Metin Arolat'ın ani kaybı tüm ülkeyi hüzne boğarken yaşadığı kalp krizinin ardındaki ihtimaller ise birçok soru işaretine sebep oldu. Arolat'ın yaşadığı ani kalp krizine dair şok diyetler, takviye olarak kullanılan kokteyl serum iddiaları gündeme geldi. Her ne kadar tüm bunlar iddia olsa da bu tür diyetler ve takviyelerin tehlikeleri oldukça gerçek. Biz de tüm bu riskleri ve sağlıklı bir yaşam için doğru adımları nasıl atmamız gerektiğine dair İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya ve Uzm. Dr. Yunus Kayalar ile konuştuk. İşte ayrıntılar…
Kokteyl serumların ve şok diyetlerin sebep olduğu ölüm vakaları ve çeşitli ciddi semptomların ortaya çıktığı süreçler her geçen gün artıyor. Vitamin kokteyl serum gibi takviyelerin evde takılması, kokteyl serum içindekiler konusundaki şaibeli durumlar birçok soruna neden olabilir. "Kokteyl serumda ne var?" sorusunun ardındaki gerçeklerin yeterince iyi şekilde analiz edilmemesi de büyük tehlikeleri beraberinde getiriyor. Tüm bunlara dair ise İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya ve Uzm. Dr. Yunus Kayalar yaşananlara dair sorularımızı cevapladı. İşte detaylar…
KOKTEYL SERUM NEDİR VE TEHLİKELERİ NELERDİR?
İnsanlara bağışıklıklarını kuvvetlendirmek için bazı serumlar takılabileceğini belirten Uzm. Dr. Ayça Kaya, "Bunlar içerisinde genellikle C vitamini ve B-Kompleks vitaminler vardır. Serum da vücuttaki sıvı-elektrolit dengesini düzenleyen sıvılardır. Bu bir doktor kontrolünde eğer oluyorsa kişiye bağışıklığını kuvvetlendirmek için verilebilir" derken serumların etkilerine dair bilgi verdi.
Kaya; "Ama halihazırda doktor olmayan kişilerin, hemşirelerin ya da laborant gibi sağlık görevlilerinin eve gelerek "doktordan bağımsız" bir şekilde bu serumları kişilere yapmalarının yan etkileri ortaya çıkabilir."
"Bunlar arasında en önemlisi; alerji. Bu tür alerjilerde ciddi solunum yolu durması ve solunum yollarının şişmesine bağlı ölüm olabilir. Anjiyonörotik ödem olabilir. Vücutta kurdeşen gibi döküntüler ortaya çıkabilir. Kabızlık görülebilir" diyerek risklere değindi.
"ÖLÜM RİSKİNİ BERABERİNDE GETİRİYOR"
Uzm. Dr. Ayça Kaya; "Ayrıca verilen bu sıvılarda eğer potasyum ağırlıklı bir vitamin veriliyorsa, yüksek potasyum kalbin durmasına bile neden olabilir" diyerek ölüm riskine değindi.
Uzm. Dr. Ayça Kaya; "Yani bir sağlık kuruluşu, tıp merkezi, sağlık ocağı, hastane gibi olmayan bir yerde insanların kendi evlerinde kendilerine serum taktırması, hayati derecede insanı etkileyebilecek sonuçlara neden olabilir. O nedenle evde insanlar kesinlikle kendi kendine bir doktor olmayan birinin getirdiği serumu, kesinlikle takmasınlar" diyerek uyarıda bulundu.
Kaya; "Mutlaka bir doktor reçetesiyle olacak şekilde bu serumlar takılmalı. Yine bazı serumlar içerisine demir karıştırılabilir ve demir çok alerjenik bir içeriktir. Burada alerji nedeniyle solunum yolu durmasına bağlı hayat kayıpları ortaya çıkabilir. Herhangi bir sağlık sorununda öncelikle hastanelere gitmeniz gerekir"
DÜNYA ÇAPINDA BÜYÜK BİR PAZAR
Uzm. Dr. Yunus KAYALAR ise kokteyl serumlarla ilişkili olarak; "Son zamanlarda artış görülen bitkisel yan ürünlerle de kendini gösteren ve ABD'de 4 milyar dolara kadar çıkan bu pazarla birlikte doktor kontrolündeki ilaçlardan uzaklaşarak bitkisel takviyeler, destek serumlara yönelmeye başladılar" diyerek sürecin global boyutlarına dair önemli bilgiler verdi.
