Prof. Dr. Sözbilir konferans sebebiyle gittiği Edirne'de yaptığı konuşmada 7.7 ve 7.6'lık depremlere değinirken Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlatarak yeni diri fayların tespitini paylaştı. Açıklamayla birlikte olası İstanbul depremi için de endişeler artmış durumda.
Dün akşam saatlerinde Malatya Battalgazi'de meydana gelen depremler bölge halkını yeniden korkuttu. Birçok uzman isim bu şiddetli depremleri artçı olarak değerlendirdi. Afet bölgesi artçıların ne kadar süreceğini merak ederken yeni fay hatlarının tespiti tüm Türkiye'de ses getirdi.
9 saat arayla 7.7 ve 7.6 şiddetinde sallanan Kahramanmaraş'taki depremi ender depremler arasında değerlendiren Sözbilir, bunun sebebini birkaç fayın birleşmesi olarak yorumladı.
1939 yılı Erzincan depreminden bu yana ülke genelinde hareketli bir deprem aktivitesi gözlemlendiğinin altını çizen Hasan Sözbilir, Türkiye'nin birçok noktasında farklı depremlerin yaşanacağını aktardı.
Prof. Dr. Sözbilir, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) gibi kurumlar tarafından tespit edilen ve raporlanan yeni fay hatları olduğuna dikkat çekti:
"Türkiye'de 485'in üzerinde diri fay parçası var. Bunlar 5,5 büyüklüğünün üzerinde depremler üretebilir. Hemen hemen her ilimizde fay var. Yeni yapılan bilimsel çalışmalar yeni fayların olduğunu da ortaya çıkarıyor.
'SÜREKLİ ARTACAK, HİÇBİR ZAMAN AZALMAYACAK!'
Faylarımız sürekli artacak, hiçbir zaman azalmayacak. Denizdeki faylar da gündemde. Onların da haritalandırma süreci başlamış durumda. MTA ve ilgili kuruluşlar tarafından yapılıyor. Bilim insanları olarak fayları tanımak için çalışıyoruz."
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, güvenli yapıların önemini vurguladı. Özellikle 2000 yılı öncesindeki yapı sorunlarına dikkat çeken uzman isim, fayların üzerinde sıvılaşmanın olduğu yerlerde yer alan binaların üzerinde yoğunlaşmanın önemi hakkında şunları kaydetti:
"Bazı binalar deprem yönetmeliklerine göre, olması gerektiği gibi yapılmamış. Olması gereken yerde yapılmamış, fayların üzerinde, sıvılaşmanın olduğu yerlerde yer alıyor binalarımız. Dolayısıyla onların kentsel dönüşümle yıkılması ve yeniden yapılması uzun süreden beri Türkiye gündeminde.
Bina bazında yapı stoku envanteri çıkartılmalı. Binaların depreme karşı dayanımı nasıl, bunu çok iyi ortaya koymak gerekiyor. Bunlarla ilgili yoğun bir çalışma yapılıyor."
