"Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) 60. kuruluş yıldönümünde tamamıyla alışılmamış, tokat gibi yeni bir sorunla, kendi safındaki Türkiye Cumhuriyeti tarafından temsil edilen radikal İslam ile karşı karşıya."
Yukarıdaki satırlar, Middle East Forum adlı bir Amerikan düşünce kuruluşunun başkanı tarafından kaleme alındı. Hem de bundan sekiz yıl önce...
Pipes, Museviliğe de mesafeli olduğu söyleyen Musevi kökenli bir Amerikalı. Kendisini Ortadoğu ve Türkiye uzmanı addediyor. Ve 2009 yılından beri sistematik biçimde Türkiye ve Erdoğan aleyhtarı yazılar yazıyor.
Mesela yukarıdaki satırların yer aldığı yazının yazıldığı tarih 6 Nisan 2009. Yazının başlığı "Türkiye, hâlâ NATO'nun bir parçası mı?"
İşin tuhaf tarafı NATO'nun, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedefe koyduğu tatbikat da gösterdi ki NATO aklı, Pipes'ın yıllardır savunduğu çarpık çizgide hareket etmeye başladı.
Bu birleşme, Pipes'ı öyle şımarttı ki, NATO Parlamenter Asamblesi'nde FETÖ'cü Emre Çelik'i, Türk delegasyonunun itirazlarına rağmen konuşturduğu panelden sonra 19 Eylül'de "NATO'ya bir diktatöre kafa tutmayı öğrettim" başlıklı bir yazı bile yazabildi.
Pipes, değişik basın kuruluşlarında yayınlanan yazıları sürekli Türkçeye çevrilen biri. National Review ve Jerusalem Post, Pipes'ın yazdığı basın kuruluşlarından bazıları. Pipes ayrıca BBC, El Cezire, New York Times, Wall Street Journal, Washington Post gibi kuruluşlarda yorumlar yapıyor.
Türkiye'ye ilk olarak 1972'de gelmiş. 73 yazını Üsküdar'da Türkçe öğrenmeye çalışarak geçirmiş, ama pek başarılı olamamış! 15 Temmuz darbesine ve FETÖ'ye açıkça destek verdiği için şimdilerde Türkiye'ye gelmeye çekiniyor tabii.
DEAŞ'I BİLE ANLAMAYA ÇALIŞIYOR!
Darbeyi ve iç işgal girişimini desteklediği için Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Kemal Ökem'den fırça yemiş biri Daniel Pipes. Ökem, Pipes'ın "Türkiye'de büyük bir öfkeye neden olan 15 Temmuz darbesini destekledim. İşte bu nedenle Türkiye'ye geri dönmeye cesaret edemiyorum" sözlerine "250 Türk vatandaşını öldüren başarısız darbe girişimini desteklediğinizi söylüyorsanız ve terörist olarak nitelendirdiğimiz, aynı zaman dini bir kült olan örgütü destekliyor ve bir şeyler ihraç etmeyi deniyorsanız, eğer bunu ifade ediyorsanız, size oraya gitmemenizi tavsiye etmeyi tercih ederim çünkü siz suç ortağı olursunuz, suç ortağı olarak nitelendirilirsiniz" yanıtını verdi.
Pipes'ın Türkiye karşıtlığı yeni değil aslında. Erdoğan'ı yerden yere vurduğu 2010'ların başında bile FETÖ'yü övüyordu. Bir ara "Bence Taliban ve AKP arasında hiçbir fark yok" diyecek kadar gemi azıya almıştı.
2013 Haziran'ında Gezi ayaklanmaları başladığında Los Angeles Times'ta 'Türkiye'den iyi haberler' başlıklı bir yazı yazmıştı. Türkiye Rus uçağını vurduktan sonra 'Putin bundan sonra Erdoğan'la anlaşmaz' diyen de oydu, sonrasında Türkiye-Rusya yakınlaşması gerçekleşince 'İki zorba, Putin ve Erdoğan, dostluk kurmayı deniyor' diye yazan da... (Australian, 23 Aralık 2016.)
Yine Türkiye tarihinin en büyük terör saldırısı olan Ekim 2015'teki Ankara Gar saldırısından sonra 'Ankara bombalamasını anlamak' başlıklı bir yazı yazan da oydu. Türkiye düşmanlığında o kadar 'samimi' ki, hedef Türkiye olunca DEAŞ terörünü bile anlamaya çalışıyor!
İşin vahim tarafı, Pipes'ın Türkiye'nin NATO üyeliğine karşı söylediği hemen her şey zamanla NATO'nun resmi görüşü haline geldi. Bir başka deyişle varlık sebebi artık sözüm ona sadece terörle mücadele olan NATO, terörden medet uman şizofrenik bir Türkiye düşmanı ile aynı çizgiye evrildi. Daha sade bir ifadeyle Pipes, 'NATO'nun kılavuzu' haline geldi.
