Onunki oğlunun birinci yaş günü için evladının en sevdiği oyuncağın resmini pastanın üzerine çizmesiyle başlayıp bugün dünyanın dört bir yanında dersler veren, ilgiyle takip edilen bir şefe dönüşme hikayesi... Tuba Geçkil küçük yaşlarından itibaren hem resim çizmeye hem de mutfakta yeni lezzetler keşfetmeye tutkun bir isim. Gel gelelim bu iki tutkusunu bir araya getirmesi yıllar alıyor ama bu birleşimden de deyim yerindeyse pastalar değil sanat eserleri çıkıyor...
Dediğimiz gibi oğlunun yaş günü için bir pasta yapmasıyla başlayan süreç aslında hızlı ilerliyor. İnsan boyutunda pastalar, ünlü siluetleri, kült tabloların pasta halleri derken sosyal medyanın da gücüyle Tuba Hanım başta yurt dışında olmak üzere kısa sürede önemli bir kitle ediniyor kendine. Öyle ki pastacılık üzerine özel dersler, üniversitelerde eğitimler de veriyor, ünlü isimlere özel pastalar da hazırlıyor, Avrupa ülkelerinden işbirliği teklifleri de alıyor... Kendisiyle bu ilham verici hikayesini konuştuk...
- Tuba Hanım, bu görkemli pastaları yapmaya ne zaman ve nasıl başladınız?
- Oğlumun birinci yaş günü pastası için onun en sevdiği oyuncağı pasta olarak hazırlayarak bu işe başladım. Keki ve oyuncağı önüme aldım, bire bir benzetmeye çalıştım. Pasta bitip çok da benzeyince ben de inanamadım yaptığıma ve çok da mutlu oldum. Böylece başlamış oldum, sonra yakınlarıma, onların arkadaşlarına pastalar yaparak halka giderek genişledi. Sonraları yaptığım pastaları Facebook'a koydum, ilgi gördü ama yine de büyük bir yankı uyandırması söz konusu değildi. Ben yaptığım işi sevdiğimden devam ettim. Instagram işin içine girip ben de eğitimler vermeye başlayınca uluslararası bir camiaya açılmış oldum.
- Pasta veya gastronomiyle ilgili herhangi bir eğitim aldınız mı?
- Hayır. Ancak küçük yaştan itibaren meraklı olduğumdan dolayı bugüne kadar ilkokul yıllarımdan beri yüzlerce farklı pasta denemişimdir. Mutfakta olmayı ve farklı lezzetleri araştırmayı çok seviyorum.
- Yaptığınız pastalar ilk kimlerin, nasıl dikkatini çekmeye başladı?
- İlgi ilk olarak yurt dışından geldi. Sonra bir şekilde Twitter ve Instagram'da da viral oldu. Hâlâ hem inanamıyorum hem de çok mutluyum. Çünkü yıllarca bekledim bu anı, hayaller kurdum.
- İnsan sizin yaptığınız pastalara baktıkça "Bunları yemeye kıyamam" diyor. Ne dersiniz, bu tarz tepkilerle çok karşılaşıyor musunuz?
- Evet, bu cümleyi epeyce duyuyorum. "Kesmeye kıyamadık, siz nasıl kesiyorsunuz" gibi tepkiler alıyorum. Tabii tebessümle karşılıyorum bu durumları, herkesin düşüncesi de farklı... Bazıları cidden kesip yememeyi de tercih edebiliyor sonuçta. (gülüyor)
- İyi bir pasta yapmanın sırları, püf noktaları nelerdir?
- İyi bir pasta yapmanın yolu tabii ki doğal ürünler kullanmaktan geçiyor. Zaten o meyvelerin tadı, doğal olup olmadığı hem anlaşılıyor hem de damakta hissediliyor. Çikolata da çok çok önemli. Keza süt ve süt ürünleri de... Mümkün olduğunca bunların en kalitelisini kullanmak gerekiyor.
- Tek başınıza mı yürütüyorsunuz süreçleri?
