Uzmanlar, son zamanlarda kötü beslenme alışkanlıklarının atriyal fibrilasyon (AF) oranlarını artırabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Verilere göre, gizli bir felç riski taşıyan bu hastalık, vakaları son yirmi yılda %72 artırdı. Yakın tarihli bir çalışmanın bulguları, daha yüksek dozlarda omega-3 alımının tehlikeli bir kalp rahatsızlığı riskinde önemli bir değişim ortaya çıkarabileceğini belirtiyor.
Omega-3, kan seyrelten etkisi nedeniyle yaygın olarak kullanılıyor, bu durum da kalp rahatsızlıklarını önleme konusunda bu yağ asidini oldukça önemli hale getiriyor. Fakat bazı araştırmalar bu sonuçların oldukça çelişkili olduğunu ortaya koyuyor.
Yeni bir araştırma, omega-3 takviyesinin yüksek dozda kullanılması, güvenlik konusunda problemler ortaya çıkardığını gösteriyor. Bulgulara göre, yüksek doz omega-3 takviyeleri, AF riskini %50'ye kadar artırabiliyor.
Circulation dergisinde yayınlanan bir 2021 raporu, daha yüksek doz reçete edilen hastaların AF için potansiyel bir risk taşıdığını belirtti.
Yapılan deneyler sonucunda 81.000 kişinin katıldığı araştırmada, omega-3 alımının yüksek olmasının 1.25 kat risk artışıyla sonuçlandığı tespit edildi.
Medscape, bulguları şu ifadeyle özetliyor: "Denemeler daha düşük dozları test etti ve bireylerde AF'de önemli bir artış göstermediler.
Yüksek doz denemelerinde %49-50 aralığında risk tespit edildiği belirtildi. Her gram artışında ise AF riskinde %11'lik bir artış tespit ediliyor.
Çalışmada aynı zamanda, daha yüksek dozlarda omega-3'lerin kardiyovasküler olaylar için %9 civarında daha düşük bir risk ile ilişkili olduğuna dair kanıtlar ortaya koydu.
Omega-3 takviyeleri, bunun oluşumu ve doza göre nasıl değişiklik göstereceğini, fayda-risk oranlarını aydınlatmak için çok daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyuluyor.
Omega-3 tüketiminin, felce karşı koruma sağladığı konusunda genel bir bir fikir birliği de mevcuttur.
Bu durum, araştırmacıları, inme riski için omega-3 faydalarının yokluğunun, AF ve inme arasındaki bağlantıdan kaynaklanıp kaynaklanmayacağını sorgulamaya yöneltti.
Bunun nedeni, sağlık derneği Stroke'a göre AF'ye sahip olmanın inme riskini beş kat artırmasıdır.
Yakın zamanda yapılan bir araştırma, son yirmi yılda yüzde 72'lik belgelenmiş büyüme ile AF oranlarının tüm zamanların en yüksek seviyesinde olduğunu iddia etti.
İngiliz Kalp Vakfı Tıp Direktörü Profesör Sir Nilesh Samani, daha fazla insanın pıhtılaşma önleyici ilaçlardan yararlanabilmesi için önlemlerin iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.
Uzmanlar, şu an da AF ile yaşayan insan sayısındaki artışın şaşırtıcı olduğunu ve buna ek olarak, daha birçok insanın kalplerinde gizli inme riskinin de olduğunun farkında olmadıklarını belirtiyor.
Kanıtlar, herhangi bir kalp-sağlıklı diyet meyve, sebze, tam tahıl ve fasulye gibi bitki bazlı protein tüketiminin artması, potasyum açısından zengin gıdaların AF'nin önlenmesi için özel faydalar sunduğunu göstermektedir.
Araştırmalar, kanınız potasyum açısından düşükse, AF için daha yüksek risk altında olduğunuzu gösteriyor.
