Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Kurumsal Pazarlama ve İletişim Başkanı Tamer Özmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Atak helikopterinin Filipinler'e satışına yönelik yürütülen görüşmelere ilişkin bilgi verdi.
Filipinler'in taarruz helikopteri ihtiyacını genel maksat helikopteri silahlandırarak karşılamak üzere yola çıktığını ve bir süredir bu amaçla arayışta olduğunu anlatan Özmen, bu arayışların pilotların Türkiye'deki uçuşu sonrasında, sınıfının en iyisi durumundaki Atak ile sonlandığını söyledi.
Filipinler'in bu arayışından haberdar olduklarında yetkilileri Türkiye'ye davet ettiklerini, bölgede katıldıkları fuarlarda bir araya geldiklerini dile getiren Özmen, Filipinli pilotların mayıs ayında Atak ile uçuş gerçekleştirdiklerini belirtti. Özmen, şöyle konuştu:
"Atak ile uçtuklarında gerçek bir taarruz helikopterinin ne olduğunu çok daha iyi anladılar. Atak'ı diğer helikopterlerle karşılaştırdıklarında çok üstün buldular. Çok kısa süre içinde taarruz helikopteri almaya ve Atak helikopterini seçmeye karar verdiler. Süreç çok hızlı gelişti. Pakistan'ın çok zorlu bir süreçle Atak helikopterini seçmesi, Türkiye'deki operasyon başarısı, bölge ülkelerine yönelik izlediğimiz pazarlama faaliyetleri Filipinler'e bizi yaklaştırdı."
Sözleşme görüşmeleri başladı
Özmen, gelinen noktada Atak'ın Filipinler'e satışı için devletten devlete Savunma Sanayisi İşbirliği Mutabakat Muhtırası'na ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) desteğiyle bu sürecin hızlandığını ve bizzat SSB Başkanı İsmail Demir tarafından muhtıranın imzalandığını ifade eden Özmen, şunları kaydetti:
"Bu imzayla Atak başta olmak üzere devletten devlete satış, teknoloji transferi, karşılıklı iş birliği, sanayileşme konularında katkı sağlayacak yollar açıldı. Atak'ta geldiğimiz noktada Filipinler de yasal olarak buna ihtiyaç duyuyordu. İmzanın hemen ardından sözleşme görüşmelerine yönelik teknik ve idari toplantılara başladık. Yaptığımız ilk toplantıyı da sözleşme görüşmelerinin birinci safhası gibi düşünebiliriz.
Teklif niteliğindeki görüşme ve yazışmalarımız bizi bu noktaya getirmişti. Söz konusu teklifimiz üzerinden ilk görüşmeyi yaptık. Teknik isterlerini tekrar görüşme şansımız oldu. Birçok konuda mutabakatımız var. 2019 yılı içinde tedarik planının birinci safhasını hayata geçirmek istiyorlar. En az bizim kadar onlar da istekliler. Özellikle Atak ile uçan pilotların gözleri parlıyordu. Bu proje büyük bir modernizasyonun bir parçası olacak. Filolarındaki helikopterleri modernize etme konusunda bir ihtiyaçları var. Filipinler Savunma Bakanının açıklamalarıyla da Atak alma yönündeki kararı duyurmuşlardı."
1 yıldan kısa sürede sonuç alındı
Tamer Özmen, 1 yıldan kısa sürede Pakistan'ın ardından Filipinler'in Atak'ın satışı için en ciddi müşteri haline geldiğini, bunun önemli bir başarı olduğunu belirtti.
Mutabakat metninin imzalanmasının hemen ardından gerçekleştirdikleri teknik ve idari toplantılarda kontrata yönelik takvimin de nasıl işleyeceğini görüştüklerini anlatan Özmen, "Talepleri doğrultusunda süreci hızlandırabilecek altyapıyı oluşturuyoruz şu anda. Sözleşme görüşmelerini 2019'un ilk çeyreğinde tamamlamayı hedefliyoruz. İşin doğası ve uluslararası mevcut usuller gereği rutin bir ihraç müsaadesi süreci de olacak. Mümkün olması halinde gelecek yıl içinde Atak'ın ilk teslimatını yapmayı ve Filipinler'de uçurmayı hep beraber istiyoruz." dedi.
Filipinler'in proje için ayırdığı bir bütçe olduğunu ve aşamalandırılmış bir tedarik süreci öngörüldüğünü dile getiren Özmen, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Bakan ve SSB Başkanımızın da ifade ettiği üzere, 10'un altındaki bir rakam ilk tedarik paketini oluşturacak. Bunun devamında opsiyonel bir seçenek var. Filipinler Hava Kuvvetlerinin modernizasyon için öngördüğü bir sayı var, o sayıya ulaşmak için bu opsiyonun değerlendirileceğini düşünüyoruz. İlk teslimatın arkasından helikopterimize, etkinliğine, program ve lojistik destelenebilirlik konularında kendimize güveniyoruz.
Atak helikopterinin envantere girmesiyle daha etkin sonuçlar alacaklarını biliyorlar. Bu etkin kullanım Atak'ın yolunu daha da açacaktır diye ümit ediyoruz. Opsiyonel sayılarla iki taraf için de tatminkar bir noktaya gidebiliriz."
