Karne sonuçlarına gereğinden fazla anlam yüklemeyin!

İlk, ortaöğretim ve lise öğrencileri bu cuma karne alıp yarıyıl tatiline girecek. Karne günü ebevyenler ve pek çok öğrenci için hayatın en önemli günlerinden birisidir. Kimileri için mutluluk verici anların yaşandığı, kimileri içinse üzüntü ve endişenin hissedildiği bir gündür. ''Karne sonuçları beklediğiniz gibi veya beklentinizin çok altında gelmiş olabilir. Burada önemli nokta karne sonuçlarına nasıl bir anlam yüklediğiniz, onu değerlendirme biçiminizdir'' diyen Umuç '' Umduğunuzu bulamadığınız durumda çocuklarınızla çatışmaya girmek yerine onların bu sonuçları getirme sebeplerini anlamanız ilişkiniz için daha yararlı olacaktır'' ifadelerini kullandı.

Ailelerin çocuklara karşı yaklaşımlarına dikkat etmelerinin altını çizen Umuç, ''Onları incitmeden karnesi hakkında konuşun, kendisini anlatmasına izin verin. Çocuğunuzun anlaşılmaya ihtiyacı olabilir, ona arkasında olduğunuzu hissettirin. Çocuğunuza karşı anlayışlı olun, incitmeden dinleyin. Unutmayın ki önlemler alındığında karne notları düzeltilebilir ancak çocuğun kişiliğine verilecek bir zararın telafisi o kadar kolay olmayabilir'' dedi.

UZMANINDAN EBEVEYNLERE KARNE GÜNÜ TAKTİKLERİ;

Psikolojik Danışman Sevgi UMUÇ, ebeveynlere konuyla ilgili bazı tüyolar verdi.

• Çocuğunuzun karnesiyle ilgili kendi duygu ve düşüncelerinizi yapıcı bir dil ve sakin bir üslupla onlarla paylaşın. Sizlerde oluşturduğu his çocuğunuzun üzerine düşünmesi ve harekete geçmesi için etkin bir faktör olabilir.
• Sadece başarılarında değil, başarısızlıklarında da onları seveceğinizi ve arkalarında olacağınızı hissettirin. Telafi etmek için birlikte neler yapabileceğinizi düşünün.
• Sadece kötü notlarını değil, iyi notlarını da mutlaka konuşun. Karnesindeki başarıları için onları tebrik edin, sevindiğinizi hissettirin.
• Olumsuz söz ve davranışlarda bulunmaktan kaçının, azarlamayın. Suçlayıcı ve yargılayıcı değil, empatik olmaya çalışın.
• Ebevyenlerin sıklıkla yaptıkları yanlışlardan biri de çocuklarını başkalarının çocuklarıyla kıyaslamaktır. Her çocuğun genetiği, kişilik yapısı ve çevre ortamı gereği tek ve özel olduğunu unutmayın, bu yanlışa düşmeyin.