozar ve potansiyel olarak demans ve ölüm riskini artırır. Araştırmacılar, düşük serum folat düzeylerinin demans riskini %68 artırabileceğini buldu. Folat eksikliği, folat eksikliği anemisi olarak bilinen bir duruma yol açar.
Folat eksikliğinin ortaya çıkabilecek belirtileri şunlardır:
Folat eksikliği, aynı zamanda B12 vitamini anemisi olarak da bilinen B12 vitamin eksikliği ile de yakından ilişkilidir.
Folat eksikliğinin komplikasyonları arasında kısırlık, kardiyovasküler hastalık, kanser, doğum sorunları, nöral tüp kusurları bulunur.
Bu komplikasyonların bazıları tedavi edilebilir olsa da, sonuçta ortaya çıkan kısırlığın "genellikle folat takviyeleri ile tersine çevrilebileceğini", bazılarının ise yaşamı değiştirebileceğini veya kalıcı olabileceğini söylüyor.