Şizoid kişilik bozukluğu, bireylerin sosyal ilişkilerde çekingen durması, yakınlık kurmak istememesi olarak adlandırılabilir. Kendi dünyalarında mutlu olsalar da insanlarla ilişki kurmaktan çekinirler. Şizoid kişilik bozukluğu olan kişilere nasıl davranılmalı gerektiği de önemli bir konudur. Sizin davranışlarınız yüzünden tamamen kendi dünyalarına çekilme isteği yaşayabilirler. Psikoloji hassas bir konudur, bireyleri de bu konuda titizlikle incelemek gerekir. Birini kırmak, kendisini kötü hissettirmek bu hastalığı daha çok tetikleyecektir. Gelin şizoid kişilik bozukluğu adlı yazımıza geçelim.
Şizoid kişilik bozukluğu rahatsızlığına yakalanan bireyler sosyal anlamda diğer insanlara karşı bir yakınlık kurmak istemez. Daha çok kendi dünyalarında zaman geçirip, yalnız kalmayı tercih ederler. Bunun yanı sıra doğup büyüdüğü ailenin içerisinde yabancılık çekerler ve kendilerini oraya ait hissetmezler. Aile üyeleriyle yakın ilişki kurmak istemez ve onlardan oldukça çok bir şekilde kaçınırlar. Birlikte zaman geçirip bir şeyler yapmak istemezler onun yerine odalarına çekinirler. Evde olduğu zamanlar tüm vakitlerini odalarında tek başına geçirmek isterler.
Şizoid kişilik bozukluğuna yakalanan bireyler, sosyal bir ortamda bulundukları zaman yaptıkları şeylerden biraz keyif alırlar veya hiç keyif almazlar. Genelde ilişki kurmayacağı ortamlarda zaman geçirirler veya ilişki kurmaya gerek duyulmayan aktivitelerde bulunurlar. Bu kişilerin hobileri, insanlardan uzak kalmak için kullandıkları yöntemlerdir. Duygularını hiçbir şekilde karşısındaki insana lanse etmezler, onlara karşı soğuk ve tavırsız kalmayı tercih ederler. Duygusal iniş ve çıkışlarda asla bulunmazlar.
Şizoid kişilik bozukluğuna sahip olan insanlar, cinsel anlamda herhangi bir problemleri yokken bu deneyimi yaşama istekleri oldukça düşüktür. Bu kişiler hem sosyal becerilerinde eksiklik hem de cinsel anlamda bir şey istemedikleri için genelde partner bulamazlar ve yalnız olurlar.
Şizoid kişilik bozukluğu, bireyin kendisini diğer insanlardan soyutlamaya çalışmasıdır. Sosyal ilişkilerde kendini geri çekmesi, yakınlık kurmaya isteksiz olması ve kendi duygu ve düşüncelerini göstermek istememesidir.

Şizoid kişilik bozukluğu bulunan bireyler genelde ailesinde şizofreni, şizoid kişilik bozukluğu veya şizotipal kişilik bozukluğuna sahip bireyler olmaktadır. Onun haricinde şu kişilerde görülür:
Gibi kişilerin çoğunlukla bu rahatsızlığa yakalandıkları görülür. Şizoid kişilik bozukluğuna yakalanan bireyler nadir olarak tedavi görmek isterler, genelde kendi hayatlarından memnundurlar. Bu yüzden bu hastalığın ne kadar yaygın olduğunu belirlemek oldukça zordur.
Şizoid kişilik bozukluğu rahatsızlığına yakalanan bireyler için birkaç tane tedavi yöntemi vardır. Bilişsel davranışçı terapi, grup terapisi, ilaç tedavisi bu yöntemler arasına girer.
Bu tedavide bireyler üzerinde ki düşünülen değişim, davranış değişikliği yaratmaktır. Şizoid kişilik bozukluğu rahatsızlığında bu yöntem oldukça önemlidir. Bireylerin sosyal ortamda nasıl davranacaklarını, duygularını ifade etmelerini ve düşüncelerinde birçok değişiklik göstermesini sağlayacak bir yöntemdir. Ayrıca sosyal ortamlara girme isteğini de en yükseğe çıkaracak bir yöntemdir.
Bu tedavi, şizoid kişilik bozukluğuna sahip hastaların yeteneklerinin gelişmesinde işe yarayan önemli bir yöntemdir. Sosyal ortamlarda daha rahat hissettirecek, önemli bir terapi yöntemidir.
Bu tedavi yöntemi, diğer yöntemlerden bir gelişme gösterilmediğinde tercih edilir. Şizoid kişilik bozukluğu için belirli bir ilaç tedavi şekli yoktur aslında. Ancak kişilik bozukluğu için kullanılan bazı ilaçlar vardır. Bu ilaçlardan yararlanabilir. Örneğin: Bupropiyonlar, kişinin zevk alma hissini arttırır, Antipsikotiklerle de isteksizlik hissini azaltılabilir.