Telefon şehir kodları ilk bakışta rastgele verilmiş gibi gözüküyor olsa da aslında işin aslı hiç de öyle değil. Özellikle New York ve İstanbul'un aynı alan koduna sahip olması, Ankara ve Chicago gibi şehirlerin aynı alan kodunda buluşması bir tesadüf değil. Aslında, bugün kullandığımız şehir kodları, yıllar öncesine dayanıyor. İşte detaylar…
Tüm bu sistemi tuşlu telefonlardan çok daha öncesine, kadranlı telefonların olduğu döneme dayanıyor. Yani aslında bugün kullandığımız şehir kodları, yıllar önce tuşlar değil parmak hareketleri düşünülerek belirlendi.
ASLINDA YILLAR ÖNCEYE DAYANIYORMUŞ!
Günümüzde tuşlara basmak, milisaniyelik bir iş olsa da eski sistemin kullanıldığı zaman durum çok daha farklıydı.
Kadranlı telefonlarda bir numarayı çevirmek fiziksel olarak döndürme ve bırakma süresi ile ölçülüyordu.
EN HIZLI ÇEVRİLEBİLEN KOD EN YOĞUN ŞEHRE VERİLDİ
Telefon sistemleri kurulduğunda hatları en kısa sürede bağlayarak verimi artırmak amaçlanıyordu.
Bu nedenle en hızlı çevrilebilen kodlar, nüfusun ve telefon trafiğinin en yoğun olduğu şehirlere verildi.
Örneğin, İstabul'un Avrupa Yakası ve New York, 212 kodunu aldı.