"Başkasını zarara uğratmak isterken kendisini zarara uğratması insanın doğasına aykırı bir olgudur." Böyle demiş Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesi. Bundan sonra bir kadının, sadece, 'işyerinde bu adam bana sarkıntılık yaptı' demesi, adı geçen beyefendinin ceza alması için yeterli olacakmış. Öyle şahite, Monica'nın lekeli mavi elbisesi gibi bir kanıta vs. gerek duyulmayacak.

***
Hem iyi hem kötü bir haber bu. Bu satırları okuyan hemcinslerimden, iş hayatına kıyısından köşesinden bulaşmış bile olsalar, mutlaka bir şekilde işyeri tacizine maruz kalmamış olan yoktur. Haberin iyi yanı, gerçek taciz kurbanlarının artık susmak ve aldığı ruhsal darbeyle dönüp arkasını kös kös gitmek zorunda kalmayacak olması. Ama bir de işin Mr. Hyde tarafı var. Kadın denilen, yeryüzünün en tehlikeli yaratığının eline böyle bir güç verilmesi, insanı ürpertiyor doğrusu. Hani Sulh Ceza Mahkemesi demiş ya: "Başkasını zarara uğratmak isterken kendisini zarar uğratması insanın doğasına aykırı bir olgudur" diye.. Ben size söyleyeyim; Kadının doğasına hiç de aykırı bir durum değildir bu. Kadının tutsak eden tutkusundan, sonsuz şefkatinden, yakıcı aşkından ama bütün bunların yanında bir de "şerrinden" korkmayan, taş olur taş! "Ben yanayım ama yeter ki o da yansın" der, çekiverir adamın ipini hiç düşünmeden! Mevzu bıçak sırtı anlayacağınız!