Süper Lig'in 8. haftası dev bir derbiye sahne oldu. Galatasaray ile Beşiktaş, RAMS Park'ta kozlarını paylaştı. Zorlu mücadele 1-1 sona erdi. SABAH Spor yazarları Levent Tüzemen, Ali Gültiken, Fatih Doğan, Ömer Üründül ve Bülent Timurlenk karşılaşmayı değerlendirdi.
ALİ GÜLTİKEN: "ANLAŞILAMAZ BİR DURUM!"
"Başlangıç için doğru bir oyun stratejisi, sakin, dengeli, akıllı bir şekilde kontrolü rakibe vermeden devam eden bir süreç. Doğru bir çıkışla atılan 1 gol. Rakibi eksik bırakmak, sayısal üstünlüğü yakalamak tüm bunlar Beşiktaş'ın maç öncesi olmasını isteyeceği ve yakaladığı avantajlardı. İlk yarının bitimine kadar bu durum anlayışla karşılanabilirdi.
İkinci yarı başlangıcıyla bambaşka bir durum ortaya çıktı. Sanki ilk yarıda elde ettiği avantajlar çokmuş ve rakip eksik değilmiş gibi kendi alanında bekleyen, baskı yapmayan bir Beşiktaş, anlaşılamaz hale geldi. Bu kadar önemli avantaja sahipken, ikinci devrede baskıyı senin yapman gerekirken, bunu gerçekleştirdiğinde rakibini zorlayabilecek birçok silahın varken bunların tam tersini yapmak anlaşılır bir durum değil.
Beşiktaş'ın eline geçirdiği bu kadar önemli avantajı kullanamamış olmasının anlaşılır yanı yok. Bu maçta elde edilecek 3 puan yalnızca Beşiktaş'ı zirve yarışına sokmakla kalmayacak, ligin de zirvesini yeniden dizayn edecekti. Bunlar her zaman ele geçmez. Burada kaybedilen sadece 2 puan değil çok daha fazlası."
BÜLENT TİMURLENK: "10 KİŞİYLE KAYBETMEMEK ÇOK ÖNEMLİ"
"Derbilerde favori dediğin, hakemin ilk düdüğüne kadar... Okan Buruk'un Liverpool maçı sonrası 11'ini değiştirmemesi doğru karardı. Kulübeden rotasyona girecek adamların form grafikleri salı gecesi oynayanlardan formayı almaya yetmezdi. Liverpool maçının Galatasaray'ı bu derbide Beşiktaş oldu. Sergen Yalçın'ın takımının geçiş hücumlarıyla gol arayacağı ortadaydı.
Ev sahibi hücumda oyun tutturamazken Uğurcan'ın, Emirhan'ın kafasını çıkardığı ilk top büyük uyarıydı. Abraham'ın golü de Davinson'un atıldığı pozisyon da Galatasaray'ın rakip sahada kaptırdığı toplar ve eksik yakalanması sonucu geldi. Beşiktaş doğru alan savunmasıyla ev sahibine pozisyon vermezken Singo'yu kaybetmiş, iki kanadı Yunus ve Barış kötü oynayan Galatasaray için 46-60 arası çok önemliydi. Enerji çok da tükenmeden ev sahibinin ön alan baskısına devam edeceğini düşünen Sergen Yalçın'ın 'geriden pasla çıkın' direktifi verip vermediği bilinmez ama Galatasaray o baskının ödülünü İlkay'ın golüyle aldı.
Okan Buruk ikinci yarıya vasat oynayan Yunus'un yerine Leroy Sane ile başlayabilirdi. Hiç düşünmedi. İlkay çıkana kadar takımı ayakta tutan isimdi. Beşiktaş 1-1 sonrası set hücumlarında atak bitirememenin ve yakalanmanın tedirginliğiyle çok garantici oynadı. Dikine pası denemediler. Liverpool maçının yoğun temposundan sonra 63 dakika ezeli rakibine karşı 10 kişi oynayıp kaybetmemek de mühimdir."
LEVENT TÜZEMEN: "ASLANTEPE'DE DEJAVU!"
"G.Saraylı futbolcular, adeta dejavu yaşadı. İlk yarıda Beşiktaş, G.Saray'ı Liverpool'a karşı oynadığı taktikle etkisiz hale getirdi. Beşiktaşlı oyuncular, kompakt futbol anlayışı içinde mükemmel alan savunması yaptılar, hücumu hızlı ataklarla planladılar ve çoğunluğunda da başarılı oldular. Abraham'ın attığı gol öncesi hata Barış'tan başladı, çünkü Orkun Kökçü'yü kovalamadı. G.Saray'da Liverpool maçının çok ciddi bir yorgunluğu vardı. Abdülkerim'in savunmadan hücuma attığı tüm uzun toplar hep auta gitti.
Rafa Silva'yı Sanchez'in düşürmesi ve kırmızı kart görmesi hataydı. Oysa Sanchez, çelme takacağına Silva'nın vuruşuna izin vermeli ve takımını 10 kişi bırakmamalıydı. Silva'nın vuruşunu belki de Uğurcan engelleyebilirdi. Okan hoca, bir ödül vermeyi düşünerek Liverpool'u yenen takımı sahaya sürdü. Ama oyuncularının hangisinin yorgun, hangisinin güçsüz olduğunu hesaplayamamış. Bunu bariz şekilde Barış'ta gözlemledik. Galatasaray'ın cengaveri Barış, Liverpool maçında çok çalışmıştı, o kadar çok yorulmuş ki, çok fazla top kaybı yaptı. Pas vermesi gereken yerlerde kaleye etkisiz ve cılız şutlar attı.
