Avrupa'da yasayan Müslümanlar eşitsizlik ve ırkçı saldırılarla hayatlarına devam etmeye çalışırken, ramazan ayıyla birlikte birçok Avrupa ülkesinde yönetici konumundaki siyasilerden Islam dini ve Müslümanları hedef alan açıklamalar art arda gelmeye basladı. Belçika'da aşırı sağcı parti Flaman Çıkarı'nın (VB) senatörü Anke Van dermeersch, Kur'an'la Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AIHM) suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. İslam'ı Avrupa toplumu için "en büyük tehlike" olarak tanımlayan senatör, yakın zamanda çıkan kitabı ile basta Müslümanlardan olmak üzere büyük tepki toplamıştı. Kitabın kapağında topuklu kırmızı ayakkabı ile Kur'an'ın üzerine basan bir kadın fotoğrafına yer veriliyor.
BAKANLAR HEDEF ALDI
Ünlü Fransız üniversitesi Sorbonne'un öğrenci derneği başkanı Maryam Pougetoux'nun yeni eğitim reformunun eleştirildiği bir belgeselde yer almasına Fransız bakanlardan absürd tepkiler geldi. 19 yasındaki genç kızın başörtülü olması Içişleri Bakanı Gerard Collomb tarafından "provokasyon" ve "sok edici" olarak tanımlandı. Öte yandan, Eşitlik Bakanı Marlene Schiappa da ögrenci derneği hangi değerleri yücelttiğini gözden geçirmeli diyerek, Müslüman öğrenciyi hedef aldı.
SKANDAL YAZI
DANİMARKA merkez sağ hükümetinin Liberal Parti'li Entegrasyon Bakanı Inger Stoejberg skandal bir yazı kaleme aldı. Stoejberg yazısında ramazan ayında ülkedeki Müslümanların oruç tutmasının Danimarka toplumu için tehlike arz ettiği gibi saçma ifadelere yer verdi. Danimarkalı Bakan yazısında ramazanda oruçtan etkilenebilecek meslek grupları olduğunu söyleyip, Müslümanların ramazanda işlerini bırakmaları çağrısında bile bulundu.
SALDIRILARIN SORUMLUSU AFD PARTİSİ
FEDERAL Din Özgürlüğü Müsteşarı Markus Grübel, Müslümanlara yönelik yapılan saldırılardan Almanya İçin Alternatif Partisi'nin (AfD) sorumlu olduğunu söyledi. Grübel, AfD'nin Meclis Grup Başkanı Alice Weidel'in geçen hafta başörtülü kızlar hakkında yaptığı aşağılayıcı açıklamaların Müslümanlara karşı düşmanca eylemlere zemin hazırladığını dile getirdi. Grübel, başörtülü kadınlara açıkça saldırıların dayanılmaz hale geldiğini belirterek, "Almanya'da herkes dini simgeleri ile dışarıya çıkabilmeli" dedi.
Alice Weidel, Federal Parlamento'da yaptığı konuşmada hükümetin mülteci politikasını kışkırtıcı ifadelerle eleştirmişti. Weidel, burka ve başörtülü kadınların refahı, ekonomik büyümeyi ve sosyal devleti tehdit ettiğini açıklamıştı.
Cengiz PARLAYAN / DORTMUND