Kilo alma ve vücut tipi, genellikle kişisel yaşam tarzı ve genetik faktörlere bağlı olarak ele alınır. Ancak, bir araştırma, vücut yapısının aslında doğum tarihinizle bağlantılı olabileceğini öne sürüyor. Bu yeni bulgular, vücut tipinizi şekillendiren faktörlerin sadece yaşam tarzı ve kalori alımınızla ilgili olmadığını, doğduğunuz ayın bile önemli bir etkisi olabileceğini gösteriyor!
Yeni araştırmalar, doğduğunuz ayın en azından fiziksel sağlığınız üzerinde etkiler yaratabileceğini gösteriyor. Bu konu, Tohoku Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden bir grup araştırmacı tarafından yapılan çalışmada derinlemesine incelendi.
NEDEN DOĞDUĞUMUZ KİLOMUZA ETKİ EDİYOR?
Araştırmacılar, gebe kalma anındaki hava durumu ve atmosfer koşullarının etkilerini araştırdılar. Çalışma, soğuk aylarda (özellikle Aralık, Ocak ve Şubat) gebe kalan kişilerin, sıcak tutan ve kalori yakarak vücut ısısını düzenleyen özel bir yağ türü olan kahverengi yağa sahip olma olasılıklarının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Kahverengi yağ, vücuttaki yağ dokularından farklı olarak, ısı üretmek için enerji harcayan bir tür yağdır. Bu yağ türü, daha fazla kalori yakmak ve metabolizmayı hızlandırmak gibi faydalar sağlar.
BU AYLARDA DOĞANLARIN KİLOLU OLMA RİSKİ DAHA YÜKSEK
Soğuk iklimlerde bulunan kişilerin, vücutlarının ısı üretme ihtiyaçlarına yanıt olarak daha aktif kahverengi yağ dokusuna sahip olma olasılığı daha yüksektir. Bu da daha düşük bir vücut kitle indeksi (VKİ) ve iç organların etrafında biriken tehlikeli yağlardan daha az sahip oldukları anlamına gelebilir.
Araştırmalar, Eylül, Ekim veya Kasım aylarında doğan bireylerin, kahverengi yağ avantajından daha fazla yararlanabileceğini gösteriyor. Öte yandan, yaz aylarında (Temmuz ve Ağustos gibi sıcak aylarda) doğanlar, daha az kahverengi yağ aktivitesi ile karşılaşabilir ve potansiyel olarak daha fazla vücut yağına sahip olabilirler.
DAHA ÖNCEKİ VERİLERLE UYUMLU
Bundan önceki araştırmalar, insanların doğdukları yılın mevsimsel etkilerinin genel sağlıkları üzerinde belirli bir etkisi olduğunu öne sürmüştü. Elsevier dergisinde 2015 yılında yayımlanan bir çalışma, yaz aylarında doğanların, kış aylarında doğanlara göre daha kilolu olduklarını ve daha uzun boylu olma eğiliminde olduklarını belirtmişti. Bu yeni araştırma, 3 ila 78 yaşları arasındaki 622 erkek ve kadını inceleyerek bu teoriye yeni bir boyut katmıştır.
Yeni çalışmada, kadınlar, doğdukları dönemin sıcaklık koşullarına göre iki gruba ayrıldı: Soğuk aylarda (17 Ekim - 15 Nisan) doğanlar ve sıcak aylarda (16 Nisan - 16 Ekim) doğanlar. Sonuçlar, soğuk aylarda doğanların daha fazla kahverengi yağ aktivitesine sahip olduğunu ortaya koydu. Peki, bu ne anlama geliyor?
YAĞ DOKUSU KİLOYA NASIL ETKİ EDİYOR?
Kahverengi yağ dokusu, vücudun ısısını düzenleme ve ısı üretme işlevi görür. Beyaz yağ dokusunun aksine, kahverengi yağ, enerji harcayarak vücut ısısını artırır ve metabolizmayı hızlandırır. Bu, soğuk ortamlarda hayatta kalmak için kritik bir özellik olabilir. Kahverengi yağ, özellikle bebeklerde daha yaygın olarak bulunur ve onların vücut sıcaklıklarını korumada önemli bir rol oynar. Yetişkinlerde ise kahverengi yağ dokusu daha sınırlıdır; ancak daha fazla kahverengi yağa sahip olmak, metabolizmanın daha etkin çalışmasına ve dolayısıyla daha düşük vücut yağına sahip olmaya yardımcı olabilir.
Soğuk hava koşullarına maruz kalan ebeveynlerin çocukları, kahverengi yağ aktivitesinden daha fazla fayda sağlayabilir. Araştırmacılar, gebe kalmadan önce soğuk koşullara maruz kalmanın, çocukların metabolizmasını "önceden programlamak" gibi bir etki yaratabileceğini öne sürüyor.
Sonuç olarak, bu araştırmalar doğum ayının yalnızca kişiliği değil, aynı zamanda vücut tipini ve sağlığı etkileyebileceğini gösteriyor. Eğer soğuk bir mevsimde doğduysanız, kahverengi yağınız daha aktif olabilir ve bu da daha sağlıklı bir vücut yapısı anlamına gelebilir. Ancak, bu bulgular henüz tam olarak kesinleşmiş değil ve daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Yine de, vücut tipimizi etkileyen faktörlerin çok daha karmaşık ve çeşitli olduğunu anlamamıza yardımcı oluyor.