Uzmanlar, günlük aktivite ve sağlıklı beslenmenin genel kemik sağlığını iyileştirmenin iki yolu olduğunu belirtiyor. Amerikan Nöroloji Akademisi'nin tıp dergisi Neurology'de bugün yayınlanan bir araştırmaya göre, düşük kemik yoğunluğuna sahip kişilerde bunama gelişme riski artabilir.
Hollanda'daki araştırmacılar, yaş ortalaması 72 olan 3.651 kişinin tıbbi kayıtlarını ve röntgen filmlerini değerlendirdi. Hepsiyle her 4 ila 5 yılda bir görüşüldü ve röntgen ve demans taraması da dahil olmak üzere fiziksel testler yapılmıştır. Çalışmanın başında katılımcıların hiçbirinde demans yoktu. Bulgulardan oldukça önemliydi.
ORTALAMA 11 YILDA 688 KİŞİDE (%19) BUNAMA GELİŞTİ
En düşük kemik yoğunluğuna sahip 1.211 kişiden 90'ında 10 yıl içinde bunama gelişti En yüksek kemik yoğunluğuna sahip 1.211 kişiden 57'sinde ise; 10 yıl içinde bunama gelişti.
Araştırmacılar, yaş, cinsiyet, eğitim, diğer hastalıklar, tıbbi kullanım ve ailede bunama öyküsü için değerlendirme yaptıktan sonra, daha düşük kemik yoğunluğuna sahip kişilerin daha yüksek kemik yoğunluğuna sahip kişilere göre bunama geliştirme olasılığının %42 daha fazla olduğunu bildirdiler.
Araştırmacılar, çalışmanın bir ilişki gösterdiğini ancak neden ve sonuç göstermediğini belirtti.
KEMİK KAYBINI ÖNLEME
Ulusal Sağlık Enstitülerine göre, düşük kemik yoğunluğu kemiğin zayıflaması olan osteoporoza yol açabilir. Pek çok insan, bir kemiği kırılana kadar bu duruma sahip olduğunu bilmez. Kemik kaybı bazen "sessiz" bir hastalık olarak ilerler, çünkü genellikle semptomlar görülmez.
Güney Kaliforniya'daki Hoag Ortopedi Enstitüsü'nden spor hekimliği doktoru Dr. Adam Rivadeneyra, "Bence düşük kemik yoğunluğuna ve bunamaya yol açabilecek birden fazla genel sağlık sorunu olabilir" açıklamasında bulundu. Genel güç, denge, egzersiz kapasitesi ve genel olarak "sağlık", yaşlanmayla ilgili çoğu sağlık sorunu için harika göstergelerdir.
Rivadeneyra, "Demans ve kemik sağlığı, yaşlandıkça hepimizin bir dereceye kadar uğraştığı iki yaygın sorundur, bu nedenle bir korelasyon olması şaşırtıcı değil" cümlelerini kullandı.
"Sigara içmenin hem düşük kemik yoğunluğu hem de bunama ile birlikte kalp-solunum sorunları için büyük bir risk taşıdığını biliyoruz. Alkol kullanımı, yaşlandıkça zayıf kemik sağlığı ve bunama ile de ilişkilidir. Kalp hastalığı, kronik ilaç kullanımı (belirli ilaçlar için), yaralanmalar ve travma, tiroid hastalığı veya diyabet gibi metabolik sorunlar ve güçlü bir aile öyküsü (genetik), yaygın olarak gördüğümüz bu 'yaşa bağlı' durumların çoğuna katkıda bulunur. Kalsiyum ve D vitamini açısından zengin bir beslenme sistemi de çok önemlidir.
OSTEOPOROZ VE DEMANS İLİŞKİSİ
Osteoporoz, menopoz sonrası kadınlarda ve yaşlı erkeklerde kırık kemiklerin ana nedenidir. Vücuttaki herhangi bir kemik kırılabilse de, yaşlı yetişkinler çoğunlukla kalça, omur ve bilek kırıkları yaşarlar.
New York'taki Lenox Hill Hastanesi'nden bir nörolog olan Dr. Gayatri Devi, "Kadınlarda menopozdan sonra östrojen eksikliği ile ilişkili olabilecek osteoporoz ve bunama riski daha yüksektir" dedi.
Devi, verdiği demeçte, "Fiziksel aktivitesi azalmış kişiler, genellikle kalp hastalığı, diyabet ve inme gibi tıbbi sorunlar nedeniyle yaşlı kişilerde, kemik yoğunluğunu azaltır ve bağımsız olarak bunama riskini artırır" dedi.
"Kritik çıkarım, kemik yoğunluğunun kolay ve etkili bir şekilde tedavi edilebilmesi ve bunama, kırık ve hastaneye yatış riskini azaltabilmesidir" diye ekledi. "Etkili bir tedavi olduğu için 50 yaş ve üzerindeki herkesin uygun tedavi ve egzersizlerle temel bir kemik yoğunluğuna sahip olması gerektiğine inanıyorum" açıklamasında bulunarak sağlıklı bir yaşlılığın formülüne dikkat edilmesi gerektiğini açıkladı.