Geçenlerde müzisyen, yazar, gazeteci, kültür elçisi Zülfü Livaneli'nin 35. sanat yılı kutlandı. Bu köşenin geç yayınlanmasından ötürü, geç de olsa Livaneli'nin 35. sanat yılını kutluyor, sanattan kopamayacağı inancıyla bundan sonraki yaşamında da başarılar diliyorum. Söz madem 'gönül'den açıldı, gönül isterdi ki, Livaneli'nin yaptığı o müziğe, gönüllerde yer eden şarkı ve türkülerine şiirleriyle katkısı olan şairler de Livaneli'nin 'sanat gecesi'nde yer alsın; hiç olmazsa adları anılsın ve varlıklarıyla gecenin bir rengi de onlar olsunlar.. O notaların mayasında Nazım Hikmet'in, Orhan Veli'nin, Ülkü Tamer'in, ben ve benim gibi şairlerin hiç mi bir tutam kuru tuzu yoktu? Popüler müziğin yaşayan çağdaş Türk şiirine bir vefasızlığı mı demeli? İnsan hatırlanır ve hatırlanmalıdır da.. Hele şair iseler..