Pilot eğitimlerinde kullanılacak ilk helikopterler için formül
Tamer Özmen, beklentiler doğrultusunda hızlı teslimat yapabilmeleri ve kendi helikopterlerinde pilot eğitimlerini tamamlamaları için Pakistan programında da öngörüldüğü gibi mevcut programın içinde en azından pilot eğitimlerine yönelik 1-2 helikopter temini gerektiğini söyledi.
İşte Türkiye'nin diğer yerli ve milli silahları...
PULAT AKKOR: Tank koruma sisteminin tanklara entegre edilmesine kısa süre içerisinde başlanacak. Tanka yönelen roketleri en uygun zaman ve mesafede etkisiz hale getirerek tam koruma sağlıyor. Modüler mimarisi sayesinde farklı tiplerdeki zırhlı araçlara uygulanabiliyor.
Reaksiyon süresi: 300 milisaniye
Etki alanı: 360 derece
MiNYATÜR BOMBA: ASELSAN proje yöneticisi, TUBiTAKSAGE harp başlığı geliştirilmesinden sorumlu. Beton delici harp başlığına sahip MB'ler F-16, F-4/2020 ve F-35 uçaklarından atılabilecek. Uçaklar diğer bombalardan çok daha hafif olan MB'lerden 8 tane taşıyabilecek.
Menzil: 100 km
Ağırlık: 110 kg
HGK-84: Hava Kuvvetleri envanterindeki en güçlü bombalar olan 1 tonluk MK-84'ler, lazer güdümüne kavuştu. ASELSAN'ın geliştirdiği teknolojiyle, dev bombalar artık hedefini çok yüksek hassasiyetle vurabilecek ve hareketli hedeflere karşI da kullanılabilecek.
Menzil: 12 km
Ağırlık: 500 kg
UMTAS VE OMTAS: Uzun Menzilli Tanksavar Füzesi UMTAS ve Orta Menzilli Tanksavar Füzesi OMTAS muharebe sahasında ortaya çıkan farklı kullanıcı ihtiyaçlarına karşılık verebiliyor. ROKETSAN tarafından, gelişen zırh teknolojilerine karşı etkili olacak şekilde üretildi.
Menzil: 200-4000 m
Ağırlık: 35 kg
T-155 FIRTINA OBÜSÜ:
Hareket halindeyken 30 saniyede atışa hazır hale geliyor.
SOM-J FÜZESİ: ROKETSAN üretimi orta menzilli seyir füzeleri, F-16 ve F-35 uçaklarında kullanılmak üzere tasarlandı. Parçacık tesirli etkisi olan füzeler, deniz hedeflerine karşı da kullanılabilecek. Yüksek korunaklı hedefleri imha gücüne ve geniş güdüm yelpazesine sahip.
Menzil: 200 km
Ağırlık: 500 kg
HİSAR FÜZELERİ: Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi (HİSAR-A) ve Orta İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi (HİSAR-O) dik atış yapabiliyor ve 360 derece koruma özelliği başarıyla test edildi. Sistemler uçak, helikopter ve havadan karaya füzelere karşı etkili.
Menzil: 15-15 km
Ağırlık: 360 kg
MİLLİ PİYADE TÜFEĞİ:
Dünya ordularının kullandığı piyade tüfeklerinin üstün özellikleri bir araya getirilerek yerli olarak tasarlandı.
7.62 mm çapındaki silahın etkili menzili 400 metre.
MİLGEM:
İlk Milli Gemi olan "TCG Heybeliada" 2008'de denize indirildi.
KASIRGA TR-300 FÜZESİ:
Kara Kuvvetleri'nin vurucu gücünü önemli ölçüde artırdı.100 kilometre menzildeki hedefleri imha edebiliyor.
BORA-12 KESKİN NİŞANCI TÜFEĞİ:
Jandarma Genel Komutanlığı– MKE işbirliğiyle geliştirildi. 7.62mm çapındaki tüfeğin etkili menzili bin 200 metre.
KOBRA:
OTOKAR'ın geliştirdiği zırhlı tekerlekli araç 9 personel taşıma kapasitesine sahip bulunuyor.
ALTAY MİLLİ TANK:
Prototip üretimi bitti. Seri üretim için ihaleye çıkıldı.
KİRPİ PERSONEL TAŞIYICILAR
Mayına ve el yapımı patlayıcılara karşı korumalı personel taşıyıcılar BMC tarafından yüzde 70 yerli imkânla üretildi.
BAYRAKTAR TB2
Orta İrtifa ve Uzun Menzil (MALE) sınıfı İHA konseptine uygun olarak geliştirilen Taktik İnsansız Hava Aracı Sistemi Milli ve Özgün tam otomatik uçuş kontrol özellikleri (Taksi, Kalkış, Seyir, İniş ve Park) ve üç yedekli uçuş kontrol sistem mimarisi, özgün seyrüsefer ve sensör füzyonu uygulamaları ile dünya klasmanında en ileri teknolojik seviyede geliştirilmekte olan keşif ve gözetleme aracıdır.
