Yürüyüş şeklimiz ve hızımız, karakterimizi sandığımızdan çok daha fazla açığa çıkarıyor. Psikoloji alanında yapılan çalışmalar, adım temposunun duygu durumu ve zihinsel süreçlerle bir bağlantısını olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle de yavaş yürüyen insanlar üzerinde yapılan analizler dikkat çekici sonuçlar sunuyor. Peki psikolojiye göre yavaş yürümek ne anlama geliyor? İşte uzmanlardan dikkat çekici araştırmanın şoke eden detayları…
Yapılan araştırma sonucuna göre psikologlar, yavaş temponun zihnin çevreyle kurduğu ilişki biçimiyle bağlantılı olduğunu vurguladı.
YAVAŞ YÜRÜYEN İNSANLAR DAHA GÖZLEMCİ
Yavaş yürüyen insanlar, bulundukları ortamı sindirerek algılamayı daha çok tercih ediyorlar. Duygular hızlı tepkilerle dışa vurmak yerine daha çok iç dünyada tartılıp işleniyor.
HER ZAMAN FİZİKSEL YETERSİZLİKLE İLİŞKİLENDİRİLMİYOR
2018 yılında Journal of the American Geriatrics Society dergisinde yayımlanan çalışmada, yürüme hızının bilişsel süreçlerle ilişkisi incelenerek özellikle ileri yaş grubunda yavaş tempo, zihinsel gerileme ile bağlantılı olabileceği vurgulandı.
Ancak araştırmacılar, her yavaş yürüyüşün bir risk göstergesi sayılmaması gerektiğinin de altını çiziyor.
Psikoloji ve beden farkındalığı alanında çalışan uzmanlara göre bazı kişiler bilinçli şekilde tempoyu düşürüyor.
Bonnie Bainbridge Cohen'in geliştirdiği 'Body-Mind Centering' yaklaşımı ise duyusal farkındalık üzerinden zihinsel dengeyi güçlendirmeyi hedefliyor.