Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetleri Yunanistan'ın uykularını kaçırmayı sürdürüyor. Abdülhamid Han sondaj gemisinin ardından bu kez de Oruç Reis'i mercek altına alan Yunan basını, olası senaryoları yazdı...
İki ülke arasında gerilimin tırmandığı şu günlerde, Yunan basını dikkatlerini Oruç Reis'e çevirdi. " Oruç Reis " gemisine yeni keşiflerde eşlik etmek üzere Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TRAO) tedarik ettiği iki yeni yardımcı geminin demirlediğini belirtekn Yunan Kathimerini gazetesi, Türkiye'nin güneyindeki Taşucu limanında son haftalarda hareketlilik gözlendiğini yazdı.
Oruç Reis'in Ekim ayı başlarında bölgeye yelken açması beklendiğini belirten gazete, Sondaj gemisinin yeteneklerinin en üst düzeye çıkarıldığı ve araitırma alanının 2,5 kilometreden yaklaşık 4 kilometreye çıkarıldığını yazdı.
OLASI SENARYOLARI SIRALADILAR
Gazetede, Oruç Reis'in Rodos ile Meis arasında bir bölgede görev yapma ihtimali olduğunu gözden çıkarmamak geriktiği belirtildi.
Öte yandan Oruç Reis'in Kıbrıs MEB'inin 6. bloğunun kuzey kesiminde yer alan bölgede Abdülhamid Han sondaj gemisi ile eş zamanlı olarak hareket etmesinin de söz konusu olabileceğini dile getirdiler...
Abdülhamid Han sondj gemisinin faaliyet gösterdiği bölgede doğal gaz yataklarının 'Var gibi göründüğünü' ifade eden gazete, 7 Ekim tarihine işaret etti. Bu tarihte NAVTEX'in süresinin dolduğunu dile getirdiler...
Öte yandan Yunan basınında Dedeağaç ile ilgili dikkat çeken bir haber yer aldı...
ABD, son yıllarda Balkanlar ile Avrupa'ya silah ve personel sevkıyatı için kullandığı Dedeğaç (Aleksandrupolis) limanını, adeta yeni bir askeri deniz üssüne dönüştürmeyi planladığı biliniyor. Hedef, özelleştirme süreci başlatılan Dedeğaç limanı ile ilgili ihaleyi, Amerikan şirketlerinin kazanması ve limanın ABD Deniz Kuvvetleri'nin "çelik yumruğu" olarak da bilinen "Arleigh Burke" sınıfı muhrip gemiler (destroyer) ile benzer büyüklükteki savaş gemilerinin yanaşabilecekleri şekilde genişletilmesi....
Yunan Kathimerini gazetesi, ABD'nin, başta yüksek rütbeli askerler olmak üzere çeşitli vesilelerle, Dedeağaç limanının büyük savaş gemilerini barındırabilecek şekilde genişletilmesi planlarını Yunan yetkililere ilettiklerini yazdı.
Ukrayna savaşının başlamasıyla Dedeağaç'ın Boğazlara alternatif bir yol olarak kendini kanıtladığı savunulan haberde, savaşın başlamasının ardından geçen 7 aylık süreçte bu yolun, ABD ve NATO'ya ait asker ve askeri teçhizatın Bulgaristan, Romanya ve hatta Polonya'ya kadar uzanan bölgeye ulaştırılmasında etkili olduğu öne sürüldü.
Haberde, ABD'nin, Dedeağaç Limanı'nın genişletilmesi önerisini Yunanistan'a farklı yollardan ilettiği belirtilerek amacın, "Arleigh Burke" sınıfı ve benzeri özellikteki muhriplerin (destroyer) limana yanaşabilmesi ve limandan hizmet almasının sağlanması olduğu ifade edildi.
Karadeniz ve NATO'nun doğu kanadına yakın bir bölgede böylesi bir yapı oluşturulmasının, ABD'nin, Ege'den başlayıp Romanya, Macaristan ve Polonya'ya kadar uzanan bir Balkan altyapı ağı kurma isteğini ortaya koyduğu ifade edilen haberde, Dedeağaç'ın Balkanlar'la demir yolu vasıtasıyla bağlanmasının da tartışıldığı ileri sürüldü. Bu çerçevede, Kavala Limanı'nın da değerlendirilebileceği iddia edildi.
Son aylarda Suda'daki ABD Silahlı Kuvvetleri varlığı da hızlı bir artış gösterirken Suda Üssü'ndeki altyapının da yenilenmesinin gündeme taşındığı ifade edildi.
