Olan bitene tepkisiz kalmak ve hissizleşmek olarak kendini gösteren derealizasyon nedir diye araştıranlar olabilir. Derealizasyon bozukluğu neden olur diyenler için bu psikolojik sorunun neden olduğu hakkında net bir bilgi yoktur. Travmatik durumlara karşı koruma sağlayan derealizasyon neden olur diyenler için bunun stresle alakalı olduğu düşünülür. Peki nasıl ortaya çıkar? En çok kimlerde görülür?
Derealizasyon, çevre algısının kaybı ile ortaya çıkan dissosiyatif bir bozukluktur. Bu rahatsızlığa sahip olan kişi, tuhaf bir şekilde kendini hayatının dış gözlemcisi gibi hisseder. Söz konusu psikolojik bozukluk, hem erkekleri hem de kadınları etkiler ve çocukluk dönemi gibi erkenden başlayabilir. Ataklar, kronik hale geldiklerinde ve günlük yaşamı olumsuz yönde etkilediğinde derealizasyon bozukluğundan bahsetmek mümkündür. Çoğu zaman, yoğun stres veya travma karşısında beynin bir savunma mekanizmasıdır. Kişi, acı ile başa çıkmak için yabancılaşır ve çevresine karşı tepki vermemeyi tercih eder.
Bu psikolojik bozukluğun neden olduğuna dair belli bir neden yoktur. Fakat, hamile kadınlarda daha çok görüldüğü bilinen bir gerçektir. Kişiden kişiye değişen nedenler yüzünden geliştiği düşünülür. Bazı insanlarda çocukluk döneminde yaşanan bir travma derealizasyona neden olurken, bazılarında ise çevresel stres, baskı ve uzun süreli depresyonun buna zemin hazırladığı görülür. Ek olarak, kalıtsal olduğu da söylenir.
Bazı semptomlar, kişinin derealizasyona sahip olup olmadığını anlamayı sağlar. Bu belirtiler arasında ise aşağıdakiler bulunur.
Kişi, hissettiği duygulara yabancılaşır ve onları tanımlamakta güçlük çeker.
Oldukça az tepki verir. Hem onunla ilgili olmayan olaylara karşı hem de direkt olarak kendini ilgilendirenlere karşı tepkisizdir.
Hareketlerini ve konuşmalarını kontrol etmekte zorlanır.
Zaman algısında değişiklik yaşanır.
Derealizasyona sahip kişi, geçmişteki duyguları sanki kendine değil de başkasına aitmiş gibi hisseder.