- Küçük bir ekibim var. Ekibimle birlikte devam ediyoruz, herhangi bir yere bağlı olarak çalışmadım, şimdiye kadar da iyi götürdüğümüzü düşünüyorum.
- En çok talep aldığınız, en beğenilen pastalarınız hangileri oluyor?
- En çok realist pastalar dediğimiz türden pastalar talep ediliyor. Bunun dışında en beğenilen işlerimiz ise gerçek boyutlu tasarlanmış pastalar oluyor.
- Yurt dışından işbirlikleri yapmak isteyenler oldu mu?
- Birçok işbirliği ve franchise teklifleri aldım fakat şimdilik düşünmüyorum. Türkiye'de devam edeceğim.
PASTALARI YAPMAK BAZEN BİR SAATİMİ BAZEN BİR HAFTAMI ALIYOR
- Bizim gördüğümüz o çok etkileyici pastaların yapımı ortalama ne kadar vaktinizi alıyor?
- Pastaların yapım süreleri üzerindeki ince detaylara ve pek tabii ki boyutlarına göre farklılık gösteriyor. Bir saatte de yapabiliyorum bazen bir haftada da... Tamamen kullanılacak tekniklere bağlı...
- Birtakım yarışmalarda aldığınız dereceler, jüri üyelikleriniz, şeflikleriniz de söz konusu...
- Birçok ülkede birçok yarışmaya katıldım, hem şahsi olarak hem de milli takımın kaptanı olarak... Aşçılık Federasyonu'na bağlıyız. Örneğin en son olarak Dünya Aşçılar Birliği'nin düzenlediği aşçılık olimpiyatlarında tek yarışmada dört altın madalya alarak bir rekor kırmıştım. Bu sanırım en unutamayacağım en özel anlarımdan biriydi. Dört kez o kürsüye çağrılıp dört kez bayrağımızı açtırmak... Umarım devamı da gelecek...
EN ZORLANDIĞIM PASTA HARRY POTTER OLDU
- Şimdiye kadar yaparken en zorlandığınız pasta, figür yahut görsel açıdan sizi uğraştıran işiniz hangisi oldu?
- Dünyanın birçok ülkesinde festival ve fuarlara katılıyorum. İnsan boyutlarında pastalar yapıyorum. Bunları düşününce en zorlandığım Harry Potter pastasıydı. Çünkü pasta havada olacaktı ve küçük bir ekiple çalışmıştık, inanılmaz zordu. Ama sonra binlerce insanın pastaya yoğun ilgisini görmek tüm yorgunluğumu unutturmuştu.
- Pastacılık dersleri de veriyorsunuz...
- Evet, sıfırdan profesyonel seviyeye eğitimleri kategorilendirdim. Herkes istediği seviyeden başlayabiliyor ve bu daha doğru geliyor bana.
Pastaları yapmak bazen bir saatimi bazen bir haftamı alıyor
- Bizim gördüğümüz o çok etkileyici pastaların yapımı ortalama ne kadar vaktinizi alıyor?
- Pastaların yapım süreleri üzerindeki ince detaylara ve pek tabii ki boyutlarına göre farklılık gösteriyor. Bir saatte de yapabiliyorum bazen bir haftada da... Tamamen kullanılacak tekniklere bağlı...
- Birtakım yarışmalarda aldığınız dereceler, jüri üyelikleriniz, şeflikleriniz de söz konusu...
- Birçok ülkede birçok yarışmaya katıldım, hem şahsi olarak hem de milli takımın kaptanı olarak... Aşçılık Federasyonu'na bağlıyız. Örneğin en son olarak Dünya Aşçılar Birliği'nin düzenlediği aşçılık olimpiyatlarında tek yarışmada dört altın madalya alarak bir rekor kırmıştım. Bu sanırım en unutamayacağım en özel anlarımdan biriydi. Dört kez o kürsüye çağrılıp dört kez bayrağımızı açtırmak... Umarım devamı da gelecek...
