Ne kadar ömrünüz kaldığını öğrenebilseydiniz, bilmek ister miydiniz? British Journal of Ophthalmology'de yayımlanan yeni bir araştırma, gözlerinizin yaşam süreniz hakkında ipucu verebileceğini öne sürüyor. Uluslararası bir araştırmacı ekibi, bir kişinin retinasının biyolojik yaşı ile ölüm riski arasında bir bağlantı buldu.
Yaklaşık 47.000 yetişkin üzerinde yapılan bir araştırma, retinanın biyolojik saatiniz hakkında önemli ipuçları taşıdığını ortaya koyuyor.
Retina, gözün arkasında bulunan ve görsel bilgileri alan, organize eden milyonlarca ışığa duyarlı hücre (çubuklar ve koniler) ve diğer sinir hücrelerinden oluşan bir zardır. Araştırma, retinaları biyolojik yaşlarından daha yaşlı görünen kişilerin önümüzdeki on yıl içinde ölüm olasılığının daha yüksek olduğunu buldu.
Bu keşif, Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklar için önemli bir uyarı sistemi olarak kullanılabilir. Avustralya Göz Araştırmaları Merkezi'nden Dr. Mingguang He, "Retina, sistemik vasküler ve nörolojik hastalıkların artan ölüm riskleriyle ilişkili altta yatan patolojik süreçleri değerlendirmek için benzersiz, erişilebilir bir pencere sunuyor" dedi.
BULGULARIN TOPLANMASI
Araştırmacılar, 40 ila 69 yaş arasındaki katılımcıları ortalama 11 yıl boyunca izledi. UK Biobank çalışması kapsamında herkesin fundusu (gözün arka yüzeyi) tarandı; yarım milyon katılımcının genetik ve sağlık bilgilerini içeren büyük ölçekli bir biyomedikal veritabanı oluşturuldu. Araştırma ekibi, her retinanın biyolojik yaşını kişinin kronolojik yaşıyla karşılaştırdı ve birçok katılımcıda "retina yaşı farkı" bulunduğunu keşfetti.
Gözlemlenen büyük farklılıklar, kardiyovasküler hastalık veya kanser dışındaki nedenlerle yüzde 49 ila 67 daha yüksek ölüm riskleriyle ilişkilendirildi. Bu sonuç, yüksek tansiyon, vücut kitle indeksi (BMI), yaşam tarzı alışkanlıkları ve etnik köken gibi faktörler dikkate alındıktan sonra elde edildi.
Yeni bulgular, retinal yaş farkının özellikle kardiyovasküler olmayan hastalıklar ve kanser dışı ölümler için artan ölüm riskinin bağımsız bir göstergesi olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, bu bulguların retinal yaşın yaşlanmanın klinik olarak önemli bir biyobelirteci olabileceğini düşündürdüğünü belirtti.
Bilim insanları, yaş aralığındaki her bir yıllık artış için, herhangi bir nedenden veya belirli bir nedenden ölüm riskinde sırasıyla yüzde iki ve üç artış buldular. Bulgular, retinadaki küçük damar ağının, vücudun dolaşım sistemi ve beyninin genel sağlığının güvenilir bir göstergesi olduğuna dair kanıtları destekliyor.
Araştırma ekibine göre, hastalık ve ölüm riskleri yaşla birlikte artarken, aynı yaştaki insanlar arasında retinanın görünüşünün önemli ölçüde farklılık gösterdiği açık. Çalışma yazarları, bir kişinin retina yaşını fundus görüntülerinden doğru bir şekilde tahmin etmek için "derin öğrenme" olarak bilinen gelişmiş bir yapay zeka kullandı.
Ekip, sağlık durumu nispeten iyi olan 11.052 katılımcının sağ gözünden alınan yaklaşık 19.200 fundus görüntüsünü kullanarak tarama modelini doğruladı. Bu, tahmini retina yaşı ile gerçek yaş arasında, üç buçuk yıl içinde genel bir doğrulukla güçlü bir ilişki olduğunu gösterdi.
Sol göze uygulanan aynı işlem de benzer sonuçlar verdi. Bilim insanları daha sonra kalan 35.917 gönüllüde de retina yaş farkını değerlendirdi. Çalışma süresi boyunca 1.871 (yüzde beş) katılımcı öldü. Bu gruptan 321'i (yüzde 17) kardiyovasküler hastalıktan, 1.018'i (yüzde 54,5) kanserden ve 532'si (yüzde 28,5) bunama dahil diğer nedenlerden hayatını kaybetti.
Katılımcıların yarısından fazlası, retinaları gerçek yaşlarından daha yaşlı görünen ve yüzde 51'ini oluşturan "hızlı yaşlananlar" kategorisine girdi. Bu grup üç yıldan fazla retina yaş farkına sahipken, çalışmanın yüzde 28'i beş yıllık bir farka ve yüzde 4,5'i ise 10 yıldan fazla bir farka sahipti.