VİTAMİN SANDIĞINIZ ŞEY ÖLÜMCÜL ALERJEN OLABİLİR
Destek olduğunu düşündüğünüz bu serumların çok ciddi riskleri bulunduğunu belirten Kayalar; "Örneğin; sağlıklı dediğimiz "vitaminler" de o kadar basit şeyler değil. Çok yüksek dozda alınması sonucunda 'hipervitaminoz" denilen bir durum ortaya çıkabilir. Ritim bozukluklarına ve hatta kalp durmasına yol açabilir. Bu nedenle mutlaka bir doktorun kontrolünde bu tür vitaminlerin, serumların kullanılması gerekiyor." Dedi.
GRİP OLMAYAYIM DERKEN VÜCUDUNUZU ALT ÜST ETMEYİN
Uzm. Dr. Yunus KAYALAR dönemsel olarak griplerden, soğuk algınlığından korunmak için "yüksek dozda C vitamininden" çare olarak bahsedilmesinin risklerine de vurgu yaptı. "Ancak yüksek dozda C vitamininin çok ciddi yan etkileri ortaya çıkabiliyor. Enzim sistemlerinde bozulmalara, çeşitli anemi türlerine sebep olarak vücudu büyük riskler altında bırakabiliyor" dedi.
Uzm. Dr. Yunus Kayalar; "Çok basit gibi gösterilse de bu "kokteyl serumlar" evde de kullanılmaya başlandı ve bu tür desteklerin çok ciddi soru işaretleri bulunuyor."
"Bu ürünlerin nerede üretildiği, ne kadar kaliteli olduğu, içinde toksik madde olup olmadığı ev şartlarında kontrol edilmiyor. Ayrıca vücudun ihtiyacı olup olmadığı da bilinmiyor" diyerek risklere değindi.
"ÖLÜMCÜL ALERJEN RİSKİ TAŞIYOR"
Kayalar, "Üstelik en tehlikeli yan etkisi alerji yapma ihtimalidir. Çok ciddi alerjik reaksiyonlar meydana getirebilirler ve bu durum ölüme kadar sürükleyebilir. Ev şartlarında ciddi bir alerjiyi yönetmek çok zor bir durumdur. Serumlarda bulunan D vitamini ve C vitamini gibi vitaminlere alerji de ortaya çıkabilir" diyerek ölümcül riskleri açıkladı.
"Hatta alerji ilaçlarına bile alerjisi olan insanlar olduğu düşünülürse eğer bu tip "takviye" karışımların evde verilmesi ciddi sonuçlar doğurabilir. Tam teşekküllü hastanelerde bile müdahalenin ciddi boyutlarda olduğu bu sürecin kesinlikle evde yürütülmemesi gerekiyor. Çok basit bir D vitamininden bile hayatını kaybeden insanlar bulunuyor."
SADECE KOKTEYL SERUM DEĞİL İÇERİĞİ DE ÖNEMLİ
"Ayrıca bu serumların evde steril şartlarda takılıp takılmadığı da belli değil. Damar yolunun doğru açılıp açılmadığı konusu bile vücutta emboli riskleri taşıyan önemli bir süreçtir. Hatta vücutta enfeksiyona neden olarak sepsis (kan zehirlenmesi) gibi ölümcül risklere de gidebiliyor."
Kayalar, tüm bunlardan korunmak için "Bu tür destek serumları mutlaka doktor kontrolünde ve doktor önerdiği sürece kullanılabilir. Hekim kontrolünde doğru ve kontrollü olduğu sürece faydalı da olabilir. Ancak mutlaka ve mutlaka bu işlemlerin sağlık kuruluşlarında yapılması gerekir" açıklamasında bulundu.
ŞOK DİYETLER NEDİR VE ÖLÜME NASIL SÜRÜKLER?
Dr. Ayça Kaya şok diyetleri üç farklı bölüme ayırarak tehlikelerin üzerinde durdu. Kaya, ketojenik diyetler, bitki bazlı diyetler ve çok düşük kalorili diyetler olarak öne çıktığını belirtirken bu diyetlerin tehlikelerinin ölümcül boyutta olduğuna vurgu yaptı.
