Katil İsrail ordusunun pazar gecesi Refah'taki çadırlarda 45 kişiyi diri diri yakmasına dünyadan tepkiler giderek artıyor.
Başta Türkiye'de olmak üzere ABD ve Avrupa'nın dört bir yanında İsrail'in çadır katliamı protesto ediliyor. Batı medyası Refah'taki vahşeti manşetlerinde tutuyor.
ABD yönetimi de İsrail'e destek konusunda gittikçe yalnızlaşıyor. Refah'taki katliamlara çok sayıda ülke sert tepki göstermeyi sürdürüyor.
BM Konseyi, Uluslararası Adalet Divanı ya da Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) gibi kurumların kararları da katil İsrail ve Gazze Kasabı Binyamin Netanyahu'yu köşeye sıkıştırıyor.
Bunların yanı sıra dün İspanya, Norveç ve İrlanda beklendiği üzere Filistin devletini resmen tanıdı.
Diplomatik darbeler yanında küresel protestolar, uluslararası hukuk karşısındaki çaresizlik ve propaganda savaşındaki yenilgiyle boğuşan İsrail her alanda yalnızlaşıyor.
KATLİAMLAR SÜRÜYOR
İsrail'in 235 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 36 bin 96'ya çıktı.
Son 24 saatte Gazze'ye düzenlenen saldırılarda 46 kişi öldü. Öldürülenlerin 16'sı Refah'ta oldu.
İsrail, Gazze-Mısır sınırının üçte ikisini ele geçirdi.
'YİYECEK BİR ŞEYİMİZ YOK'
Refah'ta doğum hastanesi dışındaki tüm hastaneler hizmet dışı.
BM'ye göre İsrail ordusunun hedefindeki Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Refah'ta son 3 haftada 1 milyon Filistinlinin yerinden edildiği açıklandı.
İsrail'in Refah saldırıları sürerken Filistinliler açlıkla da savaşıyor.
Yeniden sürgün edilen Filistinliler "Yiyecek bir şeyimiz yok" diyor.
ÇÖPLERDE YEMEK ARIYORLAR
Refah'ta çaresizlik içindeki aileler tuvalet olarak kullanmak üzere çukurlar kazıyor.
Babalar yiyecek bir şeyler ve içecek su bulma umuduyla arayışa çıkarken, çocuklar da annelerinin 'yemek' pişirebilmesi için çöplerden ve yıkık binalardan odun veya karton parçaları topluyor.
Yaşanan Refah katliamının ardından yeni bir insanlık dramı daha ortaya çıktı.
Ailelerini kaybeden çocuklar, yanmış çadırlar arasında yiyecek ararken görüntülendi.
Eşi, altı çocuğu ve ailesinin diğer üyeleriyle birlikte bir çadırda yaşam mücadelesi veren öğretmen Muhammed Ebu Radvan, "Durum çok vahim. Çadırda 20 kişiyiz. Temiz su yok, elektrik yok. Hiçbir şeyimiz yok.
Sürekli yer değiştirerek yaşamanın ve bir yandan da sevdiklerimizi kaybetmenin nasıl bir his olduğunu anlatamam. Tüm bunlar bizi zihinsel olarak yok ediyor" diyor.
YİNE ÇADIRLARI VURDULAR
Al Jazeera'nın bildirdiğine göre İsrail ordusu dün de bu kez El Mevasi'deki çadırları hedef aldı. Refah'tan kaçanların sığındığı çadırlarda 21 kişi yaşamını yitirdi.
GAZZE KASABI KÖŞEYE SIKIŞTI
Başta Türkiye'de olmak üzere ABD'de ve Avrupa'nın dört bir yanında 45 kişinin diri diri yakıldığı çadır katliamı protesto ediliyor.
UCM'de yargılanan soykırımcı Netanyahu sona yaklaşıyor. İspanya, Norveç ve İrlanda dün resmen Filistin devletini tanıdı.
NAZİLERDEN DAHA ACIMASIZ
1.5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah'ta şartlar Yahudilerin götürüldüğü Nazi toplama kampından daha beter.
Kıtlığa mahkûm edilen çocuklar, yanmış çadırların içinde yemek arıyor. Temiz su bulmak imkânsız. Refah kentinde tüm hastaneler devre dışı kaldı.
MOSSAD'DAN TEHDİT
Bu arada İngiltere merkezli Guardian gazetesinin haberine göre İsrail dış istihbarat teşkilatı Mossad'ın eski başkanı Yossi Kohen'in UCM eski savcısı Fatou Bensouda'yı tehdit ederek savaş suçları soruşturmasından vazgeçmesini istediği ortaya çıktı.
UCM'nin mevcut başsavcısı Kerim Han, geçenlerde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında yakalama talebinde bulunmuştu.
