Ailenizle bir araya geleceğiniz bir akşam yemeğinde kurulacak sofra, iş yerinizde teslim etmeniz gereken o rapor veya okulda yetişmesi gereken o ödev... Birçok insanın zihni, tüm bu görevleri sadece layıkıyla yerine getirmek değil aynı zamanda "herkesten ve hepsinden iyi olmak" üzerine kurulu. Peki bu mükemmellik takıntısının yaşamda kurduğu baskının farkında mıyız?
Mükemmeliyetçilik kelimesi günümüzde sıkça ifade edilmektedir. Hatta gelişen teknoloji ve sosyal ağların yaygınlığı ile birlikte mükemmel olma, mükemmel gözükme algısı da insanlarda artmıştır. Mükemmeliyetçi bir kişiliğe sahip bireylerin başkalarına ve kendilerine yönelik yüksek standartlar belirlemesi olarak bilinir. Mükemmeliyetçiliği aynı zamanda her şeyin, her zaman düzen içerisinde olmasını isteyen kişiler olarak tanımlamaktadırlar (Littauer ve Littauer, 1997).
Uzman Psikolog Sinem Sayışman
Mükemmeliyetçi kişilik özellikleri hakkında literatür incelendiğinde değişik görüşler ileri sürülmüştür. Mükemmeliyetçilik ile ilgili yapılan araştırmalara göre, olumlu ve olumsuz mükemmeliyetçilik şeklinde iki yönü olduğu söylenmiştir. Genel alamda araştırmacılar tarafından olumsuz olarak ele alındığı görülmektedir.
Mükemmeliyetçi bir kişiliğe sahip olan bireyler her şeyi her zaman doğru yapmak isterler. Hata yapmayı ve başarısız olmayı kabul edemezler. "Ya hep ya hiç" algısına sahiptirler. Mükemmeliyetçi bireyler olumsuz düşünceler yaşayacağı ortamlardan ve eleştirilebilecekleri durumlardan uzak durmayı tercih ederler. Aynı zamanda mükemmeliyetçi kişiler kendilerine ulaşılması zor hedefler koyduğu için bu sebepten ötürü hata yapmamak için hedeflerine hiç başlayamaz

"OLUMLU VE OLUMSUZ MÜKEMMELLİYETÇİLİK"
Olumlu mükemmeliyetçiliğe sahip kişiler, öz saygıları gelişmiş olan bireylerdir. Bu kişiler, ulaşmak istedikleri gerçekçi hedefler için çaba sarf eden bireylerdir.
Olumsuz mükemmeliyetçiler ise başarısızlık korkusu ile motive olurlar (Blackburn, 2003). Sosyal karşılaştırma yapan olumsuz mükemmeliyetçiler bunu başarı ölçütü olarak görürler. (Slaney, Rice, Ashby, 2002). Kendi davranışlarına karşı aşırı bir eleştirel tuttum içerisindedirler. Sürekli olarak kendilerini eleştirdikleri için kaygıları hep yüksektir.
Mükemmeliyetçilik gerçekçi olmayan bir mükemmelleştirme isteğidir. Davranışları ve yapılan işleri daha iyi hale getirmek için iyi bir motor güçtür, aynı zamanda insanları ve olayları olduğu halleriyle beğenmeyi ve kabul etmeyi reddetmektir. Bu düşünce tarzı bilinçli olmasa da mutluluğu reddetme anlamına gelir. Mükemmeliyetçilik özgüven ile ters orantılı bir saplantıdır (Ras, 2016: 42)

"HAYATIN HER ALANINDA ORTAYA ÇIKIYOR"
Mükemmeliyetçi kişiliğin oluşmasında aile baskısının, arkadaşların, çevrenin ve toplumun etkisi büyüktür. Tüm dünyada mükemmeliyetçi yapının, kişinin birçok psikolojik ve sosyal özelliğini etkilediğine ilişkin çalışmalar yapılmış ve yapılmaktadır. Gerçekleştirilen çok sayıda araştırma bulgusu; arkadaş ilişkileri, akademik başarı, sosyal yaşama uyum ve benlik algısı gibi konularda mükemmeliyetçi yapının etkili olduğunu göstermektedir (Biçer, 1998).
Gelişen dünya içinde gittikçe artan "Mükemmel olma" isteğine karşı gereken önlemlerin alınması ve çalışmaların yapılması gerekiyor. Ailelerin bu konu hakkında bilinçlendirilmeleri, okullarda Mükemmeliyetçilik ile ilgili seminerlerin verilmesi ve sosyal ağların oluşturduğu mükemmeliyetçilik algısına yönelik olumsuz olarak işlenen görsellerin denetlenmesi gerekmektedir. Aksi durumda "Mükemmel olma" isteği tüm insanlarda git gide artma olanağı kaçınılmazdır.