Arı sokmasına karşı alerjiniz olmadığını umarım. Yine de parfüm sıkmamanızda, siyah ve koyu renkler giymemenizde fayda var. Bir de çiçekli. Arılar tarafından mis kokulu bir çiçek zannedilmek hoşunuza gitmeyebilir!
Etek yerine pantolon, sandalet yerine lastik ayakkabı giyip kollarınızı da koruma altına aldınız mı, tamam sayılır. Saçlarınızı da toplamanız öneriliyor. Bal hasadı tecrübesine hazırsınız.
Geçen hafta, Balparmak çam balı hasadı vardı. Dalaman'a uçtuktan sonra istikamet Yerkesik bölgesiydi. Kuyucak Köyü, Kıran Bal Ormanı...
Muğla'nın Marmaris ve Yerkesik bölgelerinde her yıl ağustos ile kasım ayları arasında gerçekleştiriliyor bu çam balı hasadı. Bu yılki hasattan 15 bin ton çam balı elde edilmesi bekleniyormuş. Çok ciddi bir rakam bu, zaten de dünyadaki çam balı üretiminin yüzde 90'ı bizde gerçekleşiyor.
Çam balı ülkemizde kızılçam sahalarının yaygın olduğu Muğla- Marmaris-Aydın-Kuşadası ve Çanakkale ile Kaz Dağları'nın bazı bölgelerinde üretiliyormuş. "Bir kızılçamdan yılda 14-20 kilo arasında çam balı elde edilebiliyor" diyor Özen Altıparmak. "Bu bal 10 bin arıcı ailesinin de geçim kaynağını oluşturuyor."
Balparmak Türkiye'nin bal ve arı ürünleri alanındaki ilk ve tek AR-GE merkezine sahip. Avrupa'nin da ilk dördü arasında yer aldığını söylüyor Altıparmak. Arıların ekosistemin en önemli canlıları olduğunu, onların nüfusunu olumsuz etkileyen konularda farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını anlatıyor.
Son projeleri, ekimde Muğla'da eğitime başlayacak olan arıcılık akademisi. Amaçları arıcılığın sürdürülebilirliğine katkı sağlamak, özellikle de kadın ve gençleri arıcılığa kazandırmak. Ne diyelim; yolları açık, balları bol olsun.
'AZIK DİYARI' TATLARI
Elazığ'a ilk gidişim. Üfeleme, dilim dolma ve kavurmalı sac böreğini tattığımda, kaybettiğim zamana çok yandım. Bu üçlünün her biri tek başına Elazığ'ı sevme sebebi olabilir zira.
Yemekle ilişkisinin bu denli güçlü olduğunu bilmiyordum. Halbuki 'Azık Diyarı' anlamına gelen ve tahıl ambarındaki bolluğuna, bereketine vurgu yapan 'El Azık' ismi kim tarafından verilmiş? Atatürk! Sonra Bakanlar Kurulu kararıyla bugünkü 'Elazığ' şeklini almış.
Burada bulunma nedenimiz, bağ bozumuydu. Bölgenin bağcılık geçmişi Hititler ve Urartulara kadar uzanıyor. Şilfoni, hatunparmağı, hacıkıran, kıtkıtı gibi çeşitler de var ama bölgenin en namlı üzümleri öküzgözü ile boğazkere. Bu ikisini tanelerine bakarak birbirinden ayırt etmek zor (koyu renk ve muntazam yuvarlaklık neredeyse aynı, sadece öküzgözü daha iri taneli); yapraklardan teşhis daha kolay.
Uçsuz bucaksız Alpagut bağlarına nazır yaptığımız kahvaltıda şavak peynirinden patilaya (bir çeşit gözleme) pek çok hoşlukla karşılaştık ama esas kontrolden çıkma, kavurmalı sac böreği aşamasında başladı.
Dilim dolma, serçe parmak boyutundaydı ve bulgurlu harcın zar inceliğinde kesilmiş patlıcan yapraklarına sarılmasıyla ortaya çıkıyordu. Tavuk üfeleme efsaneydi. Kızartılıp didilmiş tavuk, sacda yapılıp ufalanmış yufkayla kavruluyor ve uçuyordu.