"HIZLA KİLO VERDİRİRKEN ÖMRÜNÜZDEN ÇALIYOR"
Dr. Ayça Kaya; "Ketojenik diyetler protein ağırlıklı diyetlerdir. Burada karbonhidratlar çok kısıtlanır ve kişiye direkt yüksek miktarda protein verilir. Proteinlerin, vücudu termogenezi etkileyerek hızla kilo verdirmesi sağlanır. Besinlerin termik etkisine bağlı olarak metabolizmasını artırarak kişiye kilo verdirebilir. Ancak protein diyetlerinde vücuda çok fazla yağ girimine bağlı çeşitli komplikasyonlar olur. Yüksek protein, vücuttan atılırken kalsiyumu çeker, kemik erimesi yapar" diyerek ilk tehlikelere değindi.
Kaya; "Proteinler, yağ oranı yüksek yiyeceklerdir ve ürik asit metabolizmasında çok önemlidir. Bu beslenme şekli ürik asit düzeylerini etkileyerek "gut hastalığını" tetikleyebilir. Bu gibi yüksek yağlı diyetler, damar sertleşmesi ve kalp damar hastalıklarına zemin hazırlar. Tansiyon ve yüksek kolesterol durumlarına neden olabilir. O nedenle zayıflama sürecinde ketojenik diyetler zayıflamada kesinlikle önerilmez" diyerek şiddetli sonuçlardan bahsetti.
Dr. Ayça Kaya, hali hazırda kilo problemli olan insanların, aynı zamanda beraberinde tansiyon, şeker ve yüksek kolesterol gibi klinik problemleri de olan insanlar olduğunu ve bir de üzerine ketojenik diyet yaptırıldığında, bu hastaların kardiyometabolik risk faktörlerinin iyice yükseldiğine vurgu yaptı.
BİTKİSEL DEYİP KANMAYIN! TÜM SİSTEMİ ALT ÜST EDİYOR
Dr. Ayça Kaya; "İkincisi bu bitki bazlı diyetlerde de proteinler kesilir ve daha çok bitkilerle, detoks sularıyla, sebze çorbalarıyla kişiler zayıflatılmaya çalışılır. Burada da bu proteinler, vücuda yeteri kadar verilmediği için kas erimesi sarkopeni, hızlı zayıflamaya bağlı ortaya çıkar. Bununla birlikte B12, demir gibi hayvansal kaynaklı vitaminlerin eksikliğine bağlı nörolojik problemler ortaya çıkabilir" diyerek bitkisel diyetlerin tehlikelerine vurgu yaptı.
Yine bu tür diyetlerde vücuttan, metabolizmayı da çok çalıştırdığı için sıvı-elektrolit kaybı görülebildiğini söyleyen Kaya, Kişilerde bu dengenin bozulmasına bağlı olarak kalpte ritim problemleri, bayılma, bellek dağınıklığı, algı bozukluğu gibi problemler ortaya çıkabildiğini de belirtti.
Dr. Ayça Kaya; "Çok düşük kalorili diyetlerde de insanın vücudunun ihtiyacı olan, kalorinin çok çok altında olan diyetleredir bunlar ve genellikle su bazlı diyetlerdir. Burada da karbonhidrat, protein ve yağ dengesi kesinlikle gözetilmediği için ciddi bir malnutrisyon (beslenme yetersizliği) yaşanabilir." Dedi.
ORTAK YÖNLERİ ZAYIFLATMAK DEĞİL TEHLİKELERİ
Dr. Ayça Kaya, bu diyetlerin ortak paydası, kısa vadede ve uzun vadede ciddi yan etkiler ortaya çıkarıyor olması olduğunu belirtti. Kaya'ya göre; kısa vadede olabilecek yan etkiler; ciltte kuruluk, saç dökülmesi, hafızada dağınıklık, konsantrasyon kaybı, bazen ishal ortaya çıkabilir. Eğer bu diyetler uzatılırsa, safra kesesi taşları ortaya çıkabilir. Safra kesesi taşlarından pankreas iltihapları olabilir, pankreatite bağlı ani ölümler ortaya çıkabilir.