Doğanın birçok formunun, binbir derde şifa olarak hayatlarımızda yer aldığını biliyoruz. Fakat görece az bildiğimiz bitkiler, aslında bir türlü çözülemeyen sorunlarımızın da şifası olabilir. İşte az kullanılan ama adeta ilaç gibi etki gösteren o bitki…
At kestanesi bitki ve çalıgiller familyasına aittir. Bilinen 15 türü olmakla birlikte, tamamlayıcı ve bitkisel tıpta en sık kullanılanı Avrupa at kestanesi ( Aesculus hippocastanum )'dur. At kestanesi, ağacın üzerinde dikenli, yeşilimsi bir dış kaplamaya sahiptir ve bir zamanlar kestane türü sanılan parlak, kahverengi bir meyve olarak yere düşer. At kestanesi, çoğu hayvana belli bir oranda zarar verebilir.
At kestanesi içerdiği glikozitler ve saponinler nedeniyle insanın direkt tüketimine uygun değildir. Bu nedenle bu bitkinin ve ağacın toksik olmayan bileşenleri besin takviyelerinde kullanılmaktadır.
At kestanesi ekstraktı kullanmanın sağlık avantajları arasında kanser riskinin azaltılması, varisli damarların iyileştirilmesi ve inflamasyonun azaltılması yer alır. Araştırmalar at kestanesi ekstraktının kronik venöz yetmezliğin yönetilmesine yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Ağrıyı hafifletebilir ve semptomları azaltabilir. Ancak ürünün uzun vadeli etkilerinin ne olduğu belirsizdir. Bu nedenle kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışın ve olası yan etkilere karşı dikkatli olun. Herhangi bir yan etkiyle karşılaşırsanız hemen doktorunuza danışın.
KRONİK VENÖZ YETMEZLİĞİNE FAYDALI
Bu tıbbi durum, bacaklardaki damarlarda kan birikmesiyle ortaya çıkıyor. Semptomlar arasında şunlar yer alır:
Bu durum genellikle bacakları etkilese de kolları da etkileyebilir. Orta yaşlı ve yaşlı yetişkinlerde ve kadınlarda, özellikle birkaç gebelikten sonra daha sık görülür.
Bazı çalışmalar at kestanesi ekstraktının bu rahatsızlığın kısa süreli tedavisinde güvenli ve etkili olabileceğini öne sürüyor. Bazı kaynaklara göre, at kestanesi özü içeren kreminin bu hastalığın ilk aşamaları olan öncüsü varisli damarların tedavisinde başarılı olabileceği düşünülüyor.
BAZI KANSERLERE KARŞI KORUYUCU
At kestanesi özünün uygulanabilir bir kanser tedavisi olup olmadığını ve bu kanser hücrelerinin ölümüne önemli ölçüde katkıda bulunup bulunmadığını belirlemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.
Fakat at kestanesi özünün laboratuvar ortamında lösemi, rahim ağzı ve meme kanseri ile ilişkili hücreler üzerinde "antikanser etkileri" olduğu gösterilmiştir. Jurkat hücreleri, akut T hücreli lösemi adı verilen agresif kanseri araştırmak için kullanıldı ve testler, yaklaşık yüzde 94'lük bir hücre ölümü oranı ortaya çıkardı.
GÜÇLÜ ANTİOKSİDANLARA SAHİP
At kestanesi, hastalıklarla mücadele özellikleriyle tanınan iki antioksidan, quercetin ve kaempferol glikozit içerir. Ayrıca, hayvanlar üzerinde yapılan bir araştırma, at kestanesinin vücudun glutatyon (bir antioksidan) kaybını ve karaciğer hasarını önlemeye yardımcı olabileceğini keşfetti.
PREBİYOTİK ORTAMINI İYİLEŞTİREBİLİR
Prebiyotikler , bağırsak florası tarafından bağırsaklarda fermente edilen sindirilmeyen lifli maddelerin özel bir sınıfıdır.
2011 yılında yapılan bir araştırma, keten tohumu yağı ve at kestanesi özünün prebiyotiklerin gücünü artırdığını bildirdi. Araştırmayı yapan araştırmacılara göre prebiyotikler kolon kanserinde etkili tedavi ve önleyicidir .
YARA İYİLEŞMELERİNİ HIZLANDIRABİLİR
Bir ön çalışma at kestanesinin yara iyileşmesini desteklediğini öne sürüyor. 2006 yılında yapılan bir laboratuvar çalışması, at kestanesi özünün, yara iyileşme sürecindeki önemli hücreler olan fibroblastları aktive etmeye yardımcı olabileceğini bildirdi. Ancak daha fazla insan denemesine ihtiyaç bulunuyor.
HEMOROİD SEMPTOMLARINI HAFİFLETEBİLİR
Hemoroid, anüs ve rektum çevresinde bulunan genişlemiş damarlardır. Hemoroitler kaşıntıya, tahrişe, rektal kanamaya ve rahatsızlığa neden olabilir . Ancak at kestanesi çekirdeği ekstresi, çoğunlukla ekstraktın anti-inflamatuar özelliklerinden dolayı, etkilenen damarlardaki şişliği ve iltihabı azaltarak bu semptomları hafifletebilir.