Hz. Peygamber (s.a.v.) bir anlık heyecana kapılıp, nefsine fazlaca yüklenen sahabesini her zaman uyarmıştır. Bir hadisinde: “Allah yorulmaz, siz yorulursunuz” buyurarak, ibadette ölçüyü aşmayı tenkid eder. Peki bütün bunları niye söylüyor ? Kişi, Allah’ın kendisine yüklemediği sorumlulukları kendisine yüklenir. Bir müddet sonra da bu ibadetler ona ağır gelmeye başlar. Yapamayınca da aksatmaya başlar. Aksattığında, ara verdiğinde de manen sarsılır. Boşluğa düştüğünü hisseder. Bundan ötürü de, ‘Ben dini hayatımdan haz alamıyorum’ noktasına gelir. Peygamberimiz bunun yolunu ta başından keserek, itidalen dengeli yola çekmeye çabalar. Hz. Abdullah bin Amr ibadeti seven bir gençti. Bir gün Peygamberimiz’e gelerek şöyle der: “Ey Allah’ın Peygamber’i, hayatım boyunca her gün oruç tutmak, her geceyi de uyumaksızın namaz kılarak geçirmek istiyorum.” Peygamberimiz bunu duyunca şöyle buyurur: “Buna gücün yetmez. Bütün hayatın boyunca bunu yapamazsın. Bazen oruç tut, bazen ye. Bazen (nafile) namaz kıl, bazen uyu.” Abdullah der ki: “Ben daha fazlasını yapabilirim.” Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bunun üzerine, “Ayda 3 gün oruç tut. Hayırlar 1’e 10 hesaplanır. Böylece ayda 3 gün, sanki bir yıl gibi olur. Sevap itibarıyla öyle kabul edilir” diye buyurunca, Hz. Abdullah der ki: “Ben daha fazlasını yapabilirim.” Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurur: “O zaman 1 gün tut, 2 gün ye. Bu yeter.” Hz. Abdullah: “Ey Allah’ın Resulü, daha fazlasını yapabilirim. Peygamberimiz son kez şöyle cevap verir: “O zaman bir gün ye, bir gün tut. Bu Allah’ın sevgili kulu Hz. Davud’un orucudur. Daha fazlasına müsaade etmiyorum.”\n\n
SOYUTLANMAYIN\n\nHz. Peygamber (s.a.v.) ile genç sahabe Hz. Abdullah arasındaki bu hikaye manidar. Sahabe nefsini ibadete bütün bütün yönlendirip, dünyadan tamamen soyutlanmak istiyor. Her gece uyumadan namaz kılan, her gündüz oruç tutan bir insanın sosyal veya aile hayatının olması çok zordur. İşte bu noktada Hz. Resul (s.a.v.) ikaz ediyor, Hz. Abdullah’ı hayatın içine çekiyor.