İkinci yarıda taraftarının desteğini arkasına alan Galatasaraylı oyuncular, 10 kişi olmalarına rağmen dişlerini tırnaklarına takarak mücadele ettiler ve Beşiktaş kalesine baskına gittiler. Torreira'nın Ndidi'den çaldığı topu İlkay gole çevirerek hem skoru eşitledi hem de arkadaşlarına moral verdi. Gol sonrası Liverpool taktiğine geri dönen Galatasaray, ikinci gol için umutlarını kontrataklara bağladı. Derbiden Galatasaray'a kalan yenilmezlik oldu."
FATİH DOĞAN: "KARTAL TARİHİ FIRSATI TEPTİ"
"Maç başlamadan önce skoru 1-1'e bağlasan deplasmanda Beşiktaş için iyi sonuç diyebilirdik. Ancak maçın hikâyesi öyle bir gelişti ki üzülmesi gereken taraf Beşiktaş oldu. Liverpool zaferinin mutluluğu ve yorgunluğu etkisindeki Galatasaray'da Okan Buruk, aynı 11'le başlayarak 'Ben yorgun değilim' meydan okuması yaptı. Ancak Beşiktaş'ın dinamik başlangıcı ve Abraham'la erken golü, oyunu Beşiktaş lehine çevirdi.
Sanchez'in kırmızı kartla dışarıda kalıp ve Galatasaray'ın 10 kişi kalması Beşiktaş'a tarihi fırsat kapısını açtı. Ancak Sergen Yalçın eksik ve yorgun Aslan'ın üzerine gitmek yerine kontrollü oyunu tercih etti. Aradığı kontratak fırsatını Rafa ile bulsa da 2-0'ı yakalayamadı. Özellikle ikinci yarı, siyah-beyazlı takımın orta sahası beklenen direnci gösteremedi. Orkun girdiği ikili mücadeleleri kazanamasa da çok fazla topla buluştu. 60'ta Ndidi'nin oyundan düşüşü kendini hissettirdi ancak Sergen hoca bizce 20 dakika geç çıkardı.
Demir Ege'nin sakatlığı nedeniyle eldeki Kartal'ı 85'te alması geciken hamleydi. Okan Buruk'un 10 kişilik takımına galibiyet için taktikler vermesi gözlerden kaçmadı. Sergen Yalçın yönetimindeki Beşiktaş tarihi bir fırsatı değerlendiremedi. Beşiktaş, galibiyetle son şampiyonun karizmasını çizebilirdi. Gecenin bir sorusu da şu olmalı: 30 dakikada Beşiktaş'ın kondisyonu, Liverpool maçını niye Beşiktaş oynamış gibi duruyordu?"
ÖMER ÜRÜNDÜL: "ALTIN GİBİ 1 PUAN"
"G.Saray yorgunluğuna rağmen alışılmış iç saha başlangıcını dün gece de yaptı. Önde baskı ile sürekli hücum varyasyonları denemek istediler. Beşiktaş, alanı iyi daraltı. Birebir markajlarda başarıydılar. Oyunu geride kabul ettiler. Ama 3 kere de karşı kaleyi tehdit etmeyi göz ardı etmediler. Kritik bir anda skor avantajı yakaladılar. Ardında da saha içi ortamını tamamen Beşiktaş lehine çeviren kırmızı kart gerçekleşti. Organize bir atak sonucu bulduğu boşluğu geriden iyi hareketlenen Rafa Silva'yı, Sanhchez düşürünce oyundan ihraç edildi.
Bu durumda ikinci yarının ilk başları çok önemliydi. Fakat Beşiktaş bu yarıda her yönüyle çok kötü bir 10 dakika sergiledi. Tamamen geriye mahkum oldular. Hiç pas yapamadılar, hiç öne çıkamadılar. Bir de üstelik 1 gol hediye ettiler. Galatasaray için bu şartlarda maçı berabere bitirmek çok önemliydi. Doğal olarak son yarım saatte topu Beşiktaş'a bırakıp geriyi kapattılar. Beşiktaş'ın set oyunu zayıf, o yüzden üretemediler. Çok net gol pozisyon gündeme geldi. Onu da Rafa gibi kaliteli bir isim boş kale varken havaya dikti. Sonuçta puanlar paylaşıldı. Torreira mucizesini hakikaten ayrı incelemek lazım. Sakatlanıyor, adalesi çekiyor, devam ediyor.
Hafta içi yorgunluğuna rağmen yine her yere bastı. Bir de üstelik hücum presle kaptığı topla beraberlik golünü yarattı. Lemina da çok iyi stoper görevi yaptı. G.Saray'ın, Liverpool maçı yorgunluğunun üstüne yenik durumdayken 10 kişi kalmasına rağmen aldığı bu puan altındır. Üstelik de rakibinle 6 puanlık farkı kuruyorsun. Cerny iyi futbolcu ama fizik gücü yetersiz. Toure, varlık gösteremedi. Sergen Yalçın'ın çok zamana ihtiyacı var."