Sizi beğenmiyor, kendinizi değersiz hissetmenize yol açıyorlarsa yapacağınız ilk hamle, o insanlarla ilişkinizi kesmek olmalı. Aksi halde onların sizin için söylediği olumsuz yargılara inanmaya başlarsınız. Gardınız asla düşmesin, kendinize inanarak işe başlayabilirsiniz!
HİSLERİNİZİN FARKINA VARIN
İletişim süreçlerimizin birçoğu bilinçdışı şekilde ilerlemektedir. Bundan dolayı iletişimde insanlar en çok beden dilinize, ses tonunuza bakar ve bu sinyallere uygun cevaplar vermeye başlarlar. Aslında çok pozitif şeylerden bahsediyor olsanız da beden dilinizin tam tersi biçimde verdiği bir sinyal, örneğin konuşurken omuzlarınızın çökmesi, bakışlarınız, elleriniz sizin duygularınızdan izler taşımaktadır. Bundan dolayı içsel anlamda kendiniz hakkında hissettikleriniz çok önemlidir. Çünkü içinizde kendinize dair düşünce ve inançlarınız asıl sizi yaratmaktadır.
Bazı zamanlarda kendimizi çok değersiz hissederiz. Hakkımızda söylenmiş bir söz yüzünden bazen inançlarımızla da yoğrularak çok işe yaramaz oluruz. Ya da bu yanılgıya kapılırız. Aslında durumu incelediğinizde bilerek yapılan herhangi bir şey de yoktur. Fakat içinizdeki inanç sisteminiz öyle hızlı olumsuzluklar üretmeye başlar ki, sizin için iyi sözcükler söyleniyor olsa bile artık bunu hak etmediğinizi düşünüp, "Aslında ben üzülmeyeyim" diye söylüyor şeklinde düşüncelere kapılırız. Başkalarının size iyi şeyler söyleyebileceğine, sevilebileceğinize inanmaz, kendinizi birçok kişiden daha aşağı ve değersiz bir insan olarak görmeye başlarsınız.
GİTGİDE BAKIŞ AÇIMIZ KAYBOLUR
Kim olursa olsun başkasına söyleyemeyeceğiniz kötü sözleri kendinize söylediğinizi fark edersiniz! Ne yaparsanız yapın asla iyi olamayacak, hep yetersiz ve kusurlu olacaksınızdır. Adeta çıkmaz bir sokağa girmişizdir. Anlatılan tüm bu durumlar değersizlik hissidir. Bu duygu doğduğunuz ilk andan itibaren kendini göstermeye başlamaktadır. Doğduğunuz andan itibaren ailenizin size bakış açısı, duygusal, fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarınızı karşılayıp karşılamıyor oluşu, kendinize dair bazı duygular ve şablonlar oluşturmanıza sebep olur. Bu durumlar gitgide bilincimize yerleşir. O kadar fazla yerleşir ki, ailemizin ve çevremizin bize bakış açıları artık kendimize de bakış açımız haline gelir. Diyelim ki çocuklukta anne ve babanızdan sürekli duyduğunuz şey çok güzel ve uslu bir çocuk olmadığınız idi. Size karşı olan bu bakış açısını öyle içselleştirmeye başlarsınız ki, artık aynadaki bu kişiye insanların kelimeleriyle bakmaya başlarsınız. Ailede sürekli eleştiriye maruz kalmak, sevgisizlik, aşağılanma gibi durumlar yetişkin olduğunuzda artık sizin kendinize karşı hissettikleriniz olmaktadır.
YILLARINI KAYBEDENLER VAR!
Bu durum hayata karşı potansiyelinizi eksik ya da hiç ortaya koyamamanıza neden olur. İstemeden bile olsa size aynı bu duyguyu yaşatacak arkadaşlık ve ilişkiler kurmanıza sebep olur. Bu eşlerle yaşamlarınızı sürdürürsünüz. Size iyi davranan ve değer veren insanları göremezsiniz. Çünkü iyi şeyleri hak etmediğinizi düşündüğünüz duygular, bu kişilerden uzaklaşmanıza yol açar.
ŞU 4 SORUYA YANIT ARAYIN!
1- İlişkilerimde genellikle sorun yaşıyor muyum?
2- Benim özgüven problemim var mı?
3- İnsanlara hayır demek çok mu zor?
4- İlişkilerimde bağımlılık benim için önemli bir problem mi?
* Kendinize yönelttiğiniz bu sorulara vereceğiniz yanıtların çoğu evet ise, yaşamınızda değersizlik duygusu ile baş etmeye çalışıyor olabilirsiniz.