Bulaşıkları temizlemek için kullandığımız mutfak süngerleri, aslında bakteriler için mükemmel bir yaşam alanı sunuyor. Yapılan araştırmalar, süngerlerin sıcak, nemli ve gıda artıklarının biriktiği bir ortam sağladığını, bunun da mikrop üremesi için ideal koşullar oluşturduğunu gösteriyor. Peki, mutfakta hijyeni sağlamak için sünger kullanmayı bırakmalı mıyız?
2017 yılında Almanya'daki Furtwangen Üniversitesi'nden Mikrobiyolog Markus Egert, kullanılmış mutfak süngerlerinin mikrobiyal yapısını inceledi. Çalışmasında, süngerlerde tam 362 farklı bakteri türü tespit edildi. Bu bakterilerin yoğunluğu bazı bölgelerde santimetrekare başına 54 milyara ulaşıyordu.
Egert, "Bu miktar, insan dışkısında bulunan bakteri sayısına eşdeğer" diyerek süngerlerin ne kadar büyük bir bakteri kaynağı olduğunu vurguladı.
Süngerlerin yapısı, bakterilere barınmaları için çok sayıda küçük yuva sağlıyor. 2022 yılında Duke Üniversitesi'nden sentetik biyolog Lingchong You ve ekibi, süngerlerdeki farklı gözenek boyutlarının mikrop üremesine nasıl katkı sağladığını modelledi. Araştırmaya göre, farklı boyutlardaki gözenekler, tek başına yaşamayı seven bakteriler ile diğer mikroplarla birlikte büyümeyi tercih eden bakterilerin aynı ortamda çoğalmasına olanak tanıyor.
Ancak, süngerlerin bu kadar fazla bakteri içermesi sağlık açısından büyük bir tehdit oluşturuyor mu? Egert'in araştırmasına göre, süngerlerde tespit edilen bakterilerin çoğu zararsız olsa da, bağışıklık sistemi zayıf bireyler için tehlikeli olabilecek türler de mevcut.
Süngerlerin kaynar suda bekletilmesi, bulaşık makinesinde yıkanması veya mikrodalgada ısıtılması bakteri yükünü azaltabiliyor. Ancak bu işlemler, bazı dirençli bakterilerin hayatta kalmasını sağlayarak daha güçlü mikropların gelişmesine yol açabiliyor.
ABD'deki Prairie View A&M Üniversitesi'nden Gıda Güvenliği Uzmanı Jennifer Quinlan ve ekibi, 2017 yılında 100 mutfaktan toplanan süngerleri inceledi. Araştırma, yalnızca %1-2 oranında süngerin gıda zehirlenmesine neden olabilecek bakterileri içerdiğini ortaya koydu.
Norveç Gıda Araştırma Enstitüsü (Nofima) bilim insanı Solveig Langsrud'un 2022'de yaptığı bir başka çalışmada ise, süngerlerde zararsız bakterilerin yoğunlukta olduğu, ancak fırçalarla kıyaslandığında süngerlerde çok daha fazla mikrop barındığı belirlendi.
Özellikle çiğ et ya da tavuk suyu ile temas eden süngerler, Salmonella gibi tehlikeli bakterileri barındırma riski taşıyor. Langsrud'un araştırmasına göre, Salmonella bakterileri süngerlerde hızla çoğalırken, bulaşık fırçalarında kuruma süreci nedeniyle hayatta kalamıyor. Süngerlerin nemli kalması ve yeterince kuruyamaması, bu bakterilerin yaşaması için elverişli bir ortam yaratıyor.
Bu durum, süngerlerin bulaşık fırçalarıyla değiştirilmesi gerektiği tartışmalarını da gündeme getiriyor. Egert, "Ben mutfakta sünger kullanmam.
Bulaşık fırçaları çok daha hijyenik çünkü daha az bakteri barındırıyor ve daha hızlı kuruyor" diyerek fırça kullanımının daha güvenli bir seçenek olduğunu savunuyor.
Uzmanlar, sünger kullanımına devam edilmesi halinde, süngerlerin haftada bir değiştirilmesini, bulaşık makinesinde yıkanmasını veya mikrodalgada bir dakika ısıtılarak temizlenmesini öneriyor. Ancak bu işlemlerin uzun vadede etkili olmayabileceği ve süngerlerin zamanla daha dirençli bakterilere ev sahipliği yapabileceği unutulmamalı. Daha hijyenik bir mutfak için bulaşık fırçaları, süngerlere kıyasla daha güvenli bir alternatif olabilir.