Ar ada bir küsüp gidiyorum, sonra tekrar barışıp geri geliyorum. 3 senedir Türkiye'deyim. Amerika'da kız kardeşim var, orada da çalışıyorum ama vatanım gibisi yok. Çok özledim. 2013'te gittim 2020'de döndüm. Şarkım yeni çıkmıştı klibi çekip gittim. Kayahan abinin best of albümündeki şarkımı oradan okudum. İstesem klip de çekip yollardım. Fiziken uzaktım ama hep burayla yaşıyordum.
Bizim zamanımızda çoğu kişi okulluydu, okullu olmasa bile önemli isimlerin sahnelerinde tecrübe kazandılar. Şimdi evde bile yapılıyor şarkılar herhangi bir alt yapısı olmadan. Eski samimiyet yok tabi ki şarkılarda. 90'lar diye boşuna demiyoruz.
Şarkıcının ismi değil şarkı önemliydi. Beni bilmezlerdi, Kınalı Bebek ve Arnavut Kaldırımı denilince tanırlardı.
Kayahan abi ben tek başıma sahneye çıktığımda kızmıştı bana, sahneme siyah çelenk göndermişti. 4 sene olmuştu, Aşkın çıkmıştı en ünlü vokalist. İkinci de bendim.
Herkes albüm bekliyordu. Ben de şarkıcılık hayali olan biriyim sonuçta ama başka birinin şarkısını seslendirmemi de istemiyordu. Uzay ve Şehrazat'la çalışacağım diye önceden ona söylemeye gittim. 1996'da kimseye yapmadığı jesti yaptı ve iki bestesini ücretsiz verdi bana.
Sektörde çok para harcamadım, çok da kazanmadım. Biraz sertim. Bazı şeylere karşıyım, dan dan konuşurum, konuşmamalıydım bazı yerlerde. Karışmayıp sessiz kalabilirdim belki ama pişmanlığım yok. Ödül verileceği zamanlar ödül almıyordum. Çünkü müzik listelerinin noter oylamasıyla halk oylaması olduğunu düşünmüyordum, nitekim bunlar yıllar sonra ortaya çıktı.