Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Tuba Erdoğan
Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Tuba Erdoğan
Psikiyatride bedensel belirti bozuklukları
21.02.2022 | Pazartesi

İnsanın biyolojik, psikolojik ve sosyal organizmalar olduğunun en tipik örneklerinden biri de ruhsal kökenli bedensel belirtilerdir. Ani bir gerilim sonrası baş ağrısı yaşanması, ani tansiyon artışının stres ile tetiklenmesi birkaç örnek olarak verilebilir.

Bedensel belirti bozuklukları başlığı altında toplanan bu tanı grubu, genel anlamda, tıbbi olarak açıklanamayan belirtiler olarak tanımlansa da her nedeni saptanamayan ağrı ve belirtinin de bu tanı ağacına girip girmeyeceği tartışma konusudur.

Bedensel belirti bozukluğu, hastalık kaygısı bozukluğu ve yapay bozukluk denilen tanılar tek başına bedensel yakınmaların nedeni olabileceği gibi diğer ruhsal hastalıkların bedensel belirtileri olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Depresyon, kaygı bozuklukları gibi ruhsal bozukluklara, somatik yakınmalar dediğimiz bedensel belirtilerin eşlik edebileceğini bilmekteyiz. Tek başına bir bozukluk olarak tanımlanabilmesi için ise, bu belirtilerin önemi ile orantısız, süreklilik gösteren, yoğun düşünce, duygu ya da davranışların bulunma şartı mevcuttur.

Genellikle hastaların önemli bir kısmında bedensel belirtiler başlamadan önce sıkıntılı bir dönem tariflenir. Zorlu bir süreç, ağır iş koşulları, ailesel sorunlar bu koşullara örnek verilebilir.

Sebebi ne olursa olsun bedensel belirtilerin ruhsal kökenli olduğu sonucuna ulaşıldığında bunun nedenlerinin çoğunlukla bastırılmış duygu ve düşüncelerden oluştuğunu görmekteyiz. Yani bir duygu veya düşünce uygun iletişim yolları ile ifade edilmeyip, bastırıldığında veya yokmuş gibi davranıldığında çeşitli ağrılar ile ortaya çıkabildiğini görmekteyiz.

Bu hasta grubu için belki de en büyük zorluk, bunun ruhsal kökenli olmasının kendi suçu veya kendisinin bilinçli olarak ortaya çıkardığı algısının oluşmasıdır. Ayrıntılı değerlendirme ve ayırıcı tanı sonrası kişinin yakınmalarının sebebi ve hastalığının ne olduğunun açıklanması önemlidir.Bu durumun tıpkı diğer tıbbi hastalıklar gibi istemsiz oluştuğunu bilmek gerekir. Gerek bu yakınmaları daha iyi anlamak gerekse yakınları ve çevresinden alabileceğini düşündüğü önyargılar ve endişelerden arınmak ve tedavi olma noktasında direnç oluşmasını engellemek için bu durumu bilmek önemlidir.

Tedavi noktasında, süreğen ve zorlu bir süreç olsa da, bilişsel davranışçı terapiler, ilaç tedavileri ile sağaltım sağlanmaktadır.

Unutulmaması gereken kimsenin bu yakınmalarla yaşamayı istemediği ancak bu suçluluk duygusuna kapılmadan bu durumu kabullenip gereğinde yardım almasının yaşam kalitesini arttıracağıdır.

SON DAKİKA SON DAKİKA