Okula dönüş döneminde alışverişin en heyecanlı kısmı şüphesiz kırtasiye ürünleri. Çocuklar rengârenk defterler, kokulu silgiler, desenli kalemler arasında seçim yaparken gözleri parlıyor. Ancak anne–babaların unutmaması gereken önemli bir nokta var: O masum görünen ürünlerin bazıları sağlığı tehdit eden kimyasallar içerebiliyor.
Uzmanlara göre özellikle kokulu silgi, boya ve yapıştırıcıların içinde ağır metaller, ftalat ya da azo boyar maddeler bulunabiliyor. Bu maddeler solunum yoluyla ya da cilt temasıyla vücuda girip uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bu yüzden ürün seçerken ambalaj üzerinde CE işareti, TSE belgesi ya da EN71 standardı olup olmadığı mutlaka kontrol edilmeli.
UCUZLUK CAZİBESİNE KAPILMAYIN
Görsellik ya da ucuzluk cazibesine kapılmadan, güvenilir markaları tercih etmek en doğru yaklaşım. Çocuğun sağlığı, birkaç lira daha ucuz bir kalem kutusundan ya da parlak bir silgiden çok daha değerli. Okul çantasını dolduran şey sadece defterler değil; aynı zamanda anne–babaların bilinçli seçimleri...
DEĞERLİ OLAN MARKA DEĞİL SENSİN
Benim kızım da çoğu çocuk gibi kırtasiye alışverişi yapmaya bayılıyor. Çocuklar arasında her dönem popüler ürünler oluyor. Onların isteklerine de kayıtsız kalamıyoruz. Genelde yelkenleri indirip gereksiz de olsa istediği ürünü alırken buluyoruz kendimizi... Aileler için burada kritik nokta, çocuklarına ihtiyaç ile istek arasındaki farkı gösterebilmek.
Çünkü aslında pahalı bir çanta yerine dayanıklı ve hafif bir model tercih etmek çocuğun sağlığını koruyor. Asıl değerli olanın, çantanın üzerindeki marka değil; içini dolduran bilgi, merak ve öğrenme isteği olduğunu hatırlatmak gerekiyor.