Sokakta kimseler yok; kent adeta terk edilmiş. Kalacağımız 'butik' otelin altı Kafe-restoran ama bugün pazar olduğu için kapalı. Otel sahibi, kalacağımız odaları dahi göstermeden anahtarları veriyor ve ertesi sabah buluşmak üzere evine gidiyor. Viyana'dan Treibach'a tünellerin karanlığında yitip gitmeden üç saati aşkın bir yolculuktan sonra sessizlik ve ıssızlıktan oluşan bir dinginlik, keten gömlek misali tenime yapışmış gibi... Evrende yalnız başına kalmışlık duygusuyla dolaşıyorum balkonlarından çiçekler yağan evlerle bezeli sokaklarda... Akşam, L'Arpeggiata topluluğunun bir kimya fabrikasında konseri var. Çelik üretimine hammadde sağlayan fabrikanın hangar bölümü, konser salonuna dönüştürülmüş. Akşamüzerinin o dingin sessizliği, birden müthiş bir canlılığa dönüşüyor. Çalışan bir kantarın, yağ dolu kara varillerin arasında, sanki modern bir konser salonuna gelmiş gibi, en şık giysileriyle kadınlar, erkekler, çocuklar dolaşmaya başlıyor. Sanki birazdan konser başlayacak ve bizler Christina Pluhar'ın müziğini dinlerken, fabrikanın işçileri de hangarın arka bölümünde çalışmalarını sürdürecek. Konser programına bakıyorum: Dünyaca ünlü lavta sanatçısı Christina Pluhar yönetimindeki L'Arpeggiata, 2000 yılında Avrupa'nın farklı ülkelerinden tanınmış sanatçıların bir araya gelmesiyle kurulmuş bir topluluk. Barok ve geleneksel müzik dünyasının ayrıcalıklı şancılarıyla işbirliğinde bulunarak pek az bilinen bir repertuarı canlandırmayı amaçlayan topluluk; özellikle Fransız, İtalyan ve 17. yüzyıl başı Napoliten müziklerine odaklanıyor. Topluluğun müziğinin ana eksenini ise üç temel ilgi alanı oluştuyor: Enstrümantal doğaçlama, geleneksel müzikten beslenerek vokal yorumun gelişimini öne çıkaran farklı bir şan anlayışı ve etkileyici gösteriler... Diego Ortiz'in solo davulu, hangarın tozlu camlarında titreşimler yaratıyor. Anna Dego, danslarıyla sahneyi Ortaçağ'daki bir halk düğününe dönüştürüyor. Lucilla Galeazzi, 'tantarantan' nidalarına 500'den fazla müzikseveri de ortak ediyor. Bir anda ses, çalgı ile çalgı, dans ile bütünleşiyor. Bütün bu güzellikler, 12 Haziran Salı günü saat 20.00'de Aya İrini Müzesi'ndeki 'Barok Çılgınlıklar' gecesinde yaşanacak. Topluluk, 35. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali kapsamında, Aya İrini'deki konserlerinde doğaçlamaya yer verdikleri 'All'Improviso' programını sunacak. Sahneyi operanın parlayan yıldızı Nuria Rial ve klasik müzikten folk ve caz müziğine uzanan repertuarıyla günümüzün ilginç vokalistlerinden Lucilla Galeazzi ile paylaşacak. Programda Anna Dego da danslarıyla yer alacak. JTI Türkiye, müzik ile mekânın uyumu konusunda İstanbul Müzik Festivali için iyi bir seçim yapmış; çünkü Aya İrini'ye çok yakışan bir topluluk L'Arpeggiata...