Uzman Diyetisyen İpek Ağaca Özger
Uzman Diyetisyen İpek Ağaca Özger
Bağışıklığı baskılayan 8 besin
13.08.2021 | Cuma

TÜTSÜLENMİŞ BESİNLER

Salam, sosis gibi et ürünleri başta olmak üzere yüksek miktarda işlenmiş ve tütsülenmiş besinlerin, içerdikleri katlı maddeleri ile işlem sırasında oluşan Nitrit, Nitrozaminler gibi çeşitli maddeler özellikle kalın bağırsağın sağlığını önemli ölçüde bozduğu bilinmektedir. Bu durum aynı zamanda bağışıklık sistemini baskılayabilir. Ve sağlığı bozabilir.

PAKETLİ ABUR CUBUR BESİNLER

Paketli ürünlere kontrolümüz dışında eklenen Yapay tatlandırıcılar, belirli süre kullanıldıklarında bağırsak yapısını bozarak bakteri çeşitliliğini de azaltabilir. Böylece vücudun zararlı maddelere karşı inflamatuar yanıtını ve dolayısıyla bağışıklığı azaltabilir.

RENKSİZ BESLENME VE YETERSİZ POSA ALIMI

Bağırsak sağlığının aslında iyi bir bağışıklık sağlığı demek olduğu çalışmalarla desteklenen bir bilgidir. Bağırsak hücrelerini besleyici özellikteki tam tahıllar, baklagiller, renkli sebze ve meyveler, kuruyemiş, zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar ve pro-pre-post biyotik özellikteki besinler ne kadar az alınırsa bağışıklık sistemi de o kadar zayıflayacaktır. Bu zararlı etki doğrudan bağışıklık hücreline zarar vererek ya da dolaylı olarak diğer bağışıklık yapılarının baskılanması ile olabilir. Öğünlerinizdeki meyve ve sebze miktarları düşük, basit şeker ve hazır paketli ürünler yüksekse yenen bu besinler bağırsak florasındaki zararlı bakterileri arttırarak bağışıklığı olumsuz etkileyebilir.

BASİT ŞEKER KULLANIMI


Yüksek miktarda Rafine şeker alındığında bağırsak bariyer yapısı ve yararlı bakterilerin sayıları olumsuz etkilenir. Böylece vücut zararlı maddelere karşı daha hassas olur, çeşitli savunma hücrelerinin işlevleri azalır. Enfeksiyon durumunda artış gösteren C-reaktif protein gibi çeşitli protein miktarları artar.

AŞIRI TUZ TÜKETİMİ

İhtiyaç duyulandan fazla miktarda tuz alınması durumunda da aynı rafine şeker gibi bağırsak yapısı bozulabilir. Vücudun verdiği inflamatuar yanıt baskılanabilir ve dokularda enfeksiyon oluşabilir. Ayrıca fazla tuz alımının bağışıklık baskılanması nedeniyle çeşitli otoimmün hastalıklara da neden olabildiği görülmektedir.

OMEGA-3 / OMEGA-6 DENGESİ

Balıkta bulunan Omega-3 yağ asitlerinin serbest radikallerin temizlenmesi, inflamasyonla savaşması ve bağışıklığın desteklenmesinde önemli görevleri vardır. Sağlıklı işleyişlerin devamı için vücutta omega-3 ve omega-6 nın belirli oranlarda bulunması gerekir. Yani balık (omega-3 zengini) tüketiminin az olmaması, Ayçiçek yağı veya mısırözü yağının (omega-6 içerir) tüketiminin ise fazla olmaması gerekir. Ancak yanlış beslenme alışkanlıkları ile genelde bu denge kolaylıkla bozulabilir. 1/3 veya 1/5 olması gereken bu oran ülkemizde 1/20 hatta bazı kişilerde 1/50 olabilmektedir. Bu durumda bağışıklık sisteminin baskılandığı bilinmektedir. Ceviz, chia tohumu, sardalya gibi n-3 kaynaklarını arttırarak ayçiçek yağı, soya yağı, mısır yağı gibi n-6 kaynakları azaltıldığında dengeye ve bağışıklığa destek olunacaktır.

YANIK BESİNLER

Yüksek miktarda tüketilen kızartmalar ve doğrudan ateşe temas eden kömürleşmiş ızgaralar sonucunda sağlık için çok zararlı olabilecek maddeler açığa çıkmaktadır. Oluşan akrilamid, Heterosiklik Aminler, AGE benzeri çeşitli maddeler hücre ve dokularda hasarlara ve bağırsak bariyerinde bozulmalara neden olarak bağışıklık hücrelerinin ve sisteminin çalışmasını olumsuz etkileyebilir.

FAST FOOD BESİNLER VE DOYMUŞ YAĞDAN ZENGİN BESİNLER

Aynı şekil doymuş yağ oranı yüksek besinler, beyaz unlu şekerli rafine karbonhidratlar, Fast-food, alkoller, raf ömrünü uzatıcı ve aroma verici mısır şurubu, sitrat vb. katkı maddeleri vücutta inflamasyonu tetikleyerek insülin gibi çeşitli yapıları bozarak hem sağlığı hem de bağışıklık sisteminin görevini yerine getirmesini olumsuz etkileyebilmektedir.

SON DAKİKA SON DAKİKA