Herkes hayatında en az bir kez şu soruyu kendine sormuştur: "Acaba o benim ruh eşim mi?" Kimimiz bunu ilk bakışta hissettiğimiz bir sıcaklıkla sorarız, kimimiz uzun yıllardır birlikte olduğumuz insanın yanında bir gün ansızın buluruz kendimizi bu düşüncenin içinde.
Bazılarımız ise defalarca kırılıp dökülüp, yeniden ayağa kalkarken bu sorunun cevabını arar durur. Çünkü hepimizin içinde, farkında olsak da olmasak da gerçek bağlılığı bulmaya dair derin bir özlem var. Birlikte olduğumuz kişinin gerçekten ruh eşimiz olup olmadığını nasıl anlarız? Sırtımızı yasladığımız kişinin kalbine güvenebilir miyiz, yoksa bir yanılsamanın içine mi düşüyoruz...
Bazen aşkın büyüsüyle her şeyi doğru sanabiliyoruz; bazen de geçmiş yaralarımız yüzünden doğru olanı kaçırabiliyoruz. İnsan kalbi işte böyle hem en güvenli limanımız hem de en büyük fırtınamız. Önce şu gerçeği kabul edelim: Ruh eşi dediğimiz şey, filmlerdeki gibi gökten inmez. Sizi kusursuzca anlayan, hiç hata yapmayan mucizevi bir figür değildir ruh eşi...
TARTIŞMALARDAN SAĞLAM ÇIKARSINIZ
Sanki yıllardır tanıyormuşsunuz gibi hissettirir. Sanki sizi oluşturmuş, çocukluğunuzu görmüş, yaralarınızı okşamış gibidir. Çünkü bazı ruhlar birbirine gecikmiş tanışıklıklarla bağlanır. Ruh eşini bulduğunuzda sanmayın ki her şey uyumlu olacak. Hayır, ruh eşi masal değildir.
Ama ne olursa olsun, o farklılıklar ilişkiyi bozan çatılar değil, tamamlayan dokular olur. Çünkü ruh eşi, "benim gibi ol" demez; "Ben seni böyle seviyorum" der. Ruh eşiniz, sizi konfor alanınıza zincirleyen değil, oradan çıkaran kişidir. Sizi dönüştürür, büyütür, cesaretlendirilir.
Eleştirmez ama destekler. Zorlamaz ama motive eder. Onunla birlikte; korkularınız yenilir, cesaretiniz artar, özgüveniniz güçlenir, kendinize bakışınız değişir. Bazen bir insan gelir ve hayatınız boyunca tek bir kelimeyle bile vermediğiniz emeği, bir gülüşüyle alıverir sizden.
En derinlerinizden bir şeyler çıkarır. Bazen dokunuşuyla, bazen sözüyle, bazen sessizliğiyle... İşte o insan ruhunuza dokunan insan olabilir. Kimse, ruh eşiyle kavga etmeyeceğini sanmasın. Aksine, gerçek bağlar tartışmaların içinden daha sağlam çıkar.
Çünkü herkes sizin yalnızlığınızı dolduramaz. Ama ruh eşiniz, kendi ruhunun dengesiyle sizin ruhunuzun eksiklerini tamamlar. İnsanın ruh eşini bulması bazen doğru zamanda olur, bazen yanlış zamanda. Ama bir şekilde o insan hayatınıza girer.
SENİ 'SEN' OLDUĞUN İÇİN SEVER
Ruh eşi dediğimiz kişi aslında çok daha sade, çok daha gerçek işler. Hayatın içinde üzülen, yorulan, bazen yanlış yapan ama yüreği sizinle aynı ritme dokunabilen biridir. Ruh eşini bulduğunuzu anlamak için önce kendinizi tanımanız gerekir. Çünkü karşınızdaki kişiyi bir ruh eşi adayına dönüştüren şey, çoğu zaman sizin iç dünyanızdır. Ruh eşiyle karşılaşmanın ilk ve en güçlü işareti şudur: Yanında kendin olabiliyorsundur.
RUH EŞİMİ NASIL ANLARIM?
Hayatta bazı insanlar vardır, 'iyi ki karşıma çıktın' dersiniz.
Belki ilişkiniz sürer, belki sürmez ama o kişiden öğrendiklerinizle bir sonraki aşamaya daha güçlü adım atarsınız. Bazen ruh eşi, birlikte ömür geçireceğiniz insan değil; sizi kendinizle tanıştıran kişidir. Bu da ruhun bir tür eşleşmesidir. Büyük olasılıkla karşınızdaki kişi sizin ruhunuzla aynı dili konuşan kişidir...
❱ Gözlerine baktığınızda bir sakinlik geliyorsa
❱ Ayrı kaldığınızda eksiklik duyuyor ama bağımlı hale gelmiyorsanız
O İLİŞKİNİN KIYMETİNİ BİLİN
Ruh eşi kısaca mükemmel insan değil; sizin ruhunuzla uyumlanan insandır. Ruh eşini bulmak, mucize gibi görünse de aslında mucize insanlarda değil, bağın kendisindedir. Gerçek bağ, iki insanın birbirine dokunurken aynı anda kendine de dokunmasıdır.
Eğer karşınızdaki insanla; büyüyorsanız, iyileşiyorsanız, derinleşiyorsanız, kendinizi daha çok seviyorsanız...