Türk voleyboluna neredeyse 50 senedir hizmet veren A Milli Erkek Voleybol Takımı ve Galatasaray Erkek Voleybol Takımı Başantrenörü Nedim Özbey, sarı-kırmızılı kulübün Avrupa kupası maçı için gittiği İspanya'da rahatsızlanınca, bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla ambulans uçakla Türkiye'ye getirilmişti. Şimdi A Milli Takım ile Avrupa Şampiyonası elemelerine hazırlanan Özbey, SABAH Spor'un sorularını yanıtladı.
Hocam rahatsızlığınız spor camiasında büyük üzüntü yarattı. Sn. Cumhurbaşkanımızın ilgisi de dikkat çekti. Neler hissetiniz o anlarda?
Ben İETT'de voleybol oynarken Sn. Cumhurbaşkanımız da orada futbol takımında forma giyiyordu. Bizden 1-2 yaş büyüktü, abi diyorduk o zaman... Futbol takımı, voleybol takımı, güreş takımı sporcuları olarak hep beraberdik. Oradan tabi tanışıklığımız var. Arkasından ben yıllar sonra İstanbul BŞB'de antrenör olarak göreve başladım. Sn. Cumhurbaşkanımız da oraya 1994 yılında belediye başkanı olarak geldi. Orada devam ettik uzun süre. Esasında gençliğimizde yapamadığımız, görmediğimiz ve de yeni gençliğe sunacağımız şeylerin planlarını, projelerini o zamanlar anlatıyordu bize Tayyip Bey...
"KAZMA KÜREK ÇALIŞTIK"
Çok enteresan... Bizi, sporcuları 1978 yılında Küçükçekmece'deki İETT kampına sürmüşlerdi... Evet, kampa sürdüler sporcuları... Orada elimizde kazma kürek çalışıyorduk hep beraber. Reis Bey dedi ki, "Türk sporcusuna bunlar yapılır mı? İnşallah biz de yarın öbür gün bir şeyler olacağız. İnsanların sporculara bunları yapmasını engelleyeceğiz.
Yıllar geçti, gerçekten layıkıyla Türk sporcusunun nelere ihtiyacı varsa yerine getirmeye çalışan bir devlet adamı olarak bizde iz bıraktı. Sn. Cumhurbaşkanımızın sağlığımızla ilgilenmesi de inanılmaz bir şeydi.
Ve telefonda böyle bir sesi duyunca da, iyileşiyorsunuz... Bize bu kadar sahip çıkılmasından dolayı da çok duygulandım. Cumhurbaşkanımızın 47 yıllık dostluğun dışında genel olarak, bir Türk vatandaşı, bir Türk antrenörü olarak böyle bir ilgiyi göstermesi de çok anlamlı.
'İLERİ ÇIKTIĞINDA KİMSE TUTAMAZDI'
Bakın bu sözümü unutmayın. Kendisi spor entelektüelidir. Sporun her branşından haberi vardır, ilgilenir, okur. 100 metre rekorunu da bilir yüzmenin, 50 metre rekorunu da. Eski sporcuların hepsini tanır. İyi de futbolcuydu.1.88 civarında boyu var. Bugün o boyda futbolcuların neler yaptığını biliyorsunuz.
Arka göbekte oynuyordu, öne çıktığında kimse tutamaz, kafayla golü atardı. Ayakları da çok iyiydi.
HARİKA BİR JENERASYONUMUZ VAR
Avrupa Şampiyonası elemelerinde Makedonya ve Bosna ile oynayacağız. Hazırlıklar nasıl geçiyor?
Dört maç oynayacağız ve döner dönmez de lig başlayacak. Ama ben konuyu şöyle açayım. Bizim kendi puanlarımız Avrupa Şampiyonası'na direkt gitmemize yetiyordu. Mesela Hollanda, Estonya ve Finlandiya'nın üzerindeydik sıralamada.
Fakat bunlar Avrupa Şampiyonası finallerine ev sahibi olunca direkt katılma hakkını kazandılar. CEV de bizi elemelere aldı ama bunu hak etmedik. Biz 2019 Avrupa Golden Lig şampiyonuyuz hem de namağlup. Ne yapalım, böyle uygun gördüler. Ama isteyen istediğini yapsın. Bizim harika bir jenerasyonumuz var. Bizim takımın çok daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum.
HEDEF OLİMPİYATLAR
Elemeyi geçersek şampiyonada ne yaparız?
Çok farklı. Elimizde U18 ve U20 takımlarından çıkmış müthiş bir jenerasyon var. Mesela U20 şampiyonasına gittik, kesin final oynayacak bir takımdık. Ama iki kişi Kovid çıktı diye bizi apar topar attılar.
Böyle bir haksızlık yapıldı Çekya'da. İnsan gerçekten üzülüyor. Ne Rusya, ne İtalya o jenerasyonu yenemezdi orada. Biz de o jenerasyonu burayı geçtikten sonra Avrupa Şampiyonası'nda değerlendirip, önce finallerde iyi bir yer edinip sonra da olimpiyata gitmek istiyoruz.
KARŞILAŞTIRMALAR ÜZÜYOR
Herkes konuşuyor; kızlar 5'inci, siz niye değilsiniz diye. Ama onlar öyle diye bir yarışın içinde olmamamız lazım. Bu bizi ve çocukları gerçekten üzüyor. Erkeklerde dünya voleybolu seviyesi çok farklı.
Avrupa'da bayanlarda İtalya, Rusya, Sırbistan ve Türkiye var. Erkeklerde ise dünyaya açıldığınızda bakın neler var. Ayrıca erkek voleybolu çocukların seçiminde 3. veya 4. branş. İlkokulda yakalayamazsak bir çocuğu, elden kaçıyor. Kızlarda ise birinci. Ama bunu hep kıyaslamak haksızlık oluyor.
