Covid 19 salgınının dünya genelinde her kesim tarafından yaşanmasıyla birlikte, salgın için riskli gruplar da ortaya çıktı. Bu riskli grupların en başında yer alan kronik hastalıklara sahip insanlar kategorisi birçok insanında, bu hastalıklar nelerdir sorusunu sormasına neden oldu. Psikolojik etkileri olduğu da bilinen kronik hastalıklar nelerdir, bu hastalıklar geçer mi gibi soruların cevabına ulaşmak istiyorsanız, metnimizin geri kalanını okuyabilirsiniz.
Kronik hastalıklar, birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkan ve kişinin yaşamı boyunca devam eden hastalıklar için kullanılan çatı bir kavramdır. Hastalığın başladığı ilk anda, belirtiler henüz tam olarak kendini göstermediği için, kişi ve sağlık sistemi tarafından tespit edilmesi çok zor olabilir. Hangi vücut sisteminde gerçekleştiyse, o bölgedeki organ ve dokuların tam fonksiyon gösterememesi nedeniyle bir takım belirti ve bulgular ortaya çıkabilir. Uzun dönem içerisinde yavaş gelişim gösteren kronik hastalıklar karşısında tıbbi girişimler yanıtsız kalır.
Bununla birlikte hastalığın derecesini azaltmak ve öz bakımında kişinin işlevini ve sorumluluğunu en üst düzeye çıkarmak için periyodik izlem ve destek bakım gerektiren durumlardır. Kontrol edici ilaçlar ve tedavi yöntemleri ile kontrol altına alınabilirler. Hastalık sürecinin uzun süreli olması nedeniyle ağrı, halsizlik ve duygu durum bozuklukları gibi ek belirtiler, kişinin gündelik yaşamının parçası haline gelir. Kişinin iş yapabilme kabiliyetinde azalma gelişir. Bu nedenle kronik hastalıklar aynı zamanda bir iş gücü kaybı sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. Hastalıkların uzun süreli oluşu, zaman içerisinde kişide psikososyal bozuklukların ortaya çıkmasına neden olur. Üzüntü, öfke, çaresizlik, öz güven kaybı, başkalarına bağımlı olma endişesi ve depresyon, kronik hastalıklara eşlik eden psikolojik belirtilerdendir.
Hastalık Kontrol ve Koruma Merkezi (CDC) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO), birtakım hastalıkları kronik hastalık tanımı içerisinde değerlendirmiştir, bu hastalıkların en sık görülenleri:
Kalp ve damar hastalıkları
Bazı kanser türleri
Tip 2 Şeker hastalığı
Obezite
Eklem iltihabı (Artrit)
Kronik solunum yolu hastalıkları (KOAH ve astım)
Bazı deri hastalıkları (Sedef)
Kan dolaşımında bulunan yağ yapıda moleküllerin damarların çeperinde birikmesiyle sinsice ilerleyen ve belirti verdiğinde genellikle ilerlemiş olan kronik hastalıklardır. Damar tıkanması süreci, kalbi besleyen damarlarda meydana gelirse kalp krizi, beyni besleyen damarlarda meydana gelirse de inme tablosu ortaya çıkar.
Hava yollarını tıkayıcı hastalıklar olan astım ve KOAH dünya üzerinde milyonlarca insanı etkilemektedir. Bu iki hastalığın nedeni ve belirtileri birbirinden farklı olsa da kronik seyir izlemeleri ve hava yollarında inflamasyona neden olma gibi ortak özellikleri de vardır. Bu hastalıklar sonucunda, akciğerlerin hastalık etkeni mikroorganizmalara karşı verdiği savunmanın zayıflamasına neden olur. Zatürre gibi solunum yolu hastalıklarının ölümcül seyretme riski artar. 
Kronik metabolik bir hastalık olan şeker hastalığı, kan şekerinin sürekli yüksek olması ile karakterize bir durumdur. Pankreastan insülin salgılanmasının bozulmasına veya vücutta insüline karşı direnç oluşmasına sebep olur. Şeker hastalığı sıklığı hem erkeklerde hem de kadınlarda yaşla birlikte artmaktadır. Bunun nedeni ise hareketsizlik ve dengesiz beslenme gibi zararlı yaşam tarzındaki değişiklerdir.
Kronik eklem iltihapları, bir ya da birden fazla eklemde şişlik ve hassasiyetin eşlik ettiği iltihaplanma durumudur. Yol açtığı temel şikayetler ise yaş ilerledikçe ağırlaşan eklem ağrısı ve hareket kısıtlılığıdır. Kronik seyirli eklem iltihapları en sık iki şekilde görülür. İlk iki sırada kireçlenme ve romatizma yer alır.
Kireçlenme hastalığında, eklemlerdeki kıkırdak yapıda aşırı kullanımlar sebebiyle hasar meydana gelir. Bu hasar sonrasında eklemlerin hareketi sınırlanır. Kayganlığın kaybolmasına bağlı olarak eklemleşen kemikler birbirine sürtünmeye başlar ve bu da kemik zedelenmesine neden olur.
Romatizma ise, vücut savunmasının temeli olan bağışıklık hücrelerinin kişinin kendi eklemine karşı açtığı savaşı tanımlar. Eklem sıvısı ile kıkırdak arasında başlayan hasarlar, zamanla ekleme ait tüm yapıları tutabilir.