Sakıp Sabancı Müzesi'nde açılan 'Bir Başkentin 8000 Yılı' sergisini, biraz yüzeysel etkinliklerle geçip giden şu 2010 Avrupa Kültür Başkenti'nin en önemli olaylarından biri sayıyorum. Gerçi her sergi gibi bu da geçip gidecek (oysa ben daha kalıcı işler hayal etmiştim). Ama aylar boyu (4 Eylül'e kadar) ziyaret edecek birkaç yüz bin insanın ortak belleğinde kalacağı gibi, sadece 60 TL'ye edinebileceğiniz 500 sayfalık büyük boy dev katalog da (böyle bir kitap için gerçekten çok ucuz bir fiyat,) onu ölümsüzleştirecek. Sergi tarih öncesinden başlayarak Kentin Doğuşu, Klasik Dönem, Konstantinopolis: Bizans başkenti, Konstantiniyye: Osmanlı İmparatorluğu'nun Başkenti temel bölümleri halinde kentin geçmişini özetliyor. İngiltere'den Almanya'ya, Fransa'dan İtalya'ya, Avusturya'dan Belçika'ya, Portekiz'den Rusya'ya, Vatikan'dan Katar'a sayısız ülkeden ve ünlü müzelerden gelen 500 eser, Yenikapı buluntularıyla da zenginleşerek görkemli bir bütün oluşturuyor. Ve birçok şey ortaya çıkıyor. Örneğin Haçlı seferlerinde Bizans'ın en yükte hafif, pahada ağır eserlerini Batı'ya kaçıran yağmanın büyüklüğü gibi... Tek kusuru, belki geçen aylarda Paris'teki İstanbul sergisini genel çizgileriyle yinelemesi. Ama onu görmeyenler için, bu hiç önemli değil! Bu başarının ardındaki iki muhteşem kadını Güler Sabancı ve Nazan Ölçer'i kutluyorum.